Uzmanlar, glokomun sebepleri, belirtileri ve tedavisi ile ilgili detaylı bilgiler vererek, göz tansiyonunun körlüğe sebep olabileceği uyarısında bulundu. Göz tansiyonunun (Glokom) erken teşhis ve tedavi edilmediği takdirde sonucu görme kaybına kadar varabilen sinsi bir hastalık olduğunu ve bu sebeple her yıl düzenli göz muayenesi olarak göz tansiyonunun kontrol edilmesi gerektiğini ifade eden uzmanlar, “Göz içinde salgılanan ve gözün beslenmesi için gerekli olan göz içi sıvısının boşalmamasına bağlı olarak göz içinde basınç yükselir. Yükselen göz içi basıncı da göz sinir hücrelerine zarar verir. Bu durum sonucunda önemli bir göz hastalığı olan Glokom yani göz tansiyonu ortaya çıkar. Glokomun belirtilerini şöyle sıralayabiliriz; sabahları belirginleşen baş ağrıları, zaman zaman bulanık görme, geceleri ışıkların etrafında ışıklı halkaların görünmesi, televizyon izlerken göz etrafında ağrı” dedi. Glokomun erken teşhis ve tedavi edilmediği takdirde sonucu görme kaybına kadar varabilen sinsi bir hastalık olduğu uyarısında bulunan uzmanlar, “Bu sebeple her yıl düzenli göz muayenesi olarak göz tansiyonu kontrol edilmelidir. Görme kaybı ortaya çıktığında ise Glokom tedavisi maalesef giden görmeyi onaramıyor. Glokomda erken tanı önemlidir. Özellikle 35 yaş üzerinde, ailesinde glokom öyküsü olanların, şeker hastalığı, kansızlık yada migren ağrısı yaşayanların glokom olma riski fazladır. Bu kişilerin her yıl göz muayenesi olmaları gereklidir” diye konuştu. Glokom ile her yaş grubunda karşılaşılabildiğini söyleyen uzmanlar, “Yeni doğmuş bebekten ileri yaşlardaki kişilere kadar herkeste olabilir. Ancak glokom tiplerinin görülme sıklıkları yaş ile ilgilidir. Glokom tedavisinde öncelikle göz içi basıncını düşüren ilaçlar verilebilir. Gerekirse lazer ve cerrahi tedavi de uygulanabilir. Glokomun ilaç tedavisinde kullanılan birçok damla mevcuttur. Bu damlalar ya gözdeki sıvının üretimini kısarak ya da çıkışını arttırarak göz içi basıncını düşürürler” ifadelerini kullandı. Glokom çeşitlerinin genel olarak ikiye ayrıldığı bilgisini veren uzmanlar, “Birincisi konjental glokom dediğimiz bebeklerde ortaya çıkan glokom çeşidi, ikincisi ise daha sık gördüğümüz aktiz glokom yani yaşla beraber ortaya çıkan glokom çeşidimiz vardır. Bunların haricinde açısına göre değişen glokom çeşitleri bulunmaktadır. Açık açılı glokom, en yaygın glokom çeşididir. Glokom şikayetlerinin büyük kısmı bu türdendir. Tipik olarak başlangıç evresinde belirti göstermez. Dar açılı glokom, diğer adıyla açı kapanması glokomudur. Dar açılı glokomda göz tansiyonu çok hızlı yükselir. Hastalar bu durumu, bulanık görme, şiddetli göz ağrısı, baş ağrısı, mide bulantısı ve kusmalarla tarif eder. Anne karnındaki, hatta yeni doğan bebekte bile göz tansiyonu riski vardır. Yeni doğanda 2-3 gün sonra ortaya çıkmaktadır. Yeni doğan bebekler göz kapaklarını sürekli olarak sıkıyorlarsa bu göz tansiyonunun belirtisi olabilir. Işığa karşı yoğun bir hassasiyet yaşarlar. Gözlerinde sebepsiz yere sulanmalar olur. Bu durumda olan yeni doğan bebekler hatta çocuklar varsa mutlaka göz doktoruna götürülmelidir” diye konuştu.
Editör: TE Bilisim