Fatih SURUÇ

MÜCADELE HABER- Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Diyarbakır Temsilcisi Sevgi Ekmekçiler, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin hayvanlara yaklaşımı nedeniyle kentte hayvan hak ihlallerinin yaşandığını savunarak, kentin artık hayvan hakları ihlalleri ile anılır olduğunu öne sürdü. Havan hakları ihlallerine karşı yıllardır verdikleri anmasız mücadelenin birkaç ay içinde yerle bir olduğunu belirten Ekmekçiler, çevrenizde hayvanlara zarar veren psikopat kişilerin kim olduğunu bilemediklerini söyledi.   

 

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Hayvan Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde yüzlerce hayvanın ölüme terk edildiği iddialara ve bu iddiaları sert bir dille yalanlayan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile yaptıkları görüşmeye değinen HAYTAP Diyarbakır Temsilcisi Sevgi Ekmekçiler, “Görüşmede bize engelli olan hayvanların Mardin Bakımevine gönderildiğini gerisini ise Karacadağ çöp alanına bıraktıklarını söylediler. Tabi hemen oraya gittik. Onlarca yavru, hasta, cins, sakat ve küpeli hayvanlarla karşılaştık. Ölü birçok hayvan vardı” diye konuştu.  

 

Diyarbakır’da havan hakları ihlallerine karşı yıllardır verdikleri anmasız mücadelenin birkaç ay içinde yerle bir olduğuna dikkat çeken Ekmekçiler, kentin artık hayvan hakları ihlalleri ile anılır olduğunu ve bunun da kendisini çok üzdüğünü savundu. Herkesin hayvanlarla yaşamayı öğrenmesi ve herkesin hayvanlar konusunda duyarlı olması gerektiğine vurgu yapan Ekmekçiler, meclisteki 5199 sayılı Hayvanları Koruma Yasası’nın da bir an önce kabul edilmesi gerektiğini söyledi. 

 

“En büyük hayvan hakları ihlali yapan belediyelere ceza gelmiyor” diyen Ekmekçiler, “Kapalı yerde sigara içmekle bir hayvana tecavüz etmek neredeyse aynı şekilde cezalandırılıyor. Çevrenizde bulunan psikopat kişiler kim bilemiyorsunuz” dedi. 

 

Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Diyarbakır Temsilcisi Sevgi Ekmekçiler, gazetemizin sorularını şöyle yanıtladı; 

 

“KAPALI YERDE SİGARA İÇMEKLE BİR HAYVANA TECAVÜZ ETMEK NEREDEYSE AYNI ŞEKİLDE CEZALANDIRILIYOR”

Mücadele Haber: Türkiye’de hayvanlara karşı hakların mevcut durumu nedir?

Sevgi Ekmekçiler: 2004’te yürürlüğe giren 5199 sayılı Hayvanları Koruma Yasası’nın sorunları olduğunu yıllardır anlatmaya çalışıyoruz. Yürürlükteki kanunlarımıza göre, hayvanlara yapılan kötü muameleler suç olarak görülmüyor. Hayvanlara yapılan tüm eziyetler ne yazık ki Kabahatlar Kanunu kapsamına giriyor. Doğa Milli Parklar müdürlükleri ya da kaymakamlıklar  da ancak idari para cezası gibi bir yaptırım uygulayabiliyor. Mahkemeler veya savcılar ne kadar hayvan hakları savunucusu olurlarsa olsunlar, bu konularla ilgilenemiyorlar, kapalı yerde sigara içmekle bir hayvana tecavüz etmek neredeyse aynı şekilde cezalandırılıyor. Bugün bir hayvana eziyet eden yarın tekrar tekrar yapabiliyor ve mahkemeye çıkmadığı için sabıka kaydı oluşmuyor. Bu yüzden çevrenizde bulunan psikopat kişiler kim bilemiyorsunuz.

 

“PETSHOPLARDA CANLI HAYVAN SATIŞI YASAKLANIYOR”

Mücadele Haber: Hayvan hakları yasasını kısaca anlatır mısınız ve yasadan beklenti nedir?

