Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Egemen güçlere teslim olmamak için mücadele eden bir Kuvayi Milliye vardı. Anadolu'nun her bölgesinde, her kimlikten, her inançtan insanlar kendi ülkelerinin bağımsızlığı için mücadele ettiler. Ve onlar sonra CHP'yi kurdular. CHP'li olmak kolay değildir. CHP'li olmak için egemen güçlere karşı inatla, kararlılıkla mücadele etmek demektir. CHP, avukat odalarında kurulan bir parti değildir. CHP savaş meydanlarında kurulan bir partidir" dedi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara'da aday tanıtım toplantısında konuştu. ABD Başkanı Donald Trump'ın sosyal medya hesabı twitter üzerinden yaptığı paylaşıma sert tepki gösteren CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Bir iki konuya daha değinmek isterim. Bunlardan birisi Trump'ın attığı tweet. "Türkiye'yi ekonomik olarak mahvederiz." Bekledim ki en sert tepki iktidar kanadından gelsin. Ama en sert tepki gelmedi. Bir şeyler yapmaya çalıştılar. Buradan açık ve net söylüyorum. Bir sokak kabadayısının diliyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni hiç kimse tehdit edemez. Hiç kimse şunu unutmasın; Türkiye Cumhuriyeti Devleti egemen güçlerin lütfuyla kurulan bir devlet değildir. Temelinde kan vardır, acı vardır, gözyaşı vardır, milyonlarca şehit vardır. Egemen güçlere teslim olmamak için mücadele eden bir Kuvayi Milliye vardı. Anadolu'nun her bölgesinde, her kimlikten, her inançtan insanlar kendi ülkelerinin bağımsızlığı için mücadele ettiler. Ve onlar sonra CHP'yi kurdular. CHP'li olmak kolay değildir. CHP'li olmak için egemen güçlere karşı inatla, kararlılıkla mücadele etmek demektir. CHP, avukat odalarında kurulan bir parti değildir. CHP savaş meydanlarında kurulan bir partidir. O nedenle batının egemen güçleri iktidarı tehdit ediyorlar. Sabaha kadar bekliyor, sabah olsa da ben Trump'ı arasam diye. Geldiğimiz noktayı görüyor musunuz?." dedi. "Eğer 16 yıl ülkeyi yönetir, 16 yılın sonunda Türkiye'yi tefecilere teslim ederseniz borca muhtaç hale getirirseniz, onlar gelirler ensenize vurup ağzınızdan lokmayı alırlar." diyen Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: "Teslim olmak bizim terbiyemizde yoktur, ahlakımızda yoktur. Osmanlı'nın batışına bakın borçlandığı için batmıştır. 16 yılda Londra'daki bir avuç tefeciye ödenen faiz 162 milyar 156 milyon dolar oldu. Her şeyi sattılar. Fabrikaları, bankaları, milletin parasıyla yapılmış ne varsa sattılar. Şimdi sıra neye geldi? Askeri fabrikaları satmaya geldi. Sakarya'da, 1975 yılında kurulan tank palet fabrikası şimdi satılıyor. Özelleştirme adı altında birilerine peşkeş çekiliyor. Bu fabrikada fırtına obüsleri yapıldı. Leopar tankları bu fabrikada onarılıyor. Eğer bu fabrika verimlilik açısından değerlendirilecekse en verimli üçüncü fabrika. Dünya sıralamasında Sakarya'daki tank palet fabrikası 5'inci sırada geliyor. Eğer yeniden böyle bir fabrika kuracaksak 20 milyar dolar. Şimdi kalkıyorsunuz bunu satıyorsunuz. Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı; Özelleştirme kapsam ve programına alınmasına; e hani diyordun özelleştirme değil. Devam ediyor; özelleştirme uygulamasının işletme hakkının verilmesi yöntemiyle gerçekleşmesi ve 25 yıl olarak belirlenmesine, özelleştirme işlemleri tamamlanıncaya kadar fabrikanın MSB, tarafından işletilmesine devam edilmesine; özelleştirme işlemi tamamlanıncaya kadar. Bereket yazmış kararname var elimizde. Olmasa yarın çark edecek. Devam ediyor; 31.12.2019 tarihine kadar tamamlanmasına karar verilmiştir. Yazdığına mı inanalım, konuştuğuna mı inanalım? Ayıp değil mi? Bu salonda binlerce kişi var. Eğer bu ülkede milliyetçilik diye bir kavram varsa, vatan sevgisi diye bir kavram varsa, bayram vatan diye bir sevgi varsa; hiçbir devlet kendi askeri fabrikalarını yabancılara peşkeş çekmez. Hani bir fabrikayı satabilirsin, tekstil, boya fabrikasını satabilirsin. Askeri fabrika ya, 20 milyar dolarlık askeri fabrika. Şimdi, 9 soru soruyorum. Bir, fabrikanın özelleştirmesi için değer tespiti yapılmış mı? İki, komisyon bir değer tespiti yapmışsa bu değer kaç paradır? Üç, özelleştirme işlemleri için ihale komisyonları oluşturulmuş mudur? Dört, ihale yapılmış mıdır? Yapıldıysa ne zaman nerede yapılmıştır? Ne zaman ilana çıktınız? Beş, ihaleye kaç firma teklif vermiştir? Verilen teklifler nelerdir? Altı, ihaleyi alan şirkete üretim ve satış garantisi verilmiş midir? Yedi, fabrikada çalışan askeri personel özelleştirmeden sonra çalışmaya devam edecek midir? Askerlerimiz ihaleyi alan Katar şirketinin emrine mi çalışacaktır?. İlk kez türkiye Cumhuriyeti tarihinde yabancılar emrinde bizim askerler çalışacaklar eğer bu olursa. Sekiz, tank palet yapacak olan BMC şirketinin yüzde 49,9'u Katarlılara kaça satıldı? Size bedava verildiği söylenen uçan saray ile bu ihalenin bir bağlantısı var mı? Dokuz, bu özelleştirmede bir ihale yapılmadıysa bunun sebebi nedir? Hangi kanun size bu yetkiyi veriyor? Bu 9 sorunun cevabını bekliyorum. Saraydaki kibir abidesinden de, sözcülerinden de, Milli Savunma Bakanı'ndan da bekliyorum."
Editör: TE Bilisim