Fatih SURUÇ- ÖZEL HABER

MÜCADELE HABER- 31 Mart 2019 seçimlerini kazanmasına rağmen KHK’lı olduğu gerekçesiyle birçok arkadaşının mazbatasının verilmediği için AYM’ye yapılan hukuki mücadelelerinin devam ettiğini belirten Diyarbakır İl Eş Başkanı Hülya Alökmen Uyanık, “31 2019’da 64 Belediye kazanmıştık. 6 Belediyeye KHK’li oldukları için mazbataları verilmedi. Şuan 12 Belediyemiz kaldı” dedi.

 

Çocuklarının HDP yardımıyla PKK tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla 3 Eylül 2019’dan bu yana HDP Diyarbakır İl Binası önünde polis ekiplerinin aldığı güvenlik tedbirleri kapsamında oturma eylemlerini sürdüren ailelerle çözüm için iletişime geçip onları hem parlamentodaki grup toplantılarına hem de çay içmeye davet ettiklerini belirten Eş Başkan Uyanık, ancak ailelerin her seferinde engellendiğini öne sürdü. Aileleri engelleyenlerinin amaçlarının HDP’yi olabildiğince toplumdan izole ve toplumla karşı karşıya getirmek olduğunu iddia eden Eş Başkan Uyanık,  “Sanki Diyarbakır halkıyla biz karşı karşıyayız gibi bir propaganda malzemesine dönüştü.

Biz yönetici ve partililer olarak metanetimizi hiçbir zaman bozmadık. Biz metanetimizi korumaya devam ediyoruz. Bu iş müzakere ve barış ortamıyla ancak sonuçlanır. Bu konudaki duruşumuz devam ediyor” dedi.  

 

HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Hülya Alökmen Uyanık, gündeme ilişkin kendisine yönelttiğimiz soruları şöyle yanıtladı:

 

1) Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

Hülya Alökmen Uyanık: Dicle Üniversitesi hemşire bölümü mezunuyum. 2 Çocuk annesiyim. 2016 yılına kadar kamuda hemşire olarak çalıştım. Sonra kanun hükmünde kararnameyle işimizden edildim. 31 Mart 2019 seçimlerinde Selçuk Mızraklı ile aday oldum. Başta başvurumuz alındı; fakat daha sonra KHK'lı olduğum için gerekçe gösterilerek mazbatam verilmedi. Tabi bunu hukuki süreci devam ediyor. AYM'den başvurularımız var. Mayıs 2019’da bu yana da HDP İl Diyarbakır Eş Başkanlığı görevini yürütüyorum.

 

“MUHALİFLERİNİ SÜREKLİ BÖLÜP PARÇALAYIP ÖYLE YÖNETME POLİTİKASINI İZLEMİŞTİR”

2) HDP Belediyelerine kayyım atanması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Hülya Alökmen Uyanık: HDP fikriyatı bu güne kadar 100 yıldır Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri sürekli ötekileştirilenleri, yok sayılanları, merkezi siyasetten uzaklaştırılanları, kadınları, doğayı sevenlerin, Kürtlerin, farklı etnik anlayışların ya da emekçilerin yani farklı biçimde kendini sürekli ifade edip mevcut siyasi arenada kendini var edemeyenlerin toplandığı bir şemsiyeydi aslında. Aynı zamanda bu müdahale ve yok sayma hem HDP fikriyatınaydı hem de ülkede kendini muhalefet olarak adlandırılan herkesin yan yana gelmesini engellemektir. Çünkü biliyoruz uzun yıllardır tüm devletlerin mantığı böyledir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduğundan beri de muhaliflerini sürekli bölüp parçalayıp öyle yönetme politikasını izlemiştir. HDP fikriyatı da kurulduğundan beri bunun karşısında duran bir noktadaydı halende aynı noktada. O günden beridir baskılar arttı.

 

“12 BELEDİYEMİZ KALDI”

3) HDP’nin kaç belediyesi kaldı?

Hülya Alökmen Uyanık: 31 2019’da 64 Belediye kazanmıştık. 6 Belediyeye KHK’li oldukları için mazbataları verilmedi. Bir alttaki AK Parti adayları Belediye Başkanı seçildi. Sonrasında da kayyum marifetiyle şuan 12 Belediyemiz kaldı. 

