CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Adalet Yürüyüşü'nün 10'uncu gününe başlamadan yaptığı açıklamada, "Bayramın memlekete huzur, barış, esenlik getirmesini istiyorum. Gerginliklerden Türkiye, çok acılar çekti çekiyoruz. Gerginliklerden de kurtulabileceğimiz bir Türkiye umut ediyorum. 'Adalet Yürüyüşü' bayrama ayrı bir anlam katacaktır" dedi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Ankara'dan İstanbul'a başlattığı 'Adalet Yürüyüşü'nün 10'uncu gününe, geceyi de geçirdiği Bolu'nun Afşar Köyü'ndeki kamp alanından başladı. Yürüyüş öncesi basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, bayram mesajı verdi. 'Adalet Yürüyüşü'nün, bayrama ayrı bir anlam katacağını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Yürüyüşün 10'uncu günündeyiz. Yürüyüşümüze katılan gruplar, sanatçılar, sporcular, sade vatandaşlar hepsine yürekten teşekkür ediyorum. Bugün mübarek Ramazan'ın son günü dolayısıyla yarın bayram olacak. Tüm yurttaşlarımın bayramlarını kutluyorum. Bayramların, bizim için şöyle bir özelliği var. Özellikle dini bayramların, dini bayramlarda hep bir araya geliriz. Küskünlükleri sona erdiririz. Kardeşçe bir arada oluruz. Oturur sohbet ederiz. Sabah oturur kucaklaşırız. Dolayısıyla bayramın memlekete huzur, barış, esenlik getirmesini istiyorum. Gerginliklerden Türkiye, çok acılar çekti çekiyoruz. Gerginliklerden de kurtulabileceğimiz bir Türkiye umut ediyorum. Bu yürüyüşün adalet yürüyüşü olması bu açıdan da çok önemli. Bayrama ayrı bir anlam katacaktır adalet yürüyüşü. Buna da özellikle önem verdiğimi ifade etmek isterim. Gerilen, kutuplaşan söylemlerle bir Türkiye'den söz etmek hoşuma gitmiyor. Birlikte yaşayan, uygarca tartışan, bir araya gelebilen bir Türkiye hepimizin ortak özlemi. Bu yürüyüşün temel amacı da o" "SİYASİ İDAMLAR HİÇBİR TOPLUMA YARAR GETİRMEZ"Mısır'daki idamlara da değinen CHP lideri Kılıçdaroğlu, Mısırlı yöneticilere seslenerek, şunları söyledi: "Bu bayram ve Ramazan süresince beni derinden üzen bir başka olay daha var. Mısır'daki idamlar. Siyasi idamların hiçbir topluma, hiçbir yarar getirmeyeceğini hepimiz biliyoruz. Özellikle Türkiye bunu yaşadı. Türkiye, bu konuda büyük acılar çekti. Bir dönem idam ettiğimiz siyasileri sonra andık, kucakladık; meydanlara, barajlara, yollara, okullara isimlerini verdik. Bir anlamda yaptığımız haksızlığı gidermek için; ama ölen geri dönmüyor. O nedenle Mısır'daki yöneticiler ve kardeş Mısır halkına seslenmek isterim. Yarın bayram ve dolayısıyla idamların topluma bir yarar getirmeyeceğini eğer görmek istiyorsanız dönüp, Türkiye'nin tarihine bakın. Biz, bu bayramların bütün İslam alemi için barış, kardeşlik ve huzur getirmesini isteriz. Bütün İslam dünyasında kan akıyor ve gözyaşı var" 10'UNCU GÜNDE TEK MOLA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler, Bolu'nun Avşar Köyü mevkisindeki kamp alanından itibaren ilk mola yeri olan Çaydurt mevkisine kadar 8 kilometre yürüdü. Kılıçdaroğlu ve arkasındakiler D-100'ün kenarında yürürken arkada zaman zaman araç yoğunluğu oluştu. Jandarma ve polis ekipleri yürüyen grubun etrafından geniş güvenlik önlemi aldı. Normalde günde 2 mola veren Kılıçdaroğlu, güzergahta uygun yer bulunmaması nedeniyle bugün tek mola verdi. 