Fatih SURUÇ

MÜCADELE HABER- Yeşil Yıldız Bağımlılıklarla Mücadele Derneği Başkanı Yahya Öger, dünyanın büyük sorunu haline gelen uyuşturucu madde kullanımının Diyarbakır dahil ülke genelinde artışa geçtiğini savunarak, İçişleri Bakanlığının açıklamış olduğu rakamlara göre, ülkedeki nüfusun yüzde 3,5’inin madde kullandığını söyledi. Türkiye’de uyuşturucu madde kullanım yaşının giderek düştüğünü ileri süren Öger,  madde bağımlısı olanlarının çoğunun hayatını kaybettiğini, fiziki davranışları bozulan bazılarının da çevreye ve özellikle de ailesine karşı agresif duruma geldiğini söyledi.  Öger, madde bağımlısı olan bireylerin yaşadığı psikolojik sorunların ileride kötü sonuçlar doğuracağını, çevre illerden Diyarbakır’a yapılan göçler nedeniyle de kentte madde kullanımının arttığını öne süren Öger,  bazı ebeveynlerin, hanede madde bağımlısı olan bireylerinin yaşadığı olayı örtbas ettiğini savundu.

 

Özellikle de pandemi döneminde uyuşturucu, alkol ve tütün ürünlerinin kullanımının yükselişe geçtiğini savunan Öger, ülke genelinde yaşanan bu kötü tablonun daha da ağır sonuçlara yola açmadan devlet yetkililerinin uyuşturucu madde sorununa bir an önce çözüm odaklı adımlar atmasını istedi. Sentetik uyuşturucu kullanımı noktasında, madde bağımlılarının artık kendisi maddeyi üretecek noktaya geldiğini iddia eden Öger, yapılan tüm girişim ve çalışmalara rağmen madde bağımlılarını tedavi etmede ve onları yeniden topluma kazandırmada yetersiz kalındığını belirterek, “Bağımlılık tedavi merkezlerinin azlığından kaynaklı aileler çaresiz perişan ve umutsuzlar. Diyarbakır'da da durum bundan ibarettir. Devlet kesinlikle ama kesinlikle tedaviyi rehabilitasyonu her ile her ilçeye yaymalı aile hekimleri gibi bağımlılık noktasında önleyici ve tedavi edici mahalle merkezleri kurulmalıdır” dedi.

 

Yeşil Yıldız Bağımlılıklarla Mücadele Derneği Başkanı Yahya Öger, sorularımızı şöyle yanıtladı.

 

Mücadele haber: Derneği kısaca tanıyabilir miyiz?

Yahya Öger: Yeşil Yıldız Bağımlılıklarla Mücadele Derneği 2017 yılında Diyarbakır'da kuruldu. Madde, alkol, tütün, teknoloji, kumar ve marka bağımlılığı noktasında önleyici eğitim çalışmalarını ilke edindi. Aynı zamanda bağımlılıkla mücadelede bağımlı birey ve ailesinin psiko-sosyal destek vermeyi, gönüllü olarak bağımlı birey ve tedavi merkezleri arasında köprü oluşturmayı vazife bildi. Mücadelesine devam ederken aynı zamanda dezavantajlı ailelere ekonomik destek sağlamayı, hayırsever ile bu aileler arasında bir koordinasyon sağlayarak ayni ve nakdi yardımlar konusunda da çalışmalar yürütmektedir. Genel Merkezi Diyarbakır'da olan derneğin 15 ilde ve 10 ilçede temsilciliği bulunmaktadır. Dernek pandemi öncesinde okullarda, üniversitede, sivil toplum kuruluşları devletlerinde icabet ederek yüzlerce eğitim çalışması gerçekleştirdi. Pandemi ile beraber online eğitimlerini Türkiye'de bilinen birçok uzmanı davet ederek ücretsiz bir şekilde sosyal medya hesapları üzerinden devam ettirmektedir.

 

“PANDEMİ İLE BERABER MADDE KULLANIMI, TÜTÜN VE ALKOL’DE ARTIŞ OLDU”

Mücadele haber: Diyarbakır’ı uyuşturucu konusunda nasıl görüyorsunuz, sizce kent için ciddi bir sorun mu?

