Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Gökçen Gökçe, "40 yaşının üstündeki hastalar, şeker hastası olan hastalar aynı zamanda ailesinde birinci derece yakınlarında göz tansiyonu olan hastalar, herhangi bir nedenle romatizma hastalıkları, hap veya iğne olarak bir kortizonlu ilaç öyküsü olanlar ya da gözlerinde herhangi bir dönemde travma almış olanlar Glokom için riskli olarak değerlendiriliyor" dedi. 8-14 Mart Dünya Glokom Farkındalık Haftası olarak değerlendirildiğini kaydeden Doç. Dr. Gökçe, "Glokom, göz içi basıncının yüksekliği beraberinde göz siniri hasarı ve hastalardaki kalıcı görme alanı ve görme kaybıyla sonuçlanan bir sendrom. Özellikle 40 yaşının üstündeki hastalar, şeker hastası olan hastalar aynı zamanda ailesinde birinci derece yakınlarında göz tansiyonu olan hastalar herhangi bir nedenle romatizma hastalıkları olabilir başka türlü hastalıkları olabilir damla yada sistemik olarak, hap veya iğne olarak bir kortizonlu ilaç öyküsü olanlar ya da gözlerine herhangi bir dönemde travma almış olanlar yani darbe almış olan hastalarımız özellikle Glokom için riskli olarak değerlendiriliyor" dedi. Glokomun herhangi bir belirti vermediğinin altını çizen Gökçe, "Çünkü en başta Glokom gözle ilgili görme hasarını daha çok yan kısımlarından yapıyor. Gözün orta kısmında herhangi bir hasar yaratmadığı için hastalar bunu çok erken evrelerde fark etmiyorlar ve erken evrelerde herhangi bir ağrı da olmadığı için hastalar genellikle herhangi bir şikayetten bahsetmiyorlar. Ancak rutin göz muayenesine gittiklerinde göz tansiyonu ölçümüyle beraber göz sinirlerine bakıldığında hekimleri tarafından Glokomdan, göz tansiyonu hastalığından şüphelenebiliyor. Hastaların görmelerinde bir azalma meydana gelmeyebiliyor ancak göz sinirlerinde göz sinirlerinin içerisindeki olması gereken bir boşluğun normalden daha büyük olduğu durumlarda göz doktorunuz Glokom hastalığından şüphelenebiliyor. Bunun için de size ileri derece testler uygulayabiliyor" şeklinde konuştu.
Editör: TE Bilisim