Fatih SURUÇ
MÜCADELE HABER- Diyarbakır’da kâr amacı gütmeyen bağımsız sanat faaliyeti yürütenlere yönelik başlattığımız röportajlar sürüyor. Bu kapsamda 2018 yılında Rıdvan Kuday ve Aziz Tilki tarafından kurulan A4 Sanat Mekanı ile bir röportaj gerçekleştirdik. A4 Sanat Mekanı kurucularından Rıdvan Kuday, sorularımızı şöyle yanıtladı:
“AMACIMIZ DİYARBAKIR’DAKİ GENÇLERİN SAHİP OLDUĞU ÜRETKEN POTANSİYELİ DESTEKLEMEK”
1) A4’ü kısaca anlatır mısınız?
Rıdvan Kuday: A4 Atölye 2018 yılında Rıdvan Kuday ve Aziz Tilki tarafından Diyarbakır da her şeyin durma noktasına geldiği zamanda tertemiz bir sayfa açmak üzerine kuruldu. Kurulma amacımız Diyarbakır’daki gençlerin sahip olduğu üretken potansiyeli desteklemek, onlara yeni imkanlar yaratmak ve tecrübe kazandırmak a4 Açık Sanat Alanı alternatif sanat pratiklerine yer açan, disiplinler arası hareket alanının teşvik edildiği, çok fonksiyonlu bir sanat mekanı olarak düşünüldü ve bu doğrultuda işlerine devam ediyor aynı zamanda Deneysel, araştırmacı sanat pratiklerine daha fazla yer veren ve Diyarbakır’ın uluslarası alandaki sanatsal farkındalığına katkı sağlamayı da hedefliyoruz.
“BUGÜNE DEK 12 PROJEYİ GERÇEKLEŞTİRDİK”
2) Yapılan çalışmalardan bahseder misiniz?
Rıdvan Kuday: 2018 yılından açtığımız yaptığımız bu mekan bu güne dek 12 projeyi gerçekleştirdik. Bunların en önemlisi geçen yıl kültür için alanın desteğiyle eş küratörler Adnan Yıldız ve Dicle Beştaş’ın yaptığı kendimekânımızda açılan; kamusal programı için komşusu Gölge’yi ve film programı “Diyarbakır Peşrevi eşliğinde Beraber ve Solo” sergisini geçen yıl geçekleştirildik.
“DİYARBAKIR’IN GELECEĞİNE BAKMAK İÇİN BİRLİKTE NASIL BİR MÜZE HAYAL EDEBİLİRİZ?”
Bu projeden biraz söz edecek olursak: Sanatçıların Yaşadıkları şehirle, Amed’ le ilgili olarak ortaklaştıkları sorular etrafında bir araya gelen katılımcılar, atölye sürecinde kamusal mekanlarla, ortak kullanım alanlarıyla, değişen coğrafya ve değişmeyen siyasi iklimle ilişkilendirerek ürettikleri son projelerini sergilediler. Makam çiçeğinden gübre böceğine, Demirci Kawa’dan Ayşe Şan’a, Sur’dan Dört Ayaklı Minare’ye zengin bir referans listesi ve içerik geliştirme süreci sonucu ortaya çıkan ortak tartışmalar, yerel kültür, kent hafızası, birlikte yaşama pratiği ve kamusal olan etrafında şekillendi.
Serginin en temel önerisi -ya da hayali, bir atölyenin ve serginin ömrüyle de sınırlı olsa da, birbirimizi duyabildiğimiz, seslerin kısılmadığı ve birlikte düşünmeye inanan çoğulcu bir zihinsel alan yaratmanın olasılığı eş-küratörler Diyarbakır’ın sosyal, kültürel ve siyasi dinamiklerinden yola çıkarak şekillenen sergiyi; katılımcıların kişisel projelerinin ve kolektif bir araştırma sürecinden sonra ortaya çıkan bir araştırma sorusunun (Diyarbakır’ın geleceğine bakmak için birlikte nasıl bir müze hayal edebiliriz?) etrafında kurguladı.
