Devrim AKTÜRK

MÜCADELE HABER- Koronavirüs salgını nedeniyle üniversitelerin açılacağı tarih, gündemdeki yerini korumaya devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullarda yüz yüze eğitim için 15 Şubat tarihi işaret edilmişti.. Hâl böyle olunca, 'Bahar döneminde üniversiteler açılacak mı?' sorusunun cevabı da üniversiteliler için merak konusu oldu. Güz dönemini uzaktan eğitim ile tamamlayan öğrenciler, üniversitelerde yüz yüze eğitimin bir an önce başlamasını isterken, konuya ilişkin açıklama yapan YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, yüz yüze eğitime geçilmesi için Sağlık Bakanlığı’nı adres gösterdi.

 

Diyarbakırlı üniversite öğrencilerinin gazetemize yaptığı açıklamalar ise şöyle;

 

“ÜNİVERSİTELERİN KESİNLİKLE AÇILMASI GEREKİYOR”

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği bölümü 2. Sınıf öğrencisi olan Mustafa Temel, “Pandemi süresince zaten psikolojik olarak kötü bir haldeyim. Çünkü sürekli olarak derslere odaklanma sorunu yaşıyorum. Uzaktan eğitim süreci çok sıkıntılı geçiyor. Öğrencisi olduğum Üniversite her ne kadar elinden geleni yapsa da, yüz yüze eğitime göre pasif kalıyor. Bu doğrultuda derslerin pek de verimli geçtiğini söyleyemem. Üniversitelerin kesinlikle açılması gerekiyor. Çünkü yüz yüze eğitimin daha verimli geçtiğini söyleyebilirim. Bölümümüz gereğince eğitimimizin zaten yüz yüze olması gerekiyor. Şu anda çok zorluk çekiyoruz ve hiç de sağlıklı bir eğitim aldığımızı düşünmüyorum. Uzaktan eğitim sürecinde yaşadığım en büyük aksaklıklardan bir tanesine, hatta en önemlisine değineceğim. Benim bilgisayarım yok. Kırık dökük bir telefon kullanıyorum zaten, olduğu kadar derslerime katılmaya çalışıyorum. Telefonum dediğim gibi sıkıntılı olduğu için derse katılmamdan bir 15 dakika sonra arızalı olduğu için ısınıp donuyor ve bu da derste kalmama engel oluyor. Bu sebeple de sınav haftalarında birçok dersimizin sınavı ödev şeklinde olduğu için, bilgisayar bulmaya çalışıyorum. Yani genellikle yaşadığım sıkıntılar bu yönde. Bundan ötürü de üniversitelerimizin açılmasını istiyoruz.” dedi

 

“ASOSYAL BİR KİŞİLİK OLUŞTURMAYA YÖNELİK BİR DÖNEMDEN GEÇTİK”

Bingöl üniversitesi Coğrafya Bölümü 2. Sınıf öğrencisi Merve Uçak, “ Açıkçası uzaktan eğitim hem eğitim açısından, hem de aile açısından olumsuz sonuçlar doğurdu. Örneğin internete bağımlı hale gelme, asosyal bir kişilik oluşturmaya yönelik bir dönemden geçtik. Bundan dolayı da pandeminin uzaktan eğitimde öğrencilerin sorunlarına yönelik çözümler üretmesini istiyoruz. Ayrıca yüz yüze eğitim kadar verimli olmadığını yaşayarak tecrübe ettik. Uzaktan eğitim sistemi online sistem üzerinde olduğu için, bağlantı sorunu bakımından öğretmen ve öğrenci arasında iletişim kopuklukları, ek olarak da maddi imkansızlıklara bağlı olarak sorunlar yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Keza bu da Türkiye’mizin eğitim sistemini ciddi oranda etkilemektedir. Kısacası yüz yüze eğitimin hem iletişim açısından, hem de verim açısından daha yararlı olduğunu düşünüyorum. Öğretmenlerle olan bağlantı sıkıntısı ve internet bağlantı sorunu benim için en büyük aksaklıklardı. Buna binaen yetkililerin yukarda bahsettiğim sorunları göz önüne alarak dikkate almalarını rica ederiz. Bundan ötürü de üniversitelerimizin açılması gerektiğini söylüyoruz.” diye belirtti.

