Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Binali Yıldırım, bir ülkede her şeyin başının hukuk olduğunu belirterek, "Hukukun üstünlüğü, hukuk devleti algısının yara aldığı, zarar gördüğü ülkelerde hiçbir alanda gelişme kaydetmek mümkün değil. Vatandaşın devlete her alanda güvenin daha da artırılması için, hukuk devleti istisnasız ve eksiksiz uygulanmalıdır. Hukuk devleti konusunda eleştirilerin kaynağını sadece idarede aramak yanlıştır" dedi. TBMM'de, Kamu Denetçiliği Kurumu'nun 6'ncı yılında 'Ombudsmanlığın Dünü, Bugünü ve Yarını" konulu çalıştay düzenlendi. TBMM Tören Salonu'nda yapılan Çalıştay'ın açılışına, TBMM Başkanı Binali Yıldırım, KKTC Başbakanı Tufan Erhürman, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Sayıştay Başkanı Seyit Ahmet Baş, Meclis Başkanvekili Mustafa Şentop, Meclis eski başkanlarından Bülent Arınç, Cemil Çiçek ve İsmail Kahraman, Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, milletvekilleri, meclis ihtisas komisyonları başkanları, yüksek yargı üyeleri, akademisyenler ve çok sayıda davetli katıldı. Çalıştay'ın açılış konuşmasını yapan Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, kurum olarak üzerlerine düşün görevi hakkıyla yapmaya çalıştıklarını kaydetti. Malkoç, "KDK, Türkiye'nin en genç kurumlarından biri. Kurum, idarenin hizmet kalitesinin artırılması, iyi yönetim ilkelerinin gerçekleşmesi, insan haklarının Türkiye'de daha kamil manada gelişmesi, hukukun üstünlüğünün sağlanması, şeffaf, hesap verebilir, insan odaklı bir idarenin daha çok gelişmesi, insanın hak arama kültürünü yaygınlaştırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bir anlamda 'halkın avukatlığını' yapıyoruz ve idareye tavsiye kararlarımızla yol gösteriyoruz. Özellikle toplumdaki hassas kurumların, çocukların, engellilerin, yaşlıların, kadınların hak ve adalet arayışında sesi olmaya gayret sarf ediyoruz" dedi. "Hedefimiz Türkiye’yi daha iyi yaşanır hale getirmek" diyen TBMM Başkanı Binali Yıldırım şöyle konuştu: "Anayasamıza da yeni girmiş. Mahkemelere gitmeden, vatandaşı yormadan işi çözen kurumlardan bir tanesi. Kendimize ait bir kurumu yeniden keşfetmiş olduk. Kurum kültürünün oluşması, kurum kimliğinin oturması zaman istiyor ama Kamu Denetçiliği Kurumu hızlı bir mesafe kat etti. Bugün eriştiği sonuç gurur verici ülkemiz ve milletimiz adına. Bir ülkede her şeyin başı hukuktur. Hukukun üstünlüğü, hukuk devleti algısının yara aldığı, zarar gördüğü ülkelerde hiçbir alanda gelişme kaydetmek mümkün değil. Vatandaşın devlete her alanda güvenin daha da artırılması için, hukuk devleti istisnasız ve eksiksiz uygulanmalıdır. Hukuk devleti konusunda eleştirilerin kaynağını sadece idarede aramak yanlıştır. İdarenin uygulamalarında aramak doğru değildir. Hukuk kurumlarının da iş ve işlemlerini yaparken hukuktan ayrılmaması esas olmalıdır. Konjonktürel davranışların ülkemize ne kadar büyük yaralar açtığını geçmiş dönemlerde yaşadık, gördük. Her insanın şeref ve haysiyetine yaraşır yaşama hakkı vardır. Bizim amacımız, vatandaşın hayatını kolaylaştırmak, yaşam kalitesini artırmak, insanı yüceltmek." Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühdü Arslan, hak arama hürriyetinin, hukuk devletinin vazgeçilmezi olduğunu vurgulayarak, "Hak arama yollarının etkili olabilmesi için başta TBMM olmak üzere tüm kurumlara büyük görevler düşüyor. İhlallerin bazıları kanundan kaynaklanıyor. Uygulamadan ziyade, kanunun yorumundan ziyade, doğrudan kanundan kaynaklanıyor" diye konuştu. Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit de Kamu Denetçiliği Kurumu’nun önemine dikkat çekerek, mevzuattaki düzenlemelerin yetersizliğinin de etkisiyle kamunun inisiyatif almaması sonucu vatandaşın devlet ile davalı olduğuna, buna bağlı olarak adli ve idari yargıda iş yükünün artığını kaydetti. Cirit, şunları söyledi: "Türkiye'de mahkeme ve hakim sayısının artırılması, hatta bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçirilmesi iş yükü sorununu geçmişte halledemediği gibi, bugün de tam olarak halledemeyecektir. İş yükü sorunu, hakim ve mahkeme sayısının artırılarak çözülecek bir mesele değil. Bu mesele ancak mahkemelere intikal eden uyuşmazlık sayısının azaltılmasıyla çözülebilir. Kamu Denetçiliği Kurumu’nun faaliyetlerinin toplumda daha çok bilinmesi halinde çözüm kararlarına ilişkin sayıların daha da artacağına inanıyorum." Danıştay Başkanı Zerrin Güngör de, Türkiye'de uygulanan idari rejimin, hukuk devletiyle temel hak ve özgürlüklerin kökleşmesinde, idarenin hukukla sınırlandırılmasında, ekonomik ve sosyal gelişmenin sağlanmasında yadsınamaz katkıları olduğunu dile getirdi. Güngör, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hukuk devleti ilkesinin yaşama geçirilmesi bakımından idari faaliyetlerin hukuka uygunluk denetimine tabi tutulmasında asli görev, idari yargıya verilmiştir. İdari yargıda ve özellikle Danıştay'da var olan iş yükü dikkate alındığında, davaların makul sürede ve adil bir şekilde sonuçlandırılabilmesi için açılan dava sayısının azaltılması gerekmektedir. Yıllar içerisinde biriken dosyaların oluşturduğu iş yükü nedeniyle makul sürede yargılama yapılamaması, adil yargılanma hakkının, davaların sonuçlanma süresinin öngörülememesi de hukuki güvenlik ilkesi önünde ciddi bir engel olmuştur."
Editör: TE Bilisim