CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı bir televizyon proğramında, "Adam ne diyor Amed. Ne demek Amed ya" sözlerine HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken tepki gösterdi. 29 Ekim'de Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun mitigine davet için hazırlanan ve bilboardlara asılan Diyarbakır'ın Amed olarak yazıldığı afişlerin fotoğrafını gösteren Baluken, "Yaşanan bunca acıya rağmen hala bu bakış açısının devletin en tepesinde bulunan bir kişi tarafından dile getirilmiş olmasının tarihe geçecek büyük bir ayıp olarak ifade ettiğimizi ve Diyarbakır, Amed halkı olarak kınadığımızı ifade etmek istiyoruz. Amed, 4 parça Kürdistan'ın kalbinin attığı bir kenttir" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı bir televizyon programında Diyarbakır'ın Kürtçe ismi olan 'Amed'le ilgili olarak "Adam ne diyor Amed. Ne demek Amed ya" sözlerine karşı HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, Eş Başkan Fırat Anlı ile DBP Diyarbakır İl Eş Başkanı Ali Şimşek ile birlikte DBP il binasında basın toplantısı düzenledi. Abdullah Öcalan'ın fotoğrafının altında açıklama yapan Baluken, Amed'in neresi, nasıl bir yer olduğu ve tarihiyle ilgili fotoğraflarla detaylı bilgiler verdi.

"ERDOĞAN'IN SÖZLERİNE KINAMA" Baluken, 78 milyonun Cumhurbaşkanı olması gereken Erdoğan'ın tekçi zihniyetini Amed ve Amed üzerinden tüm Kürt halkına karşı yasakçı bakışını ifade eden cümleler kurduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katıldığı televizyon programında kullanmış olduğu cümlelerin tamamının Kürtlerin diline, kimliğine, kültürüne, benliğine karşı hala İttihat ve Terraki'nin yasakçı, asimilasyoncu zihniyetinin Erdoğan şahsında temsil edildiğini bir kez daha bütün Türkiye kamuoyuna gösterdiğini belirten İdris Baluken,

"Bu yasakçı ve inkarcı, imhacı anlayışı biz bu topraklarda bu coğrafyada uzun yıllardan beri biliyoruz. Maalesef aradan geçen bunca süreye rağmen bu coğrafya'da yaşanan bunca acıya rağmen hala bu bakış açısının devletin en tepesinde bulunan bir kişi tarafından dile getirilmiş olmasının tarihe geçecek büyük bir ayıp olarak ifade ettiğimizi ve Diyarbakır, Amed halkı olarak kınadığımızı ifade etmek istiyoruz" dedi.

M.Ö 10 binli yıllara kadar giderek 'Amed' denilen Diyarbakır'ın tarihiyle ilgili bilgi veren Baluken, "Amed, bütün medeniyetlerin izini taşıyan, bütün medeniyetlerin bize göz bebeğimiz gibi bırakmış olduğu bir emanettir. Amed, maalesef bu emanetin değerini bilmeyenler tarafından yıllarca ismi, dili, kimliği, kültürü yasaklanarak teslim alınmaya çalışılmış bir kenttir. Tüm bu zulümlere ve yok etme anlayışlarına karşıda tarihin en büyük direnişini göstermiş zalimler karşısında da asla diz çökmemiş olan insanlığın ortak değeridir" dedi.

"AMED' 4 PARÇA KÜRDİSTANIN KALBİNİN ATTIĞI YERDİR" HDP'li Baluken, Amed'in 1925 yılında Şeyh Said ve arkadaşlarının direniş destanını yazdığı, 12 Eylül darbeci anlayışına karşı insanlığı teslim almaya çalışan işkencehanelere karşı PKK'lı Mazlum Doğan, Kemal Pir, Hayri Durmuş'ların cezaevinde büyük bir direniş gösterdiği bir kent olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Amed'i tanımayanlar, Amed'in bu direniş çizgisini ve bu özgürlük mirasını bilmeyenler bu güne kadar Amed'e en büyük zulmü yapan ve ihanetleri yaşatanlardır. Tıpkı dün ağzından çıkan cümlelerle konuşan Erdoğan gibi. Amed, Amed'e gelipte 'Kürt sorunu benim sorunumdur', 'Kürt realitesini tanıyorum' diyerek buradan çıktıktan sonra bu kente ihanet edenleri çok yakından tanıyor. Yine Amed, 'Kadında olsa, çocukta olsa gereğini yapın' diyerek katliam emrini verenleri ve Amed sokaklarını adeta kan deryasına çevirenleri de çok iyi biliyor. Bütün Türkiye kamuoyunun yakından bildiği bu gerçekliği halen bu devletin en tepesinde bulunanların bilmemezlikten geldiğini hiç bir şekilde kabul etmiyoruz. Dün o cümleleri sarf eden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yakından bildiği, miting alanlarında bombaların patladığı, sivil insanların miting alanlarında katledilmeye çalışıldığı bir kenttir Amed. Amed, acımasız savaş konseptlerine karşı tarihe geçecek büyük katliamlara karşı inadına barış, inadına özgürlükte ısrar edenlerin kentidir. Amed'i tanımayanlar varsa, Amed'i halen anlamak istemeyenler varsa yanı başlarında İstanbul sokaklarında Gezi parkındaki o direnişe bakarak ta Amed'i tanıyabilirler. Amed, 4 parça Kürdistan'ın kalbinin attığı bir kenttir"

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 29 Ekim'deki mitingine davet amacıyla bilboardlara asılan Diyarbakır'ın 'Amed' olarak yazılı Kürtçe afişinin fotoğrafını da gösteren Baluken, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Amed'i bilmediğini söyleyenler Amed'e geldiklerinde Amed'i hangi kirli siyasi çıkarlar uğruna tanıdıklarını ve bu çıkarlar doğrultusunda da Amed halkını kandırmaya yönelik bu bilboardları bu resimleri neden Amed'e astıklarını da bütün Türkiye kamuoyuna anlatmak durumundadırlar. Buraya gelip Kürtleri tanıdığını söyleyen, Kürt sorununu kabul ettiğini söyleyen, kendisinin Amed olduğunu söyleyenler Ankara'ya gittiğinde Amed kelimesini duyduklarında, Kürt kelimesini duyduklarında tarihi inkarcı zihniyetlerini pervasız bir şekilde ortaya koyma pişkinliğini göstermeye maalesef devam etmektedirler. Tıpkı Erdoğan gibi bütün bu inkarcı ve imhacı zihniylti taşıyanların tamamının süreç içerisinde ilk özür dileyeceği kentin Amed olduğunu, Amed özelinde de Kürt halkı başta olmak üzere bütün Türkiye halklarından özür dilerek tarihi bir yüzleşmeyle karşı karşıya kalacaklarını ifade etmek istiyorum. Amed'i tanımlayanlara şunu bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Amed'i Beştepe'deki yaldızlı saraylarda oturarak tanımak mümkün değildir. Ancak Amed küçelerinde(sokaklarında)o küçelerin tozunu yutarak Amedi tanıyabiliriz. Aksi takdirde söyleyeceğiniz hiç bir sözün Amed'de bir karşılığı ve itibari yoktur. Erdoğan'ın söylediği hiç bir kelimenin Amed'de bir itibari olmadığını bir kez daha ifade etmek istiyoruz."

Editör: TE Bilisim