 

“UYGULAMALI DERSLERİ ALMAM GEREKİRKEN, BU DERSLERİ ALAMIYORUM”

Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik 1.sınıf öğrencisi Hasan Araç, “Pandemi süreci beni kötü etkiledi. Üniversitemizin kampüsünde dolaşma hayalleri kurarken, kendimizi birden bire evde bulduk. Pandemi süreci boyunca neredeyse hiç evden dışarı çıkmadım. Bu da beni psikolojik olarak kötü etkiledi maalesef. Yetkililerden talep olarak, üniversitelerimizi açmalarını belirtmek istiyoruz. Uzaktan eğitimde dersler olması gerektiği gibi verimli ve uygulamalı işlenemiyor. Bundan dolayı da yüz yüze eğitimin yerini tutmuyor. Sınıf ortamı kadar verimli değil ve Türkiye'nin altyapısı olsun, imkanları olsun uzaktan eğitim için maalesef yeterli düzeyde olmuyor. Bence üniversiteler açılmalıdır. Çünkü dersler verimli geçmiyor ve uygulamalı dersleri almam gerekirken, bu dersleri alamıyorum. Bu yüzden de sağlık konularında maalesef ki geri kalıyorum. Anlamadığım, takıldığım konuları sorma imkanım olmuyor. Açıkçası uzaktan eğitim hususunda Türkiye'mizin altyapısı pek de yeterli değil. Herkesin evinde internet ve televizyon imkanı yok. Yaşadığım en büyük aksaklık ise, alt yapıda oluşan hata yüzünden 2 hafta boyunca internetsiz kaldım. Bundan ötürü de derslere katılamadım ve derslerden geri kaldım. Aynı durum sınav esnasında da yaşandı ve ben sınavdayken internetim koptu. Bu yüzden yüz yüze eğitime geçilmesi gerektiğini belirtiyor, üniversitelerimizin açılmasını yetkililerimizden arz ediyoruz.” diye aktardı.

 

“EMPATİ İLE ÜNİVERSİTELERİN AÇILIP AÇILMAYACAĞI KARARININ VERİLMESİNİ DİLİYORUZ”

Erzurum Atatürk Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü 2. sınıf öğrencisi Eylem Kankılıç, “Pandemi dönemi beni aşırı derecede zorlayan bir eğitim süreci oldu ve başarılı olma olasılığımı kötü yönde etkiledi. Haksız rekabetin olduğu, teknik malzeme olarak bazı imkanların olmadığı bir süreç yaşandı. Bu süreçte bütün öğrencilerin mağdur olduğunu görmemiz gerekmektedir. Erkek öğrenci arkadaşlarım dersler dışında eve katkı sağlamak için iş yerlerinde çalışmak zorunda kalırlarken, biz kadınlar ise evi çekip çevirerek sorumluluklarımızı kat be kat arttırmak suretiyle online eğitimi sürdürmeye çalıştık, çalıştırmaya da devam ediyoruz. Bu sebeple de erkek öğrenci arkadaşlarım çalıştıkları iş yerlerinde izin alamadığı zamanlarda derslere katılamadılar. Bizler de teknik olarak tablet ve bilgisayar gibi argümanlardan uzak kaldığımız için derslerimizi yeterli düzeyde sağlayamadık. Bu pandemi döneminde artan sorumluluklar dışında internet sorunu, sistemin çökmesi ile öğrencilerin mağdur olması ve hocalardan çok, öğrencilerin daha fazla mağdur olduğunu söyleyebilirim. Eşit şartlarda eğitim alabilmek için, eğitimin yüz yüze olması gerektiğini ve öğrencilerle empati kurularak üniversitelerin açılıp açılmayacağı kararının verilmesini diliyor, üniversitelerimizin açılmasını huzurunuzda arz ediyorum.” diye söyledi

 

“ONİNE EĞİTİMLERE ÇÖZÜM BULACAĞINI SÖYLEYEN İNSANLAR SESSİZ”

