Fatih SURUÇ
MÜCADELE HABER- Dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs sürecinde yapılan araştırmalara göre 500 binden fazla kadının işlerinden ayrılmak zorunda kaldığını söyleyen Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Kadın Meclisi Dönem Sözcüsü Seda Berekatoğlu, “Pandemin asıl kaybedeni kadınlardır. Çalışan çalışmayan tüm kadınlar maalesef ki covid-19 a yakalandı diyebiliriz. Mart-Haziran 2020 döneminde yapılan “Covid-19 Salgınının Kadın Çalışanlar Açısından Etkileri” araştırmasına göre, pandemi döneminde en çok kadınlar işsiz kaldı. Pandemi ile kadın eve kilitlendi, şiddete maruz kaldı.” Dedi.
Pandemi ile cinsiyet farkının da giderek artış gösterdiğini belirten Berekatoğlu, “Erkek her durumda evden çıkabilir pozisyonda olduğundan, bu süreçte tercihler genelde erkek personelden yana kullanılmıştır. Bu nedenle pandemi ile istihdam da cinsiyet farkı giderek artış göstermiştir.” Diye konuştu.
“Pandemi Çalışan Kadını Nasıl etkiledi?” sorumuza cevap veren DTSO Kadın Meclisi Dönem Sözcüsü Seda Berekatoğlu’nun açıklamaları şöyle;
“Pandemi nedeniyle kamusal alan bir gecede dondu insanlar yeni bir dünyaya uyandı’’ sözü oldukça haklı bir tanımdır. Ama bu yenidünya kadınlar açısından oldukça zorlu bir dönemi beraberinde getirdi.
- Çalışanların çoğu kadınlardan oluşan işletmeler, Pandemi nedeniyle kapanmak zorunda kaldı ve bu da kadınların işsiz kalmasına neden oldu. İşlerini kaybeden kadınlar ekonomik olarak özgürlüklerini kaybetmeye başlamış ve giderek erkeğe daha bağımlı hale gelerek yoksullaşmasına neden olmuştur.
- Sağlık çalışanları arasında çoğunluğu kadınlar oluşturduğundan, virüsle mücadelede en ön safha da kadınlar yer alıyorlardı. Bu nedenle hastalık bulaşma riskiyle evlerinden ve ailelerinden uzaklaştılar.
Okullar, kreşler ve ofisler kapanıkça evlerden çalışan kadınlar ciddi baskı altına girdiler. Pandemi nedeniyle gündelik çalışan kadın, en fazla yoksullaşan kadın oldu. Yapılan araştırmalarda bu süreçte yaklaşık 500 binden fazla kadının ücretli çalıştığı işlerden ayrılmak zorunda kaldığını göstermiştir.
Ayrıca önemli verilerden bir tanesi de, çocuklu kadınların istihdamının belirgin bir biçimde azaldığıdır. Ancak bu erkekler için söz konusu olmamıştır. Erkek her durumda evden çıkabilir pozisyonda olduğundan, bu süreçte tercihler genelde erkek personelden yana kullanılmıştır. Bu nedenle pandemi ile istihdam da cinsiyet farkı giderek artış göstermiştir.
Pandemi sırasında kadınların ev ve çocuk bakımına harcadıkları zamanın arttığı ve bu nedenle her yaşta çocuğa sahibi olan kadının çalışma süresinin azalmasına neden olduğu da bilinen bir durumdur. Karantina döneminde ev içindeki gündelik işlerin ve bakım hizmetlerinin genel olarak zaten kadının görevi olduğu bakışı bu dönemde daha da artmış ve bu durumun kadınları psikolojik olarak tükenmişlik noktasına getirdiğini yapılan araştırmalar göstermiştir. Salgın döneminde ev işlerinin tümüyle kadınların üzerine yıkılmasını önleyecek söylem ve önlemlerin yokluğu uzun vadede kadınların ekonomik özgürleşmeleri ve ekonomik kazanımlarına karşı büyük bir tehdit oluşturmaktadır.
Covid-19 salgını ile eve kapanan, yolunda gitmeyen işlerin olumsuz psikolojik etkileri ile kadınlara yönelik şiddet gittikçe artmış ve durum önü alınamaz durma gelmiştir. Salgın tedbiri olarak evde kalma zorunlu iken kadınının kendisine şiddet uygulayan ile aynı evde kalması kadının daha çok şiddete maruz kalmasına neden olmuştur.
Özetle diyoruz ki pandeminin asıl kaybedeni kadınlardır. Çalışan çalışmayan tüm kadınlar maalesef ki covid-19 a yakalandı diyebiliriz. Mart-Haziran 2020 döneminde yapılan “Covid-19 Salgınının Kadın Çalışanlar Açısından Etkileri” araştırmasına göre, pandemi döneminde en çok kadınlar işsiz kaldı. Pandemi ile kadın eve kilitlendi, şiddete maruz kaldı.
Kadınlar pandemi nedeniyle iş yerlerinin kapanması ya da evde çalışma düzeniyle ciddi anlamda sıkıntılar yaşadı. Evde kalmayla artan iş yükü, çocuk, yaşlı ve hasta bakımı kadınlara ekstra yoğunluk ve tükenmişlik duyguları yaşattı.
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ve Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) Türkiye işbirliğinde hazırlanan “Covid-19 Salgınının Kadın Çalışanlar Açısından Etkileri” araştırmasına göre Covid-19 döneminde kadın çalışanların sorun olarak gördükleri ilk üç konu, yüzde 99 ile artan ev işleri ve bakım sorumluluğu, yüzde 97 ile uzaktan/evden çalışma ile artan iş yükü ve yüzde 95 ile endişe, psikolojik stres ve tükenmişlik şeklinde sıralandı.
339 şirketin katıldığı ve Mart-Haziran 2020 döneminde yapılan “Covid-19 Salgınının Kadın Çalışanlar Açısından Etkileri” araştırmasında şu tespitlere yer verildi:
- Kadın ve erkek çalışanların yaşadığı sorunlarda en büyük fark, ev-iş dengesi ve artan şiddet bağlantılı.
- Araştırmaya katılan işletmelerin neredeyse tamamında (yüzde 99) kadın çalışanlar tarafından ortak olarak iletilen sorunlar arasında artan ev işleri ve çocuk/yaşlı/hasta bakımı nedeniyle karşılaşılan zorluklar mevcut.
- Covid-19 salgını ve ilgili kısıtlamalar başladığından bu yana çalışanların yaşadığı stresi azaltmak ve genel refahlarını desteklemek üzere araştırmaya katılan işletmelerin yüzde 76’sı özel önlemler aldığını belirtti, ancak sadece yüzde 26’sı kadın çalışanlara yönelik özel önlem alındığını ifade etti.
-Eşitlik endeks değeri yükseldikçe Covid-19 salgınının etkileriyle mücadelede şirketlerin artan iş yüküne karşı ev-iş dengesine yönelik ve ev içi şiddete yönelik önlem alma eğilimi de artış göstermekte.”