Yahya Öger: Uyuşturucu sadece Diyarbakır veya Türkiye'nin problemi değil dünyanın da bir problemdir. Pandemi ile beraber dünyada madde kullanımının tütün ve alkol kullanımının artış yaptığına şahit olabiliyoruz. Diyarbakır'da da özellikle hormonal bir büyümeden kaynaklı nüfusunun olması, Sosyo-Ekonomik manada problemlerin olması, 90'lı yıllardan sonra çevre illerde alınan göçten dolayı özellikle madde kullanımının Türkiye oranın üzerindeki oranının üzerinde seyir etmesi sebeplerin başında gelmektedir. Elimizde resmi anlamda verilerin net olmamakla beraber 2014-15 yılında Büyükşehir Belediyesi'nin yapmış olduğu bir saha çalışmasında uyuşturucu kullanımının 75 binlerde olduğu rakamı vardır. Türkiye'de İçişleri Bakanlığının açıklamış olduğu rakamlarda Türkiye nüfusun yüzde 3,5’inin madde kullandığını gösteriyor. Üzülerek söylemekte isteriz ki her geçen gün madde kullanımının Diyarbakır'da ve bütün dünyada artış gösteriyor. Olayı örtbas etmeye çalışmak yokmuş gibi davranmak Morg görevlisinin hiç bir şey yokmuş gibi mutlu bir tablo çizmesi kadar absürttür; Madde. Alkol ve tütün bağımlılığı noktasında TÜİK'e saha araştırması konusunda çağrımız oldu bu çağımızı burada da yenileyelim.

 

“SİGARA KULLANIM YAŞI ORTAOKULA, MADDE VE ALKOL İSE LİSE ÇAĞINA İNMİŞ DURUMDA”

Mücadele haber: Diyarbakır’da uyuşturucu kullanma yaşı kaç?

Yahya Öger: Uyuşturucu alkol ve tütün kullanımına baktığımızda yaş itibariyle bu tür maddeleri ulaşım yaşının gün geçtikçe düştüğünü şahit olabiliyoruz. Özellikle aktif olarak sosyal medyada haberleşen gençler arasında kullanılması çevre faktörü maddeyi ulaşma noktasında yaşı bir hayli aşağı indirmektedir. Ancak sigara kullanımı yaşının ortaokula kadar düştüğünü, madde ve alkole ulaşma noktasında da yaşın lise çağlarda rahatlıkla erişebildiği gözlemliyoruz. Bununla beraber özellikle Sosyo-Ekonomik anlamda bir kazanç kapısı olarak uyuşturucuyu gören birey ve aileleri aynı zamanda kullanıcı olduklarını gözlemleyebilmekteyiz. Uyuşturucu kullanımının devamlılığında 2 ve 5 yıl içerisinde maalesef kullanıcının pek çoğunun hayatını kaybettiğini, ilerleyen yıllarda da çok ciddi manada fiziki anlamda hasarlarla karşı karşıya kaldığını artık görebiliyoruz. Esrar kullanımının ilerleyen zamanlarda şizofrenik belirtileri sebebiyet verdiğini psikolog ve psikiyatrilerimiz bizleri söylemektedir. Uyuşturucu kullanımı sadece kullanıcıya değil aynı zamanda aileye ve topluma da ciddi manada zararlar vermektedir. Kalitesiz bir yaşam ile beraber çöken toplumun yapısını da beraberinde getirmektedir.

 

“BAĞIMLI KULLANDIĞI MADDEYİ ÜRETME NOKTASINA BİLE GELDİ”

Mücadele haber: Gençler uyuşturucuya sizce nasıl ulaşıyor bununla ilgili neler yapılmalı?

