Fatih SURUÇ

MÜCADELE HABER- Kültür sanatla uğraşan yazar Muharrem Erbey, kentte kültür-sanat mekanların yetersizliğinden yakındı. Kültür-sanat ve edebiyatla ilgili çalışma yapmak isteyen birçok genç sanatçının yer sorunu yaşadığını belirten Erbey, genç sanatçılar için Sur’da bir mekan açıp ve onları deneyimle sanatçılarla buluşturacağını söyledi. Kentte kültürel çalışmaların hız kazandığına dikkat çeken Erbey, pandemiden sonra kentte büyük bir kültür sanat patlamasının yaşanacağını söyledi.  Erbey, genç sanatçıların rahatça çalışıp bilgi edinebilmesi kentte kültür-sanat mekanlarının artması için STK’lara çağrıda bulundu.

 

Sur ilçesinde birçok tarihi ve kültür-sanat mekanının hor kullanılıp zamanla yok olduğunu kaydeden Erbey, “Sur’da kamulaştırılan evlerin yenilenip tarihi evlerin gün yüze çıkartılması ve ev sahiplerinin de bilgilendirilmesi gerekir. Sur’da çok sayıda kamulaştırma alanı, çok ucuz fiyatlara bu evler alındı. Ardından çok fazla rakamlara başkalarına satıldı. Şahsen ben bu durumu pek de doğru bulmuyorum. Vatandaşın onarıp yapabileceği kadar olan evlerin, devlet ya da belediye tarafından onarıp, vatandaşa tekrardan geri vermesi taraftarıyım.” dedi.

 

Diyarbakır’da kâr amacı gütmeyen bağımsız sanat faaliyeti yürütenlerle röportajımız sürüyor. Bu kapsamda Sur ilçesinde tarihi bir evi edebiyat ve sanat mekanı olarak açan Amytis Mekan sahibi Diyarbakırlı Yazar, Avukat Muharrem Erbey gazetemize açıklamalarda bulundu.  

 

 

Amytis Mekan sahibi Diyarbakırlı Yazar, Avukat Muharrem Erbey’in gazetemize yaptığı açıklamalar şöyle:

 

“DİYARBAKIR TARİHİNE BİR EVİ KAZANDIRMIŞ OLDUM”

Muharrem Erbey, “Ben eskiden Sur İçi’ne bisiklete binerek, etrafta dolanarak çocukluğumu geçirirdim. Mutsuz olduğumda buralara gelirdim. Keza ünlü bir edebiyatçının da söylediği gibi, insan mutsuz olduğunda geçmişine sığınırmış.Benim öykü kitaplarım var ve sürekli olarak yazan bir isimim.Sur ilçesinde bir sanat merkezi ama çok konsepti olan bir mekan düşündüm.Bunun için çok fazla düşündüm ve bununla alakalı fiziksel gezi çalışmaları yaptım. Ardından ise buraya karar verdim. Burada iki ev vardı ve iki evi satın aldığımda her yer betonarmeydi. 200 traktör hafriyatı buradan çıkardım. Burası sadece sanat alanlı bir çalışma değil, ayrıca bir ev de kurtardım. Yani Diyarbakır tarihine bir evi kazandırmış oldum.

 

“DİYARBAKIR’DA SANATLA, EDEBİYAT İLE UĞRAŞAN İNSANLARI BİR ARAYA GETİRMEYE ÇALIŞIYORUZ”

Burada ilk olarak sanatla, edebiyat ile uğraşan insanları bir araya getirmeye çalışıyoruz. Burası çok amaçlı bir mekan özelliğini sağlamaktadır. Sanat galerisi olarak düşündüğümüz odalarımız var, orada fotoğraf, heykel sergisi yapmayı düşünüyoruz. Mahzende etkinlikler yapmayı düşünüyoruz. Şimdiden çok sayıda ressamla görüştük. Bununla beraber fotoğraf sanatçılarıyla görüştük. Keza Diyarbakır’da çok sayıda araştırma yapan hoca, akademisyen, araştırmacı var. Bu çalışmaları insanlara sunacağız. Çünkü avukatların, doktorların, araştırmaların tamamı konusunda izlenimlerle vatandaşlarımızın ilgisini çekti. İnsanlar etkinlikler yapmak istediğinde biz kapılarımızı kendilerine açacağız.