Sevgi Ekmekçiler: Yeni yasa taslağında hayvan korumacıların istediği bazı değişiklikler olacak gibi görünüyor. Bunlar; Yasa kabahatler kanunu kapsamından çıkacak. Hayvanlara işkence yapanlara ya da hayvanlarla cinsel ilişkide bulunanlara 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası geliyor.  Fakat yatarı yok . Ceza sabıkaya işlense de CMK gereği adli para cezasına çevrilecek.

 

-Sahipli hayvanlara eziyetle, sahipsiz hayvanlara ceza bakımından uygulanan eşitsizlik kalkacak. Mevcut 5199 sayılı yasada Sahipli hayvanlar mal statüsünde olduğu için sahipli hayvanlara karşı işlenen suçlar mala zarar kapsamında cezalandırılıyor.

-Tüm evcil hayvanlarda microchipleme sistemine geçiliyor.

-Sokaklardaki ve bakımevlerindeki sahipsiz kedi ve köpekler üzerinde deney yapmak yasaklanıyor.

-Film ya da reklam çekimi ve benzeri işlerde, hayvanları acı, ıstırap ya da zarar görecek şekilde kullanmak yasaklanıyor. İdari para cezaları artırılıyor. Kabahat olarak kabul edilmiyor.

-Petshoplarda canlı hayvan satışı yasaklanıyor.

-Yasak ırk kavramı kalkıyor ve pittbull, dogo gibi hayvanların vermiş oldukları zarar, hayvan cinsi belirtilmeden –yani hayvandan öte- sahibinin cezai sorumluluğuna giriyor. Tür belirtmek yerine yasaya kol ve çene yapısı güçlü, tehlike arz edebilecek hayvanlar kavramı geliyor.

-Ancak ne yazık ki Hayvanat bahçeleri kapatılmıyor ve yenilerinin açılmasına engel gelmiyor.

-Deve güreşleri yasaklanmıyor, yunus parkları kapatılmıyor, Avcılık ile ilgili düzenleme yapılmıyor. Apartmanlarda sitelerde , "Yönetim Planına" aykırı olarak evde hayvan beslemekle ilgili Medeni Kanunda değişiklik yapılmıyor.

-En büyük hayvan hakları ihlallerini yapan belediyelere ceza gelmiyor.

 

Bütün bunlar yasada olmasını düşündüğümüz maddeler. Ancak Meclis’te eklemeler ve çıkarmalar da olabilir.

 

“SON ZAMANLARDA BAKIMEVİNDE HASTA, UYUZ VE CİNS HAYVANLARIN EKSİLDİĞİNİ GÖZLEMLİYORDUK”

Mücadele Haber: Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin Bakım evindeki sokak hayvanlarına ne oldu, son durumları nedir?

Sevgi Ekmekçiler: Büyükşehir Bakımevi uzun yıllar uğraşmalarımız sonucunda kurulmasını sağladığımız ve tüm Türkiye’ye örnek olan bir Bakımeviydi. Zamanla fiziki olarak yıpranmaya başlamıştı ve tadilat yapılması veya yeni bir yer yapılması için birkaç yıldır yetkililerle görüşmeler yapıyorduk. Yeni proje çizildi ve ihalesi yapıldı. Ancak seçim araya girince tadilat biraz gecikti. Bir kaç ay önce tadilata başlanacağı bilgisini aldık. Bakımevinde çok sayıda hayvan bulunduğundan bunların bir kısmı da engelli, cins, sokakta yaşayamayacak durumda olan hayvanlar olduğundan Bu hayvanlara uygun bir yer bulunduktan sonra yıkımın başlaması gerektiğini defalarca belirtmemize rağmen, bize danışılma gereği görülmeden hayvanların aniden boşaltıldığı bilgisini aldık. Zaten son zamanlarda bakımevinde hasta, uyuz ve cins hayvanların eksildiğini gözlemliyorduk, sorduğumuzda bize sahiplendirdik, tedavileri bitti bıraktık gibi şeyler söylüyorlardı.