Yahya Öger: Uyuşturucuya ulaşma noktasında toplumsal olarak çok fazla duyarlı değiliz hatta üzülerek söylemekte fayda vardır ki birçok kişinin uyuşturucu üretim ve satımının bir gelir kaynağı olarak kendisine kapı aralaması üretim noktasında bir haklıymış gibi görmesi aynı zamanda bu illetin toplumun her katmanına yayılmasına sebebiyet vermektedir. Sur'daki olaylardan sonra Diyarbakır'ın geneline yayılan torbacı tabir ettiğimiz satıcıların sayısının fazlalığından vatandaş şikayet ediyor. Sentetik uyuşturucu kullanımı noktasında da bağımlı artık kendi kendine kullandığı maddeyi üretme noktasına bile geldi. Bu konuda kimseyi suçlamanın peşinde değiliz yine söylüyoruz bu problem sadece Diyarbakır problemi değil Türkiye'nin ve dünyanın problemidir. İnsanlar çok rahatlıkla uyuşturucu maddeye erişebiliyor. Emniyet güçlerinin yapmış olduğu özellikle hint keneviri noktasında üretici ve büyük dağıtıcılara karşı operasyonlar bu işin vahametini gözler önüne sürmektedir. Burada kolluk kuvvetimize aynı zamanda teşekkür etmeyi borç biliriz.

 

“BİRÇOK UYUŞTURUCU KULLANICI AİLESİ OLAYI YA GEÇ FARK ETMEKTE YA ÖRTBAS ETMEKTE”

Mücadele haber: Bağımlılıkla mücadele de aile faktörünün önemi nedir, aileler neler yapmalı?

Yahya Öger: Burada birçok kişiye görevler düşmektedir. Bu görevin en büyüğü ailey,.eğitim camiasına ve elbette ki arz ve talep noktasında talebi minimize etme gayretinde olan emniyet güçlerimize düşmektedir. Ailelerimiz pek çok konuda duyarlıdır ancak uyuşturucu kullanımı ve satımında maalesef bu duyarlılığı göstermemektedir. Birçok uyuşturucu kullanıcı ailesi olayı ya geç fark etmekte ya örtbas etmekte ya da bana ne bir şey olmaz gençtir ileride terk eder mantığı ile hareket etmektedir. Zararı aileye verilmeye başlandığı an feryadı figan mı basmaktadır. Özellikle ekonomik sıkıntı yaşayan pek çok aile çocuklarını torbacılara kurban edilmesi noktasında maalesef göz yummaktadır.

 

“DEVLET AİLE HEKİMLERİ GİBİ BAĞIMLILIK NOKTASINDA ÖNLEYİCİ VE TEDAVİ EDİCİ MAHALLE MERKEZLERİ KURMALIDIR”

Mücadele haber: Bağımlı biri nasıl kurtulabilir, derneğin bu konuda çalışması var mı ya da nerelere yönlendiriyorsunuz?

Yahya Öger: Ailede bağımlı birey varsa kesinlikle aile bunu örtbas etmemeli tedaviye yönlendirme noktasında psiko-sosyal destek almalı ve bağımlılık sürecinde tıpkı kanser hastalığı gibi bireye moral motivasyon noktasında destek çıkmalıdır. Bağımlı bireyin kullandığı madde türevine göre tedavi süreçleri bazen bir ömür boyu sürebilir hatta pek çok uzman bunu bir tansiyon hastalığına veya diyabet hastalığına benzetir kontrol edilmesi gerekliliği noktasında bireyin irade göstermesinde önem vardır. Bu anlamda Türkiye'de bağımlılıkla mücadele tedavi noktasında yetersiz de olsa bazı adımlar atılıyor atılmalıdır. Bağımlılık tedavi merkezlerinin azlığından kaynaklı aileler çaresiz perişan ve umutsuzlar. Diyarbakır'da da durum bundan ibarettir. Devlet kesinlikle ama kesinlikle tedaviyi rehabilitasyonu her ile her ilçeye yaymalı aile hekimleri gibi bağımlılık noktasında önleyici ve tedavi edici mahalle merkezleri kurulmalıdır. Dernek olarak bizler önleyici eğitim çalışmaları yapıyoruz birey de ile hastane arasında köprü oluşturuyoruz ama maalesef bu toplumun bağımlılık gibi bir problemi olmadığı gibi bağımlılık tedavisi noktasında da ciddi bir adımının atılmadığını yapılan çalışmaların sadece kâğıt üzeri ve göz boyama çalışmaları olduğunu müşahede de biliyoruz. Aileler Derneğin sosyal medya hesabından bizlere ulaşa bilir. Bağımlıkla mücadele hattı ALO 191 arıyabilir ya da Yeşilay ve Sağlık Bakanlığı hastanelerine müracaat edebilirler

 

“BAĞIMLILIKLARLA MÜCADELE KOORDİNASYONUNA AKTARDIKLARIMIZ”

Mücadele haber: Son olarak eklemek istediğiniz?