8 kilometrelik mesafe 1 saat 45 dakikada tamamlandı. Yürüyüş sırasında parti otobüsünden, 'CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bayramınızı kutluyor' anonsu yapıldı. 10'ncu gün, 7 kilometrelik ikinci etabın ardından tamamlanmış olacak. TATİLCİLER, CHP LİDERİ KILIÇDAROĞLU'NU SELAMLADI CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Adalet Yürüyüşü'nün 10'uncu gününde Bolu merkeze yaklaşırken, TEM yolunda bayram tatili için yola çıkanların ilgisiyle karşılaştı. Tatil için yola çıkanlar, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu karşılaştıkları yol üzerinde selamladı. Tek şeridin kapatıldığı Kılıçdaroğlu'nun yürüyüş konvoyunda, davullar da çalındı. KILIÇDAROĞLU'NA 'BOZKURT' SELAMI TEM yolunda ilerleyen tatilcilerden bazıları, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu görünce araçlarını durdurarak, Kılıçdaroğlu'na el salladı. CHP Lideri'nin de el sallayarak karşılık verdiği bazı tatilcilerin Kılıçdaroğlu'na 'bozkurt' işareti yaparak selam verdiği görüldü. PARTİ SÖZCÜSÜ TEZCAN'DAN AÇIKLAMA CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Bülent Tezcan, 'Adalet Yürüyüşü'nün 10'uncu gününde mola verilen Çaydurt mevkisinde yürüyüş yeniden başlamadan önce basın mensuplarına açıklama yaptı. Tezcan, adalet içerisinde yaşayacakları günlerin özlemiyle bayrama girdiklerini belirterek, "Bayramın barış, kardeşlik, huzur ve adalet getirmesini diliyoruz. Yürüyüşümüz 10'uncu gününde. Ne mutlu ki Türkiye'nin dört bir yanından çok güzel mesajlar alıyoruz. Destek mesajları alıyoruz. Yol boylarında bayram tatili için memleketlerine giden vatandaşlarımızın coşkulu selamlarını görüyoruz, el sallıyorlar. Gördük ki adalet arzusu toplumda çok ciddi bir karşılık buldu. Sayın genel başkanımızın bu yürüyüşü bir büyük yürüyüş, bir kutlu yürüyüş, bir adalet yürüyüşü" dedi. 'YÜRÜYÜŞÜ KRİMİNALİZE ETMEYE ÇALIŞIYORLAR' 'Adalet Yürüyüşü'nden mutlu olanlar olduğu gibi rahatsız olanların da olduğunu ifade eden Tezcan, "Adalet yürüyüşü gibi masum, haklı bir talebe dayalı yürüyüşü özellikle kriminalize etmeye çalışıyorlar. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı bu yürüyüşü kriminalize etmek için özel bir çaba harcıyor. Adında 'Adalet' olan bir siyasi partinin iktidarının adalet yürüyüşünden rahatsız olmasını anlamak biraz güç. Ama adaletsizliğin sebebi olanlar, milyonların adalet istemiyle buluşacağını hissettikleri anda doğaldır ki bundan korku ve kaygı hissedecekler" diye konuştu. 'BİZ ADALET MENZİLİNE GİDİYORUZ' Tezcan, havuz medyası kanalıyla atılan manşetlerde yürüyüşün FETÖ terör örgütüyle irtibatlandırılmaya çalışıldığını söyleyerek şöyle konuştu: "Herkes çok iyi biliyor ki CHP'ye, adalet isteyenlere, sayın genel başkanımıza ve arkasından yürüyen binlere, milyonlara bu yafta yapışmaz. Bizim yolumuzun hedefi belli. Bizim yolumuzun hedefi adalet. Menzilde adalet var. Biz adalet menziline gidiyoruz. Ancak sayın Erdoğan çıkıp demişti ki Fethullahçı terör örgütüyle ilgili 'Aynı menzile giden iki yoldaştık.' demişti. 