"MÜŞTEREKİŞLER PROJESİ"
Bu yıl yineKültür için Alan ve Saha Derneği’nin desteğiyle Dicle Beştaş küratörlüğünde devam etmekte olan ve bir süreci barındıran"Müşterekİşler Projesi" (4+1 kolektif) kadın sanatçılarımızla; video, yerleştirme, performans gibi farklı sanat formlarını bir araya getirerek ‘’kimlik mekanları’’, ‘’yok yerler’’, ‘’yersiz-yurtsuzlaşma’’ gibi kavramları ‘’izolasyon ve normalizasyon’’ çerçevesinde, farklı tanımlarla temsil edecek bir grup sergisi düzenledik yaptığımız on-line atölyeler, karşılaştırma ortamlarına ve sürdürülebilir bir ilişki ortamının sağlanmasına olanaklar sağladı.
“A4 PRATİK ODAKLI BİR MEKÂN OLARAK ADLANDIRIYORUZ”
3) A4’ün hedefi nedir?
Rıdvan Kuday: A4 pratik odaklı bir mekân olarak adlandırıyoruz. Pratik, direk sanat izleyicileriyle buluşmayı sağlaması demek. Bu durum sanatın hayata katılması anlamına da geliyor. Atölyede çalışma imkânı ve malzeme temini, kalıplaşmış fikirlerin dışında yeni fikir ve ihtimallere açık, tartışma ortamı yaratan, araştırma yapan, eleştiriyi kaldırabilen, düşündüren, sanat ve sanatçıya dair her türlü konunun irdeleneceği ve uygulanabileceği bir alan olmayı hedefliyoruz. Her türlü zorluklara rağmen Diyarbakır’da sanat üretiminin gelişimi ve olması gereken akışa girmesi için elimizden geleni yapmaya çalışacağız diye düşünüyorum a4 açık sanat Alanı olarak şöyle diyoruz:
“DÜNYA’NIN HER YERİNDE, FARKLI SANAT PRATİKLERİYLE İLİŞKİYE GEÇMEKTE SORUN VE ENGEL OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ”
Biz, derdi olan insanlarla diyalog oluşturmak ve bu diyaloğu olabildiğince profesyonel olarak yürütmek istiyoruz. Amaçlarımızdan biri de; genç sanatçıları birbirleriyle, sanat pratiklerini de izleyiciyle buluşturmak ve sanatçıların aralarında tartışmalarını sağlamak. Sanatçıların da bu tartışmalar sonucunda proje talepleri olursa eğer; gerçekleştirebilecek zemini oluşturabiliriz. Hedeflerimiz arasında da zaten, ünümüzdeki yıllarda bir sanatçı rezidans programı oluşturup böylelikle programa yurt dışından katılan sanatçılar, yerelde çalışmalar sürdüren sanatçılarla tanışma, araştırma yapma ve yaratıcılıklarını paylaşma imkânı bulacaklar. Dünya’nın her yerinde, farklı sanat pratikleriyle ilişkiye geçmekte sorun ve engel olmadığını düşünüyoruz.
“DİYARBAKIR SANAT ORTAMI DÜNYA SANAT ORTAMINI ETKİLEYECEKTİR”
4) Sanat ortamının Diyarbakır’daki yerini nasıl görüyorsunuz?
Rıdvan Kuday: Diyarbakır’da sanat,Türkiye’de ki, bazı kentlerden daha hareketli olarak ilerliyor bu da kentte aktif olan kültür fonlarının olumlu desteğini göz ardıetmemek gerektir.Kentteeksik kalan vizyonkısmı var.Sakin sıkışmadan emin adımlarla derdini anlatan bir Diyarbakır sanat ortamı eminim ki Dünya sanat ortamını etkileyecektir. Kentte çok önemli işlere imza atan sanat etkilileri yürüten sanat inisiyatifleri dernekler kurumlar var, yaptıkları çalışmaları beğenerek takip ediyoruz bu bizim motivasyonumuzu artırıyor.Küresel sanat ortamını yakından takip eden kurmuş oldukları işbirliği ve tartışılan tüm sanat mevzularını Diyarbakır sanat ortamına getirip tartışma olanağı yaratıyorlar bu da genç ve dinamik sanat yapanlar derin bir ilişki kurarak ilişki ağlarını genişletiyorlar. Sonuç olarak bu ağlar ve işbirliğipratiğedönüşüyor biz bu pratiğe destek verip yapılan üretimleri görünür kılıyoruz.