Yahya Öger: Bizler gittiğimiz her yerde bağımlılıkla ilgili çalışmaların yapıyormuş gibi yapılmaması gerektiğini bu işin ciddiyetle ele alınması gerektiğini kurumların sivil toplum kuruluşlarının bürokratların ailenin el birliği ile bu işi masaya yatırıp çözüm bulması gerektiğine inanmışız inanıyoruz ve söylüyoruz sadece bir kuruma bir STK ya da sadece emniyet güçlerine bu işi bırakmak kendini kandırmaktan başka bir şey değildir. Pandemi öncesinde uyuşturucu ile mücadele ki sonra adı bağımlılıklarla mücadele koordinasyonu oldu üyelerine sunduğumuz yapılması gereken asgari çalışmalarımızı aktardık burada da bazılarını tekrarlayalım.

 

1.Okullarda, Kur'an kurslarında ve cami cemaatine yönelik önleyici eğitim çalışmalarının yapılması

2.Ailelere yönelik bağımlılıkla mücadelede ailenin rolü ve önemi üzerinde sunumlar yapılması

3.Afiş ve broşürleri tasarlanıp dağıtılması reklam panolarında yer almasının sağlanmasına

4 Köy okullarında ve kenar mahalle öğrencilerine yönelik sportif ve kültürel etkinliklere yönlendirme çalışmalarının yapılması

5.Okul çevrelerinde özellikle dağılmadan sonra öğrenciler ile beraber zaman geçiren bir gönüllü ekibin oluşturulması

6.Görevli ekibin okul etrafında internet kafelerin ve küçük büfelerin sigara satımının denetlenmesi sivil polis ekipleri tarafından riskli bulunan bölgelerde devriyelerin sıklıkla yapılması

7-18 Yaş altı çocuklara özellikle sigara, çakmak gazı Bali ve benzeri maddelerin satımının hassasiyeti noktasında esnafın bilinçlendirilmesi

8.Taşrada Milli Eğitim Gençlik Hizmetleri Spor il Müdürlüğü, Müftülük ve Halk Eğitim merkezleri ile beraber öğrencilerin Ebru, Hazırlık Kursları, Resim, Müzik ve diğer aktiviteler sağlanması noktasında kursların açılması

9- Farkındalık çalışmaları için kısa film ve kamu spotları sigara ile mücadelede gösterilen hassasiyetin madde alkol ve kumar konusunda da gösterilmesi

10-Alo 171 ve KETEM yönlendirme çalışmalar gibi Alo 191  ile mücadele hakkında yönlendirmelerin aktifleştirilmesi

11- Adsız narkotikler gibi sahada Piskolog, Din görevlisi, ASP uzmanlarının olduğu bir gurubun bağımlı gençler ile birebir sahada görüşmeler yapması

12- İçişleri Bakanlığı UYUMA uygulamasının tanıtımının yapılması

13-Diyarbakır'da inşaatı devam eden AMATEM bir an önce bitirip faaliyete girmesi ve kadın hastalara yönelik AMATEM çalışmalarının yapılması

14-Bağımlı birey aynı zamanda ekonomik problemi yaşayan bireylerdir. Bu bireylerin meslek edinme kurslarında meslek sahibi edinmesi temiz kalmaları halinde fon oluşturup iş sahibi yapılmaları noktasında ekonomik anlamda destek sağlanması

15-Türkiye genelinde olduğu gibi Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü vatandaşların kolay ulaşabileceği bir İhbar hattının oluşturulması

16- Uyuşturucu koordinasyon kurulu yeni ismi ile Bağımlılıkla Mücadele Kurulu birçok Sivil Toplum Kuruluşu tarafından katılımın sağlanmalıdır. Sadece Yeşilay değil aynı zamanda mücadelede aktif olan diğer derneklerinde davet edilmesi gerekmektedir.

17 –uyuşturucu kullanan bireyler ailelerinin içinde olduğu bir yerel meclisin oluşturulması.

Editör: TE Bilisim