Fatih SURUÇ
MÜCADELE HABER- Diyarbakır’dan şimdiye kadar eşek, kedi, köpek ve inek buzağının gönderildiği HAYTAP Emekli Yük ve Çiftlik Hayvanları Çiftliği’de emekliliğin keyfini yaşıyorlar. Konuya ilişkin gazetemize açıklama yapan HAYTAP Diyarbakır Temsilcisi Sevgi Ekmekçiler’in açıklamaları şöyle, “Biz buradan HAYTAP’a 15 tane eşek gönderdik. Ayakları sakat, yavru, kör, ayağı çok kötü olan bir sürü hayvan gönderdik. Şimdi hepsi HAYTAP’ın çiftliğindeler. Bir tane inek buzağı vardı, çenesi kırıktı. Bir de iki tane köpek yollamıştık. Genelde, sakat ve hasta hayvanlarımız gönderilmektedir. Sokakta yaşayamayacak, hayatını devam ettiremeyecek hayvanları gönderiyoruz. Ömürlerini orada geçiriyorlar. Onların bakımları yapılıyor, sürekli olarak veteriner geliyor, tedavileri yapılıyor ve sakat sakat orada geziyorlar. Orada koyunlar var, ördekler, kazlar, tavuklar var. Oradakiler sadece bakıma muhtaç hayvanlar. Orada açık alanlardalar. Öyle kafeste olan hayvanlar değiller. Tüm masrafı ve ihtiyacı temsilcilikler karşılıyor.” Dedi.
"HAYTAP Diyarbakır’dan 4 hayvan sahiplendi" haberi için TIKLAYINIZ
HAYTAP’ın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda ise “Diyarbakır'dan çiftliğimize naklettirdiğimiz kör eşek artık güvende” ifadeleri kullanıldı. HAYTAP projesi olan 'Emekli Yük ve Çiftlik Hayvanları Çiftliği' bir yıldır Bursa'da hayata tutunmaya çalışan, yaşlı, hayatı boyunca insanlara hizmet etmiş, eşek, inek, koyun ve at gibi çiftlik ve yük hayvanlarına ev sahipliği yapıyor.
“BİZİ İZLEYEN KALABALIKTAN ÇOK BUNALDIK”
Öte yandan HAYTAP, ‘Hayvan Bahçelerine karşı olduğunu belirten bir yazı paylaşarak duruma tepki gösterdi. “Demirlerle kaplanmış bu yerde özgürlüğü özlüyoruz. Siz belgesel filmlerde türdeşlerimizi doğal yaşamlarında seyrederken biz dört duvarla kuşatılmış durumdayız. Bizi görmeye gelenler fotoğraf çektirip internette geyik yaparken biz o kadar eğlenmiyoruz. Çünkü etrafımızı sarıp şaşkın gözlerle bizi izleyen kalabalıktan çok bunaldık. Bizim bu halimizi görmek için ödediğiniz paralar birilerine daha fazla kazandırdıkça biz hep daha fazla kaybediyoruz. Tıpkı önümüzdeki parmaklıklar gibi paslanıyoruz. Buraya ait olmadığımızı anlamanızı istiyoruz. Keşke bu yazılanlar bir işe yarasa da, hayvanat bahçesi diye adlandırdığınız bu hapishaneleri ziyaret etmekten vazgeçseniz.”