 

“KARACADAĞ ÇÖP ALANINA BAKIMEVİ ARABALARININ HAYVAN GETİRİP BIRAKTIĞINI SÖYLEDİLER”

Bu hayvanların nereye bırakıldığını gidip Daire Başkanı ile görüştüğümüzde bize engelli olanların Mardin Bakımevine gönderildiğini gerisini ise sokağa bıraktıklarını söyledi. Mardin barınağına giden hayvan sayısı 17 köpek ve 6 kedi. Başka sakat, yavru ve hasta hayvanlar olduğunu bunları sokağa bırakmalarının yanlış olduğunu en azından hayvan severlerle koordineli olarak bu işi yapsalardı daha doğru olacağını ilettik. Bıraktıkları yerleri en azından gidip besleme yapmak için öğrenmek istedik ve barınak yetkililerine ısrarla sorduk ve bize Karacadağ çöp alanına bıraktıklarını söylediler. Tabi hemen oraya gittik. Onlarca yavru, hasta, cins, sakat ve küpeli hayvanlarla karşılaştık. Ölü birçok hayvan vardı. Çöp alanındaki çalışanlar bize son zamanlarda sürekli oraya bakımevi arabalarının hayvan getirip bıraktığını söylediler. İlk gidişimizde bir sakat, bir golden, 14 yavru hayvanı getirebildik.

 

“DİYARBAKIR ÖRNEK ŞEHİRKEN HAYVAN HAKLARI İHLALLERİ İLE ANILIR OLDU”

Belediye yetkililerine oradaki hayvanların ölmeden alınması gerektiğini iletmek istedik ve ulaşmaya çalıştık ancak bizimle görüşmeye yanaşmadılar. Çok fazla ısrar etmemiz üzerine Cumartesi günü bakımevi araçlarıyla tekrar çöp alanına gidip 30 civarında köpeği geri getirdik ve sağlam olanları besleme bölgelerimize bıraktık. Orada çok fazla hayvan var ve onların da bir an önce alınmaları gerekiyor. Son zamanlarda Belediyenin bazı yetkililerinin hayvanlara karşı olan davranışları bizleri büyük hayal kırıklığına uğratıyor. Yıllar içinde verdiğimiz mücadele ve hayvanlar adına elde ettiğimiz kazanımlar birkaç ayda yerle bir oldu ne yazık ki. Örnek il olan Diyarbakır hayvan hakları ihlalleri ile anılır oldu bu da bizi çok üzüyor. Yeni bakımevi yapmak hayvanların yaşadığı sorunları çözmeye yeterli değildir, öncelikle hayvanlara karşı olan olumsuz düşünceleri değiştirmek gerekmektedir.

 

“TÜM İNSANLARIN VEGAN OLMASINI BEKLEMEK ÇOK ÜTOPİK OLUR”

Mücadele Haber: Son olarak eklemek istediğiniz?

Sevgi Ekmekçiler: Hayvanseverliğin tüm insanlar için mümkün olmasını çok isteriz ancak bu neredeyse imkansız. İnsanların bencilliği kendilerini üstün tür görmeleri nedeniyle mümkün görünmüyor. Hayvan severlik sadece sokak hayvanları ile sınırlı değil, hayvan hakları ihlalleri yediğimiz, giydiğimiz, hapsettiğimiz, öldürdüğümüz, sömürdüğümüz tüm hayvanları da kapsıyor. Tüm insanların vegan olmasını beklemek çok ütopik olur.

 

“HAYVANLARLA YAŞAMAYI ÖĞRENMEMİZ GEREKMEKTEDİR”

Diyarbakır’da hayvan severlik bir nebze de olsa arttı. Ancak tüm Türkiye’de olduğu gibi burada da hayvanlar ne yazık ki çok iyi durumda değil. Okullarda hayvan hakları eğitimi verilmeli, hayvanlar için besleme odakları oluşturulmalı, yalnız il bazında değil, tüm ilçelerde rehabilitasyon merkezleri açılmalı, kısırlaştırma hızla yapılmalı, rehabilitasyon merkezlerinde vicdanlı personel çalıştırılmalıdır. Hayvanlarla yaşamayı öğrenmemiz gerekmektedir. Hayvan hakları yasasının da bir an önce meclisten geçmesi sağlanmalıdır.

Editör: TE Bilisim