'Aynı menzile farklı yollardan giden iki yoldaştık.' demişti. Bizim yolumuz adalet yolumuzdur. Menzilimiz bellidir. Ama sizin menzilinizin dün nereye gittiğini ben değil sayın Erdoğan söyledi. Sizin menziliniz Pensilvanya menziliydi. Sizin yolunuz oraya gider. Bizim yolumuz oraya gitmez. Bu öyle bir beraberlikti ki 2010 referandumunda Fethullahçı çeteyle el ele verdiniz, mezardakilere bile huzur vermediniz, onlar da kalkıp oy kullansınlar diye mezardakilere bile o zaman huzur vermediniz. O zaman bizim yolumuzu kirletmeye kalkmayın. Bizim yolumuza iftira atmaya kalkmayın. Bizim yolumuz halkın masum ve mazlum talebinin yoludur. O talep de en haklı taleptir, adalet talebidir. Kirletmenize müsaade etmeyeceğiz." ADİL ÖKSÜZ'ÜN SERBEST BIRAKILMASI Başbakanlık eski Müşaviri Ali İhsan Sarıkoca'nın, Adil Öksüz ile gözaltındayken görüştüğüne ilişkin basında yer alan ifalerine değinen Tezcan, şöyle devam etti: "Başbakanlık müşaviri Ali İhsan Sarıkoca, darbe gecesi Akıncı üssüne gidiyor ve orada diyorlar ki; 'FETÖ'nün imamı bir doçent var burada.' Adil Öksüz'ün FETÖ imamı olduğu biliniyor. Ne zaman? Gözaltındayken. Karşılıklı ayet okuyorlar birbirlerine. Bu karşılıklı ayet okumanın sonunda dönüp onun FETÖ imamı olduğu bilinmesine rağmen serbest bırakılıyor. Jandarma biliyor, emniyet biliyor, başbakanlık müşaviri biliyor bunun FETÖ imamı olduğunu. Ama bu kişi serbest bırakılıyor. Şimdi biz 'kontrollü darbe' dediğimizde nasırına basılmış gibi bağıranlara sesleniyorum. Bu ifadereler size itaf olunur. Açın bakın bu ifadelere. Başbakanlık müşavirinin o gece Akıncı üssünde işi nedir? Başbakanlık müşaviri Adil Öksüz'ün FETÖ imamı olduğunu bildiği halde görüşmüş olmasına rağmen Adil Öksüz niye serbest bırakılmıştır? Aynı kişi ifadesinde diyor ki 'Daha sonra ben bunu sayın Cumhurbaşkanına bir yakını vasıtasıyla bildirdim, haber verdim' diyor. Tabii ki akla şu soru gelebilir; 'Bu ciddi olmaz. Öyle ciddiyetsizlik olur mu? Başbakanlık müşaviri bir kişi aracılığıyla Cumhurbaşkanına niye bilgi veriyor? Bunun ciddiyeti yoktur.' diye düşünülebilir. Ama biz biliyoruz ki bir benzer ifadeyi sayın Cumhurbaşkanı kendisi söyledi. 'Ben bu darbeyi eniştemden öğrendim.' dedi. Cumhurbaşkanı darbeyi eniştesinden öğrenirse, Başbakanlık müşaviri de Cumhurbaşkanı'na haberi bir tanıdık vasıtasıyla bildirir. O ne kadar ciddiye alınacaksa bu da o kadar ciddiye alınmak zorunda olan beyandır." 'DARBENİN ARKASINDAKİ GERÇEK ORTAYA ÇIKACAKTIR' "Kontrollü darbenin kara kutusu Adil Öksüz ile Başbakanlık Müşaviri o gece niye görüşmüştür?" diyen Tezcan, "Başbakanlık Müşaviri o gece görüşmesine rağmen orada Adil Öksüz'ün özellikle FETÖ imamı olduğu bilinmesine rağmen niye serbest bırakılmıştır? Sorun sadece Başbakanlık Müşavirinin başına patlayarak kurtulunabilecek bir sorun değildir. Bu sorunun ciddi bir arka planı vardır. Bu ilişkiler kirli ilişkilerdir. Kirli ilişkiler içinde olmaya alışık olan Ak Parti iktidar bloğu, Ak Parti yönetimi, hükümet, iktidar kadrosu dönüp de bu masum adalet yürüyüşünü kirletme çabasından vazgeçsinler. Kirletmeye güçleri yetmeyecektir. Darbenin arkasındaki gerçek de ortaya çıkacaktır" diye konuştu.  
Editör: TE Bilisim