Bingöl üniversitesi Coğrafya Bölümü 2. Sınıf öğrencisi Enes Kayan, “Pandemi beni çok kötü bir şekilde etkiledi. Çünkü İnternet ve bilgisayar olmadığı için, çok sıkıntılar çektim ve eğitimden olsun, derslerden olsun geride kaldım. Uzaktan eğitim pek de verimli değil. Çünkü bu online eğitimler bana herhangi bir şey katmadı. Ekipman sıkıntısı çok çekiyorum ve buna çözüm bulacağını söyleyen insanlar sessiz kaldığı için, benim gibi bir sürü insan bu sıkıntıdan muzdaripler yaşadı. Üniversiteler açılmalıdır. Neden mi? Etrafınıza baktığınızda bir sürü iş alanı açık ama neden ise eğitime herhangi bir açıklama yapılmıyor. Bunu halletmeleri lazımdır. Gerçi bir senemiz heba oldu ama ne yapalım kısmet bu şekildeymiş. Dediğim gibi bilgisayar yok, telefonum bozuldu ve imkanlarım da bulunmuyor. Bu yüzden berbat bir dönem yaşadım. Bilgisayarımın da çalınmasıyla birlikte, psikolojik olarak her yönüyle sorunlar yaşadım. Son olarak ise üniversitelerimizin açılmasını istiyorum.” diye anlattı.

 

“SAĞLIK BÖLÜMLERİ DERSLERİNİN YÜZ YÜZE YAPILMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”

Kars Kafkas Üniversitesi İlk ve Acil Yardım 2. sınıf öğrencisi Mazlum Eruğ, “Pandemi nedeniyle yaklaşık bir yıldır uzaktan eğitim ile derslerimizi alıyoruz. Ancak pek verimli gittiği söylenemez. Teorik olarak aldığımız derslerin pratikte kullanılabilmesi için, özellikle hastane öncesi bakımda önemli bir yere sahip olan paramedik ve diğer tüm sağlık bölümleri derslerinin yüz yüze yapılması gerektiğini düşünüyorum. Uzaktan eğitimle alınan derslerin daha verimli olabilmesi ve daha sağlam bir sağlık altyapısının oluşabilmesi için, uygulamalı derslerle tecrübe kazanılması konusunda destekler sağlanmalıdır. Belli bir konu hakkında ne kadar bilgiye sahip olursanız olun, o bilgileri pratiğe geçiremedikten sonra insanlara herhangi bir fayda sağlanamaz. Özellikle insan hayatına müdahale eden sağlık bölümleri derslerinin yüz yüze yapılması gerektiğini düşünüyor, üniversitelerimizin açılması gerektiğinizi sizin nebzinizde duyuruyorum.” dedi.

 

YÖK BAŞKANI: BAKANLIĞIN GÖRÜŞLERİNİ DİKKATE ALIYORUZ

Öğrenciler, üniversitelerde yüz yüze eğitimin bir an önce başlamasını isterken, konuya ilişkin açıklama yapan YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, “Öğrencilerimiz tabii ki yüz yüze öğretim istiyor. Onların seslerine kulak tıkamıyoruz. Anlamaya çalışıyoruz. Ancak kamu sağlığını tehdit eden bir durum varsa bakanlığın görüşlerini dikkate almalıyız. Belli aralıklarla da kendi il, ilçelerine gitme gelme durumları, yani büyük bir hareketlilik olacak. Bu hareketlilik bütün illerimiz için geçerli. Öğrenci yurtları faktörü de dâhil, bu hareketliliğin bir risk oluşturup oluşturmadığını en iyi tahlil edecek yapı Sağlık Bakanlığı'dır. Biz bu çerçevede Bakanlığın görüşlerini ikinci dönem için de ilerleyen süreçte alacağız. Bu görüşe göre üniversitelerimizi yönlendireceğiz. YÖK olarak yükseköğretimi güçlü koordinasyon ama esnek ve çerçeve kararlar ile, üniversitelerimizin birbirinden farklı şartlarını, imkanlarını gözeterek, onlara hareket serbestisi tanıyarak süreçleri yönetiyoruz." diye konuştu.

Editör: TE Bilisim