Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, HDP Milletvekili Leyla Güven'in açlık grevine destek için oturma eylemi yaparken, kendisine müdahale eden kadın polisin kolunu ısıran HDP Milletvekili Salihe Aydeniz'e tepki gösterdi. Erdoğan, "İşte bir tane terör örgütünün mensuplarından bir milletvekili bayan, benim bayan polisimin elini ısırıyor. Bunlara bunun hesabını sormayacak mıyız? Soracağız. Öyle 25 kuruşa simit yok. Bunların bedelini ödeyecekler" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bursa'da Ulu Cami'de cuma namazını kıldıktan sonra, 31 Mart yerel seçimleri için Gökdere Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka hitap etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan sahnede, meydanı dolduran kalabalıkla birlikte AK Parti'nin yerel seçimler için hazırlığı 'Nereden Nereye' şarkısına eşlik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ardından "Bursa, Osmanlı'yı beylikten cihan devletine taşıyan Bursa. Medeniyetimizi zenginleştiren, İstanbul'un kapılarını ecdada açan Bursa. Nice gönül sultanının şehri Bursa. Seni gönülden selamlıyorum Bursa" diyerek konuşmasına başladı. Erdoğan, "Buradan, toprağı verimli, havası temiz, denizi sakin, sanayisi üretken, ticareti bereketli, insanı çalışkan bu güzel yeşil Bursa'yı selamlıyorum. Buradan dağı ulu, tarihi köklü, geleceği aydınlık Bursa'yı selamlıyorum. Sizleri, her biri Bursa'mızın birer alametifarikası olan kestane şekeri tadıyla, zeytin ve şeftali lezzetiyle, termal su sıcaklığıyla, çini güzelliğiyle selamlıyorum" dedi. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın 'Bursa'da Zaman' şiirinin 'Ömrünün timsali beyaz Nilüfer/ Türbeler, camileri eski bahçeler' dizelerini okuyarak konuşmasına devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Bursa inşallah gelecekte de rüyalarımızın şehri olmaya devam edecek. Kuruluş ve kurtuluş şehri Bursa'nın 31 Mart'ta gelişmeden ve kalkınmadan yana tercihini bir kez daha kullanacağını düşünüyorum. Bugün burada muhteşem bir katılım, muhteşem bir coşku var. Uçsuz bucaksız bir katılım. Hazır mıyız? Tüm Türkiye duysun Bursa; 31 Mart'ta tevazu, samimiyet ve gayretle 'Memleket işi gönül işi' diyor muyuz? Bursa, 31 Mart'ta gönül belediyeciliğine evet diyor muyuz? Bursa, 31 Mart'ta Büyükşehirde ve ilçelerimizde Cumhur İttifakı'nı destekliyor muyuz? Maşallah, işte benim gönlümdeki Bursa budur. Ben bu Bursa'ya âşığım. Tanıdım tanıyalı sevdim, âşık oldum. Çünkü Bursa ile beraber yürüdük hep bu yolda. Bursa'yı sadece sevmekle kalmadık vecd ile hizmet ettik. Son 16 yılda Başbakanlığım ve Cumhurbaşkanlığım döneminde Bursa'ya ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz? 50 katrilyon yatırım yaptık. CHP bu rakamlardan anlamaz. Bilmez bu rakamları. Onlar sadece bol bol yalan söyler. Ama iyi ki yalan söylüyorlar biz de yargıya gönderiyoruz. Yargıdan bir tane 1,5 milyon, bir tane 1 milyon geldi. Parayı teslim aldıktan sonra Mehmet Özhaseki kardeşim, Kızılay Meydanı'nda döner dağıttı. Ben de büyük ihtimalle Mehmetçik Vakfı'na vereceğim." 