Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuoğlu, "Ne kadar sorun yaşarsak yaşayalım, ister üye olalım, ister üye olmayalım bazı ülkelerle gelici geçici sorunlar yaşayalım, sakın ola sakın AB’nin kenarında bekleyen, Avrupa kıtasının kenarında bekleyen bir ülke değiliz, biz Avrupa kıtasının özüyüz, parçasıyız "dedi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Akdeniz Üniversitesi(AÜ) Atatürk Konferans Salonu’nda düzenlenen İlk Ders ve Fahri Doktora Takdim Töreni’ne katıldı. Binişi Rektör Prof.Dr. Mustafa Ünal tarafından giydirilen ve diploması takdim edilen Çavuşoğlu, gazetecilere poz verdi. Burada konuşan Bakan Çavuşoğlu, üniversitenin katettiği mesafeyi yakından takip ettiğini belirterek, epeyce sayıda fahri doktora, fahri profesörlük unvanını da aldığını söyledi. Dünyanın bir geçiş sürecinde olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, “Sahadaki mücadeleyle, masadaki mücadele nasıl yapılır ayrıca sahada teröristleri etkisiz hale getirirken, onların ideolojileriyle de mücadele nasıl yapılır. Bugüne kadar iki yüzlülüğü çifte standartı senin teröristin iyi benimki kötü anlayışını gördük. Ülkelerin yada istihbarat örgütlerinin tör örgütlerini başkalarının yerine kullanmasının yanında onları kim ve neden savunuyor, bunları da görmeye başladık. DAEŞ, bizim dinimiz İslam’ı kullanarak genci ve kadını kadrolarına kattı. Bir çok terörist Suriye ve Irak’ta öldürüldü, geride kalan aileleri ve çocukları var. Onlara ne olacak, onları nasıl ıslah edeceğiz. Böyle bir terör örgütünün dinimiz İslam’ı kullanması bizler için çok sakıncalı. Barış dini İslam’ın bu örgütle bağlantısının olmadığını anlatmak bizlere düşüyor. İslami terör diyor, bunlar Müslüman diyor. Kendilerinden biri terör eylemine karıştığı zaman hiç kimse bunu Hristiyan yada Yahudi terörizmi demiyor. Ama sadece din meselesi değil Batı’da Türkiye düşmanlığının yanında ideolojilerin üstün geldiğini görüyoruz. Bizde işte daha öncede cemaat dedikleri FETÖ var, buna benzer kuruluşlar dünyada da var. Türkiye’de de şuan dinimizi kullanarak insanların duygularını sömürmeye çalışan en son Türkiye’de de Antalya’da da seçimlerde emir ver-meye çalışarak yönlendirmeye çalışanlara bakıyoruz, onların bünyesinde kim olursa olsun ister hırsız, ister tecavüzcü, onlara üyeyse onlar çok makbuldür, iyi insandır. Marksist,Leninist ideolojiye sahip aşırı soldaki partilerin Avrupa’da bugün kim olursa olsun ister PKK’lı ister DHKPC onlara göre bu terör örgütü son derece makbuldür. Çünkü aynı ideolojiyi paylaşıyorlar. Benim hiçbir ideolojiyle problemim yok. İdeolojilerinizi, fikirlerinizi parti yada STK kurarak sivil anlatırsınız toplumda karşılık bulursa o zaman ayakta kalır. Destek bulamıyorsa ideolojiniz halk nezdinde itibarlı değil. Yok ben ideolojimi elime silah alıp onla savunacağım hele hele kardeşlerimizin Kürtlerin haklarını savunacağım diye yola çıkarsan o zaman başka. Bu ideolojileri nasıl yok edeceğiz. O zaman Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde aşırı sol gruptaki milletvekilleriyle dağdaki PKK’lıların ne farkı var. Farkı olması lazım.” ifadelerine yer verdi. Dünyadaki en az gelişmiş ülkelerin sorunlarını her türlü platforma taşıyan ülkenin sadece Türkiye’nin olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, “ Afrika uyanıyor. Bizim yaklaşımımız sömürgeci ulusların yaklaşımından daha farklı. Afrikalı gibi sorunlara yaklaşıyoruz ekonomik çıkarlarımız için değil insani yardımlarımızla oradayız. Afrika’nın 3 ortağından biriyiz. Kapsayıcı bir sitemin adalet dağıtamayacağını dile getiren Çavuşoğlu, “Türkiye olarak bir taraftan ülkemizin menfeatlerini savunurken diğer taraftan dünyayı ilgilendiren ve bölgeyi yakından ilgilendiren konulara kafa yoruyoruz. Fikir ve politika üretiyoruz. Cesaretle adım atıyoruz. Bunu yaparken ön yargımız yok. Amacımız istikrar, barış, huzur ve refah. Balkanlar’da, Kafkasya’da,Afganistan, Pakistan,Orta Asya’da böyle. Yer yer sorunlar yaşadığımız Avrupa’da da böyle. Ne kadar sorun yaşarsak yaşayalım, ister üye olalım, ister üye olmayalım bazı ülkelerle gelici geçici sorunlar yaşayalım, sakın ola sakın AB’nin kenarında bekleyen, Avrupa kıtasının kenarında bekleyen bir ülke değiliz, biz Avrupa kıtasının özüyüz, parçasıyız. Böyle bir komplekse girmeyin, büyük ailenin bir üyesiyiz. Bu coğrafyanın sorunlarına ve tüm gelişmelerine duyarsız kalamayız. Bunları yapabilmek için girişimci ve insani olmak gerekir. İnsanı merkezine almayan hiçbir siyaset başarılı olamaz.”ifadelerine yer verdi.
Editör: TE Bilisim