Devrim AKTÜRK

MÜCADELE HABER- Diyarbakır Kültür, Turizm ve Musiki Derneği (DİKTUM-DER) Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Aksu, tarihsel dokümanların veyahut maneviyatla ilgili sahabelerin bilgileri, peygamberlerin hayatları ya da Diyarbakır’ın geçmişte yaşanmışlık değerlerini, kültürlerini, tarihte geçmişten bugüne değin süregelen olaylarını, vb. durumların gittikçe kaybolduğunu aktararak, “Diyarbakır’da tarihsel dokümanların bir arada toplanacağı bir ‘Hafıza Merkezi’nin kurulmalıdır. Burada toplanan doküman ve metinler bir araya getirilerek geleceğe kazandırılması gerekiyor.  Çünkü Diyarbakır çok önemli bir şehirdir ama Diyarbakır’ın bir ‘Hafıza Merkezi’ diye adlandırabileceğimiz mekanı bulunmadığından dolayı, birçok tarihi arşivi kayboluyor.” dedi.

 

“MESUDİYE MEDRESESİ’NDE 1 MİLYON YAZMA ESER VARMIŞ, BUNLAR NEREYE GİTTİLER?”

Diyarbakır’ın geçmişteki yaşanmışlıkları arasında sokak ve ev kültürü gibi hususlarının her biri araştırılıp, çalışmalar sonucunda bir araya getirilerek Hafıza Merkezi’nde toplanması gerektiğini belirten Diyarbakır Kültür, Turizm ve Musiki Derneği (DİKTUM-DER) Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Aksu, “Diyarbakır çok önemli bir şehir ama Diyarbakır’ın bir ‘Hafıza Merkezi’ diye adlandırabileceğimiz mekanı bulunmamaktadır. Hafıza Merkezi ne demektir? Diyarbakır’ın tarihsel dokümanı veyahut maneviyatla ilgili sahabelerin bilgileri, peygamberlerin hayatları ya da Diyarbakır’ın geçmişte yaşanmışlık değerleri, kültürleri, tarihte geçmişten bugüne değin süregelen olayları, vb. durumlar gittikçe kaybolduğundan dolayı, bu tarihi dokümanların bir arada toplanacağı mekan diye adlandırabiliriz. Diyarbakır’ın kültürel varlıklarını ve kentin geçmişiyle alakalı kesinlikle bir Hafıza Merkezi’nin kurulması lazımdır. Diyarbakır’a dair her türlü bilgi ve belgelerin, mühim dosyaların bir arada bulunduğu bir Merkez’den bahsetmekteyim. Örneğin Mesudiye Medresesi’nde 1 milyon 40 bin adet yazma eserin bulunduğu tarihi bir eğitim yeriymiş. Şimdi, bu tarihi eserlere, belgelere, metinlere ne oldu, bunlar nereye gittiler? Mesudiye Medresesi’nde yetişen alimler var, El Cezeri’nin yaptığı çalışmaların, yazıların ve bilgilerin olması gerekir.” diye ekledi.

 

“DİLAN SİNEMASI’NDAKİ FİLMLER VE GÖRÜNTÜLER HAFIZA MERKEZİ’NDE BULUŞMALIDIR”

Diyarbakır’ın bir zamanlar uğrak mekanı haline gelen Dilan Sineması’ndan da konu açan Kenan Aksu, “Diyarbakır’ın en önemli yapılarından ve mekanlarından biri olan Dilan Sineması’ndaki filmler söz konusudur. Dilan Sineması Balkanların ve Ortadoğu’nun en büyük sinemasıydı. Oradaki filmlerin, görüntülerin bir araya getirilip Hafıza Merkezi’nde buluşması gerekir. Bu bina 3 katlı olarak yapılmıştı. Müziklerimizin, tarihlerimizin, maneviyatımızın, geçmişimizin ve görsel, işitsel olarak her türlü argümanın bir araya getirilerek bu ‘Hafıza Merkezi’nde buluşması gerekmektedir. Bunların arasında Diyarbakır’da yaşayan farklı kavimlerdeki dillerin de yazma eserleri, müzikleri, görüntüleri varsa yine aynı şekilde burada bir araya getirilerek sunulmalıdır.” diye konuştu.