'BAY KEMAL TERÖRİSTLERİ ÖLDÜRMEMİZDEN RAHATSIZ OLUYOR' "Bay Kemal, bizim teröristleri öldürmemizden rahatsız oluyor, beraberinde yürüdüğü o terör örgütünün desteklediği HDP ile rahatsız oluyorlar" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Merminin fiyatıyla domates, patastes, sivri biber bunların fiyatını karşılaştırıyorlar. Biz bunları niye anlatıyoruz hanımefendi? Biz Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te bu teröristlerin peşinde kullandığımız mermiler, top, tank, bombalar, F-16'lar, bunlar niçin kullanılıyor? Ülkemizin mutluluğu için. Beyefendiler rahatsız oluyor. Teröristler tabii ki rahatsız olacak." Erdoğan, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'a tecrit uygulandığını iddia ederek açlık grevi başlatan HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven'e destek için Van'da oturma eylemi yaparken, kendisine müdahale eden kadın polisin kolunu ısıran HDP Diyarbakır Milletvekili Salihe Aydeniz'e tepki gösterdi. Erdoğan, "İşte bir tane terör örgütünün mensuplarından bir milletvekili bayan, benim bayan polisimin elini ısırıyor. Bunlara bunun hesabını sormayacak mıyız? Soracağız. Öyle 25 kuruşa simit yok. Bunların bedelini ödeyecekler" diye konuştu. Miting alanını dolduranlara "Bursa, 31 Mart'ta bir kez daha hizmet siyasetini tercih ediyor muyuz?" diye soran ve 'Evet' yanıtını alan Erdoğan, şöyle devam etti: "31 Mart'ta 'Memleket işi gönül işi' diyen kadrolarla yola devam ediyor muyuz? Bursa, 31 Mart'ta tercihimizi bir kez daha istikrar ve güvenden yana kullanıyor muyuz? Maşallah. Kardeşlerim bir yandan 31 Mart seçimleri için hazırlanırken, diğer yandan ülkemizin ve milletimizin beka meselesi olarak gördüğümüz konuları da yakından takip ediyoruz. Dün Rusya'daydım. Soçi'de üçlü zirvenin dördüncüsünü yaptık; Rusya, Türkiye, İran. Oradan tüm dünyaya mesajlarımızı verdik mi, izlediniz mi? Durmak yok, yola devam. Suriye meselesindeki en küçük bir yalpalamanın ileride bize nasıl büyük maliyetler getireceğini çok iyi biliyoruz. Aynı şekilde Doğu Akdeniz'deki, Kıbrıs'taki, Ege'deki gelişmelerde ülkemizin haklarını, menfaatlerini sıkı bir şekilde korumadığımızda ileride karşımıza nasıl bir manzara çıkacağını çok iyi biliyoruz. Diplomaside olduğu gibi ekonomide de sağlam durmamız gerektiğini gayet iyi biliyoruz. Bütün bunların yolu ülkemizin siyasi istikrarından geçiyor, onun için çok çalışacağız. İşte bunu için 31 Mart seçimleri önemlidir, 43- 44 gün kaldı. Hanımlar dolaşıyor muyuz? Kale içeriden fethedilir unutmayın. Elbette bu seçimlerde şehirlerimizi yönetecek Bursa'mızda 1 artı 17 belediye başkanı belirleyeceğiz. Ama birileri ellerini ovuşturarak belediye başkanlığı seçimlerinin sonuçlarının bizim aleyhimize sonuçlanması için gayret sarf ediyor. Şimdi CHP. Yanında kim var? Kandil'in tayin ettiği desteklediği HDP var. Benim vatansever, milliyetperver kardeşlerim. Acaba, bu CHP ile el ele kol kola olan bu Kandil'in desteklediği, bölücü terör örgütünün desteklediği HDP'ye oyunu nasıl verir? İYİ Parti. Bir taraftan milliyetçiyim diyor, milliyetçiyim derken diğer taraftan da bu Hanımefendi, bu CHP ile bu terör örgütünün temsilcisi olan HDP ile nasıl oluyor da acaba el ele, kol kola dolaşıyor? Öbür