Op. Dr. Ömer Takeş, halk arasında 'göz eti' olarak tanınan pterjium rahatsızlığının erken tedavi edilmezse görme kayıplarına yol açabildiğini söyledi. Göz eti rahatsızlığı hakkında bilgi veren Op. Dr. Ömer Takeş, rahatsızlığın dışarıda çalışan ve güneşin yaydığı ultraviyole ışınlarına maruz kalan kişilerde daha çok görüldüğünü belirterek, hastalığın ülkemizde her 100 kişiden 5'inde görülebildiğine dikkat çekti. Hastalığı gözün şeffaf tabakası olan korneaya et yürümesi olarak tanımlayan Dr. Takeş, “Göz eti, astigmata yol açarak bulanık görmeye neden oluyor. Eğer zamanında müdahale edilmezse göz bebeğini de kapatarak görme kayıplarına yol açabiliyor” dedi. Cerrahi müdahale ile tedavi Göz eti hastalığının yanma, batma, kızarıklık ve damarlanma şikayetleriyle kendini belli ettiğini belirten Dr. Takeş, “İlaç tedavisi ile yalnızca kızarıklık miktarı azalıyor. Asıl tedavi cerrahi müdahale ile oluyor. Doku transfer tekniğiyle başarılı sonuçlar elde ediyoruz. Dikiş yerine doku yapıştırıcısı kullandığımız için ameliyattan sonra batma, yanma hissi de azalıyor. Klasik ameliyatlarda hastalığın tekrarlama olasılığı yüzde 50'yi bulurken, bizim uyguladığımız teknikle bu oran yüzde 1'ler seviyesine iniyor. Operasyon 15-20 dakika sürüyor. Hasta ertesi gün normal yaşantısına dönebiliyor. Bu hastalıktan korunmak için güneş gözlüğü ve göz yaşı damlalarını kullanmak faydalı oluyor” diye konuştu. Op. Dr. Ömer Takeş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ayrıca gözün beyazında genellikle sarı-beyaz kabarıklık şeklinde görülen pinguekula denen hastalıkla pterjiumu karıştırmamak gerekir. Pinguekulada genellikle herhangi bir rahatsızlık hissi olmaz; ancak kabarıklık fazla olursa göz yaşı tabakasının düzensiz dağılmasına neden olarak yanma, batma gibi şikayetlere neden olabilir. Pingeukulanın tedavisinde de pterjium gibi ilaç ve gerektiğinde cerrahi tedavi uygulanabilir.”
Editör: TE Bilisim