 

“KÖŞKLERİN ENVANTERLERİ ÇIKARTILARAK ‘HAFIZA MERKEZİ’NDE BULUNDURULMALIDIR”

Diyarbakır’ın tarihi evleri ve köşklerine de değinen Aksu, “Diyarbakır’da bulunan tarihi köşklerin, yapıların, yıkılan evlerin birer envanterleri çıkartılarak bu Hafıza Merkezi’nde bulundurulması lazımdır. Yıkılan köşkler ve evler araştırılıp, makaleler olarak toplandığında ve bu Hafıza Merkezi’ne bırakıldığında çok önemli bilgi ve belgelere ulaşılmış olacaktır. Filhakika Surların üzerinde yer alan kitabeler üzerindeki görseller, görüntüler, figürler, vb. belgeler aynı şekilde burada toplanarak geleceğe, gençlerimize, çocuklarımıza ve torunlarımıza kazandırılmalıdır. Bu Hafıza Merkezi’nin kurulması ile birlikte aynı zamanda sanal ortama da taşınılarak daha fazla kitlenin ulaşımına katkıda bulundurulabilir.  Diyarbakır’ın birçok tarihi güzelliği, belgeleri ve birikimleri yok olmaya gidiyor. İşte, bu Hafıza Merkezi ile birlikte gelecek için çok büyük bir kaynak olmuş olacaktır.” dedi.   

 

“DİYARBAKIR’A AİT OLAN HER TÜRLÜ ÜRÜN HAFIZA MERKEZİ’NDE TESCİLLENDİRİLECEK”

‘Hafıza Merkezi’nin yapımına dair herhangi bir binanın sunulabileceği ve yapı olarak oluşturulabileceğini de anlatan Aksu, “Önemli olan konu bu Merkezi’n açılıp vatandaşlara sunulmasıdır. Ayrıca bu Hafıza Merkezi’ne alanında uzman ve deneyimli isimler kazandırılarak Diyarbakır’a ait olan her türlü ürünü, bilgiyi ve birikimi tescillendirme çalışmalarına da başlayabilirler. Biz Mekke, Medine ile aynı meridyendeyiz. Bunların tescillendirilmesi noktasında Hafıza Merkezleri çok büyük bir önem taşıyacaktır. Bunlar arasında Diyarbakır’ın edebiyatı, gastronomisi, sosyoloji, psikoloji, astronomisi, bilim insanları, vb. birçok konu hakkında bilgilerin, belgelerin, kaynakların ve delillerin bir araya toplatılarak oluşturulması şart olan bu Hafıza Merkezi’nde Diyarbakır’a dair ne varsa tescillendirilecek, dosyalar, metinler, kaynaklar halinde yerli, yabancı, tüm insanlara sunularak yeni bir kent görüntüsünün sağlanması gerçekleşecektir. Dünyada en çok ilim, bilim, sanat ve edebiyatçı yetiştiren kent Diyarbakır’dır. Ancak bunlar kimdir, hayatları nasıldır, geçmişleri ne gibi durumlarla karşı karşıyaydı gibi sorular pek de bilimsel araştırmalar ile bilinmiyor. İşte, her türlü konuya ilişkin bilgi ve belgeler toplatılarak ‘Hafıza Merkezi’nde oluşturulacak ve geleceğe miras olarak kazandırılacaktır. Örneğin okullar bile bunlara dahil edilebilir. Geçmişte Türkiye’nin en önemli okulları Ziya Gökalp Lisesi, Anadolu Maarif Koleji, vb. eğtimhaneler idi. Bu okullarda yetişen onlarca, yüzlerce bilim insanı, alanında önemli isimler mezun olmuşlar. Mutlaka ama mutlaka bu Merkezi’n kurulup, Diyarbakır’a iz bırakan şahsiyetlerin de hayatları araştırılmalıdır.” diye ekledi.  

Editör: TE Bilisim