taraftan Saadet Partisi'nin bunlarla el ele, kol kola, omuz omuza yürümesini siz anlayabiliyor musunuz? Ben bütün bu partilere gönül veren kardeşlerime sesleniyorum, eğer bu vatanı seviyorsak bu milleti seviyorsak o zaman gelin bu CHP'ye de, diğerlerine de 31 Mart'ta tam bir Osmanlı tokadını sandıkta atın. Bursa'ya da bu yakışmaz mı? Öyleyse koşacağız." "Bunlar Gezi Olayları'nda sokakları karıştırarak aynı hesabı yapmışlardı ama tokadı yediler mi, yediler" diyen Erdoğan, şunları söyledi: "Bunlar, FETÖ 17- 25 Aralık emniyet- yargı darbe girişimiyle hükümeti düşürmeye çalışırken de aynı beklenti içindeydiler. Ben Yeşilköy'e, Atatürk Havalimanı'na indiğimde gece saat 00.15, yüzbinler orada ama Bay Kemal saat 23.15'te oraya gelmiş, tankların koruması altında oradan Bakırköy Belediyesi'ne gitmiş. İzliyor, neyi izliyor? Bizim oraya inişimizi. Biz F16'ların üstümüzde dolaştığı, helikopterlerin üstümüzde dolaştığı bir anda damadım, kızım, eşim, torunlarım biz beraberce oraya gittik. Niye? Yahu milletim neredeyse biz oradaydık. Bunlar bize dövizle saldırdılar, faiz ile saldırdılar, ne oldu? Hiçbir şey olmadı. Şimdi de domates, patates, patlıcan, biber bunlarla saldırıyorlar. Ne oldu? Biz de bir karar aldık. Dedik ki, 'Biz tanzim satışlarımızı kuruyoruz.' Bursa'da da yapacağız. Çünkü derdimiz şu kimse vatandaşımıza zulmedemez. Biz de ne yaparız, bunları en ucuz, en uygun fiyatla vatandaşımıza getiririz. Zincir marketler şimdi rahatsız oluyorlar, kusura bakmayın. Çıkmış birileri ne diyor, bazıları var ya profesör filan, 'Bu' diyor 'serbest piyasaya ters.' O serbest piyasa dediğin senin 10- 15 günlük ürünlerle alakalı değil, o kalıcı ürünlerle ilgilidir. Sen buzdolabında, çamaşır makinesinde böyle bir zorlama yaparsan doğrudur, o zaman haklısın ama bir haftalık, 15 günlük bir üründe sen kalkıp böyle bir zulme gidersen, 3 kat fiyat çekersen karşında bizi bulursun. Çünkü biz vatandaşımıza depolarda çürütülen patatesleri, sarımsakları, soğanları değil, şimdi biz bu kararı aldık, bir anda fiyatlar ne oldu? Yarıya indi. Daha da inecek ve bizler üretici ile tüketici arasındaki bu bağı kuracağız. Şimdi Bursa'da bugün 3 yerde tanzim satış noktası faaliyete geçiyor, yakında bu 10'a ulaşacak. Bakliyat ve temizlik ürünleri gibi fiyatlarda faiz artışlarının yaşandığı diğer kalemler için de aynı uygulamaya geçiyoruz. Hiç kimsenin milletimize karamsarlık aşılamasına, milletimizin ekmeğiyle oynamasına izin vermeyeceğiz. Kardeşlerim bu tür oyunların amacı sebze meyve değil, doğrudan Türkiye ekonomisi, doğrudan Türkiye'dir. Halbuki ekonomideki dalgalanmaların olumsuz etkilerini büyük ölçüde kontrol altına aldık. Dün cari açık rakamları belli oldu. Geçtiğimiz yılın cari açığı son 9 yılın en düşük rakamı olan 27,6 milyar dolara geriledi. Cari açığımızın enerji ve altın hariç bakıldığında neredeyse 20 milyar dolar fazla veriyor olması reel ekonominin gücüne işaret ediyoruz, güçlüyüz. İhracatta 170 milyar dolara doğru gidiyoruz. Özellikle hizmet ihracatımızın 48 milyar dolara ulaşması, turizm başta olmak üzere bu alanda elde ettiğimiz başarıların bir ifadesidir."
Editör: TE Bilisim