Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 24 Haziran’da yapılacak erken seçimlere ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Madem ana muhalefet ‘hodri meydan’ diyor. Bizim de söyleyeceğimiz tek şey var ‘buyur meydan’” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Olağan Genel Kurul Toplantısı’na katıldı. “Madem ana muhalefet ‘hodri meydan’ diyor, buyur meydan” Genel Kurul’daki konuşmasında 24 Haziran’da yapılacak erken seçimlere değinen Erdoğan, “24 Haziran tarihinde erken seçime gidiyoruz. Benim koltuk hırsım olsa kalırdım. 17-18 ay daha bu makamda kalma imkanımız vardı. Bakıyorum ana muhalefet ısrarla ‘hodri meydan’ diyor. Bu arada bildiğiniz gibi sayın Bahçeli’nin açıklamasından sonra arkadaşlarımı topladım. Kendileri ile değerlendirme yaptık. Arkadaşlarımızın kanaatini de aldıktan sonra dedik ki biz artık bu adımı atalım. Madem ana muhalefet ‘hodri meydan’ diyor. Bizim de söyleyeceğimiz tek şey var ‘buyur meydan’. Arkadaşlarımla değerlendirmelerimiz yaptık ve kararımızı verdik” diye konuştu. “Millet devam derse devam ederiz, başka bir tercih düşünüyorsa saygı duyarız” Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamalarının ardından bir görüşme gerçekleştirdiklerini vurgulayan Erdoğan, “Zaten sayın Bahçeli ile ertesi gün bir görüşmemiz olacaktı. Bu vesile ile bu görüşmeyi de yapma fırsatını yakaladık. Bu görüşmemizde 24 Haziran’ın gerek yaz mevsimi, gerek okulların tatile girmesi, gerek bayram ertesi şartlarını da göz önünde bulundurarak en uygun tarih olacağını birlikte kararlaştırdık. Ardından da kamuoyuna 24 Haziran’da seçimi yapacağımızı açıkladı. Seçim sözü bir defa ağızlardan çıktıktan sonra artık bunun önünü almak zor. Şimdi uyum yasaları ile ilgili gerek görevlendirdiğim arkadaşlar, gerek sayın Bahçeli’nin görevlendirdiği arkadaşlar müşterek çalışıyorlar. MHP Genel Başkanı’nın bu teklifi bizim için de önemli idi. Şu anda oluşan, temeli atılan cumhur ittifakının bir yerde yol haritasının hassas bir şekilde çalışması anlamına geliyordu. Yoksa 1.5 yıllık bir hükümet süremiz var. Biz o kadar bu işte hevesli de değiliz. Niye millet var burada. Millet devam derse devam ederiz. Başka bir tercih düşünüyorum derse ona da saygı duyarız. Burada bir şey var. Seçimin ardından devreye girecek yeni yönetim sistemimizle önümüzdeki soruları çok daha hızlı şekilde çözme imkanına kavuşacağımızdan şüphemiz olmasın. Mevcut sistemde çok dağınık şekilde yürütülen işler, derli toplu gerçekleştirme fırsatı sağlayacaktır” şeklinde konuştu. “OHAL sadece PKK’yı, DEAŞ’ı ve FETÖ gibi terör örgütlerini engelliyor” Olağanüstü Hal (OHAL) ile ilgili iş dünyasından gelen şikayetlere de yanıt veren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tüm iş dünyamıza sesleniyorum. Allah aşkına OHAL’in terörle mücadele dışında kullanılması bugüne kadar kesinlikle olmuş mudur? 15 yıl önce biz geldiğimizde Türkiye’de OHAL vardı. Grevlerin olduğu sanayideki o günleri hatırlıyor muyuz? Acaba bu kadar grev niye oluyordu. Bu grevler karşısında Türk sanayiinin ne konuma geldiğini hatırlıyoruz. O günden bu güne eğer bu OHAL olmamış olsaydı bak kısa süre önce Bursa’da bu tür yollara tevessül etmek isteyenler oldu. Biz nereden istifade ettik. Olağanüstü halden. Oradaki yatırımcılarımız önünü kesmek isteyenlere OHAL ile müdahale ettik. Anında grevi durdurduk. Bu terörle mücadele için kullanılmış bir yoldur. Bu bizim girişimcilerimiz, iş adamlarımız için kullanılmış değil ki. Bizim karşımıza hele hele iş adamlarımız çıkıp da ‘OHAL’in kalkması gerekir’ diyorsa bu bizi üzer. Türkiye’deki OHAL, demokrasi mücadelesini mi engelliyor. Hak ve özgürlükleri mi engelliyor, sadece PKK’yı DEAŞ’ı ve FETÖ gibi terör örgütlerini engelliyor. Biz bu mücadelemizi yedinci kez değil gerekirse 8’inci kez, gerekiyorsa 10’uncu kez, ülkenin huzuru için bunu yapmaya devam edeceğiz" “Yetkilerini kumpas kurmak için kullananlardan hesap sormak, bizlerin boynunun borcudur” Cumhurbaşkanı Erdoğan iş adamlarına yönelik baskı ve tehditlerin karşısında olduklarının da altını çizerek, “Nerede ve ne sebeple olursa olsun her kim iş adamlarımızı bu tür bahanelerle tehdit ediyor, yönlendiriyorsa lütfen en yakınındaki yetkiliden başlamak üzere gerekiyorsa şahsıma kadar bu durumu bildirsin. Haksız yere böyle bir davranışın içine giren hiç kimsenin adı sanı unvanı ne olursa olsun gözünün yaşına bakmayız. Biz bundan çok ders aldık. Bu ülke bunun bedelini ağır ödedi. Hala bu bedelleri ödemek istemiyoruz. Türkiye bir hukuk devletidir. Hukukun dışında iş yapmaya kalkan, elindeki yetkileri kumpas kurmak için kullananlardan hesap sormak, bu ülkenin yöneticileri olarak bizlerin boynunun borcudur. Bizim bu makamlarda bulunmamızın bir sebebi de, ülkemizi milletimizi bu tür alçak, bu tür tefecilerden korumaktır. Geçmişte FETÖ bu yöntemle çok kişinin başını yaktı. Aynı yanlışın tekrarlanması müsaade edemeyiz. Bu gafleti içine düşersek milletimiz bizi affetmez” diye konuştu.
Editör: TE Bilisim