 

“BUNLARIN TAMAMI ÜCRETSİZ VE KAR AMACI GÜTMEYECEĞİZ”

Yeni kitabı çıkan arkadaşlarımızla görüşüp kitaplarını tanıtacağız, imza günleri yapacağız ve bunların tamamı ücretsiz bir biçimde sunulacaktır. Burada kar amacı gütmeyeceğiz. Yani kendini idame eden bir formül planlıyor, düşünüyoruz. Diyarbakır’ın her türlü konusunu, farklı düşüncelerini, hangi konu olursa burada buluşmalarını sağlayacağız. Diyarbakır’da çok sayıda sanatla, edebiyatla uğraşan isim var ama bir toplanma alanları yok. Biz ise amacımız her birini bir araya getirmek için merkezi bir evde, herkesin rahatlıkla uğraşacağı bir mekan kurduk. Mutfağımız var. Çok profesyonel bir kadro oluşturduk, iyi malzemeler aldık. Yani sanatın dışında iyi bir çayımız, kahvemiz olsun istedik.

 

“GENÇ SANATÇILARI, DENEYİMLİ SANATÇILARLA BULUŞTURACAĞIZ”

Yaptığı çalışmayı sergileyemeyen çok sayıda insan var. Dolayısıyla burada biz kişinin yaptıklarını, niyetini, amacını konuşacağız. Onları bir süzgeçten geçirip insanlarla bir araya gelebilecek ise mekanlarımızı onlara sonuna kadar açacağız. Bu sayede genç sanatçıları, deneyimli sanatçılarla buluşturacağız. Onlara yardımcı olmak, yol göstermek niyetindeyiz.

 

“SUR’U KURTARMAK İÇİN BİR BÜTÇENİN AYRILMASI LAZIM”

Sur’daki bütün betonarme yapıların yıkım kararı bulunmaktadır. Tabii vatandaşıyla, belediyesiyle, sivil toplum kuruluşlarıyla görüşülüp, koordineli bir biçimde bunların yıkılması gerekiyor. Çoğunun altında eski taştan evler var ya da yarısı yıkılmış yarısına ev inşa edilmiş yerler var. Yani geçmiş zamanda bu taşlar yaşam alanıyken, yakın dönemde herkes modernin ölçtüğü beton, boya, sıva, yani ne varsa hepsini boyatmışlar. Dolayısıyla burayı kurtarmak için bir bütçenin de ayrılması lazımdır.

 

“İNSANLAR BİLGİ SAHİBİ DEĞİLDİR”

İnsanlar bilgi sahibi değildir. Örneğin ben burayı aşağı yukarı bir yıldır yaparken her gün burada yüzlerce insan, benim de evim var, ben ne yapayım bilmiyorum sorusuyla karşı karşıya kalıyordu. Dolayısıyla bilmeme, ne yapacağını kestirememe durumuyla karşı karşıya kalıyordu. Ne yapacağını bilen insanlar için de maliyet yok. Bunun için de bir bütçe ödeneğinin ayrılması gerekiyor. Bu ödenek de vatandaşların, yurttaşların tekrar onarılıp kendilerine verilmesi şartıyla yerine getirmelidir. Çünkü biliyorsunuz ki Sur’da çok sayıda kamulaştırma alanı, çok ucuz fiyatlara bu evler alındı. Ardından çok fazla rakamlara başkalarına satıldı. Şahsen ben bu durumu pek de doğru bulmuyorum. Vatandaşın onarıp yapabileceği kadar olan evlerin, devlet ya da belediye tarafından onarıp, vatandaşa tekrardan geri vermesi taraftarıyım.

 

“BİZ SADECE DİYARBAKIR’DA VAR OLANI GÖRÜNÜR KILMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Diyarbakır’da kültürel ve sanatsal faaliyetler son yıllarda oldukça arttı. Resim, heykel, fotoğrafçılık, edebiyat, vb. alanlarda oldukça önemli çalışmalar oldu, yazar ve araştırmacılar ortaya çıktı. Tabii bunları bir yerde toparlayacak imkanlar, mekanlar olmadı, açılmadı. Bunun için de devletin, yerel yönetimlerin, STK’ların sanatçılara ortam yaratabilmesi gerekir. Çünkü daha çok mekanlar bu tarz çalışmaları görünür kılar. Biz sadece Diyarbakır’da var olanı görünür kılmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla pandemiden sonra inanıyorum ki çok büyük bir patlama yaşayacağız. Kültürel alanda çalışmaların çok olduğunu görüyor, duyuyorum ama mekan yok, çalışabilecek alan yok. Dolayısıyla bu platformun oluşabilmesi için sorumluluk alarak bu mekanı açtım. Çünkü Diyarbakır eski ve köklü bir şehirdir. Bütün medeniyetlere ev sahipliği yapan tarihi bir başkenttir Diyarbakır. Ancak politik istikrarsızlık ve pandemiden ötürü, Surlarda meydana gelen olaylardan dolayı bir türlü ortaya çıkmadı ama pandemiden sonra büyük bir kültür sanat patlamasının yaşanacağına inanıyorum.”

Muhabir: TE Bilisim