 

BU İŞ SADECE HDP İLE YAPILACAK BİR ŞEY DEĞİLDİR

4) Diyarbakır Anneleri ile iletişimizin var mı, çözümünüz nedir?

Hülya Alökmen Uyanık: Buraya oturmaya başladıklarında biz onları içeriye davet edip çay verdik. İlk günden de aslında bizim politikamızın hem dünyada hem de ülkemizde uzun süren savaşların bitmesi ile ilgiliydi. Çözümün parlamento olduğunu söyledik. Genel Başkanımız ve Grup Başkan Vekilimiz onları grup toplantılarına davet ettiler ama sürekli engellendiler. Sadece kendilerine yakın ve istedikleri görüntüyü vermek isteyen sivil toplum örgütleriyle görüştüler.

 

Bu iş sadece HDP ile yapılacak bir şey değildir. Daha önceden de böyle olaylar olmuştur. Örgütün elinde olanları getirmenin bazı ritüelleri vardır. Bağımsız bir grup oluşup gidip onları getirir. Yine de devletin haberi olur. Devlet kendince tedbirlerini alır. Sınırdan geçerken ya da nereden geçeceklerse.

 

İlk bir ay temas vardı ama uzun süre bilerek temas kesildi. Sonra şuna dönüştü ki; biz bir siyasi partiyiz ve çalışmalarımız oluyor. Çalışmalarımızı yürüten insanlara müdahale edildi. Örneğin pandemi sürecinde yardım talebinde bulunmaya gelen bir kadına nöbetteki aileler saldırdılar. Onunda halen hukuki süreci devam ediyor. Amaç HDP’yi olabildiğince toplumdan izole ve toplumla karşı karşıya getirmektir. Sanki Diyarbakır halkıyla biz karşı karşıyayız gibi bir propaganda malzemesine dönüştü. Özellikle vekillerimizin geldiği ya da partinin genel merkez yöneticileri geldiği zaman farklı farklı girişimlerde bulunuldu. Bulunla ilgili de kendi tedbirlerimizi aldık. 3 kere Valiliğe başvuru yaptık. Biz biliyoruz aynı eylemi AK Parti önünde yapmaları 1 saati bulmaz; ama uzun süredir buradalar.

 

Biz yönetici ve partililer olarak metanetimizi hiçbir zaman bozmadık. Küfürlerden tutun su şişesi fırlatmalardan, taş atmalardan ya da ellerinde tutukları her şeyi bize fırlatmalarına, gerginlik ortamını yaratmamak için biz dönüp bir cevap bile vermedik. Biz metanetimizi korumaya devam ediyoruz; ama bu politikanın tutmadığı da ortadadır. Bu iş sonlanacaksa Dünyada örnekleri var. Müzakere ve barış ortamıyla ancak sonuçlanır. Bu konudaki duruşumuz devam ediyor.   

 

“TOPLUMUM HER KESİMİNDE BÜYÜK BİR BASKI VAR”

5) Demokrasi yürüyüşünün amacı nedir?

Hülya Alökmen Uyanık: HDP’ye uygulanan baskı sadece HDP’ye değil tüm muhalif kesimlere uygulandığının görüyoruz. Bir twitter attığı için insanlar sabahın 5’inde gözaltına alınabiliyor. Merkezi hükümetin yani iktidarın beğenmediği bir kişiyi neyle ilgili oldun, hatırlarsınız geçen yaz ekonomik krizle ilgili bir söylem hemen terörist damgası yemeye vesile oluyor. Ya da hukukla ilgili ciddi sıkıntılar var. Yaşanan birçok örnek aslında bağımsız olmadığını ve İktidarın istediği kararları aldığıyla ilgili bir durum var. Yargıya olan güven gittikçe azaldı. KHK’ler gerekçe gösterilerek Üniversiteler boşaltıldı. Bağımsız bilimsel araştırmalar değil iktidarın istediği kadrolaşma insan tipi Üniversiteler oluşmaya başladı. Gençlerin geleceğe yönelik güveni bu ülkede yok. Sınav ve eğitim sistemi sürekli değişiyor. Sağlık özellikle pandemi döneminde de görüldü ki parası olanın ancak ulaşabileceği bir şey oldu.

 

“TIKANMIŞ SİYASETE NEFES ALDIRABİLMEDİR“

Hülya Alökmen Uyanık: Aslında toplumum her kesiminde büyük bir baskı var. Buna bir şeklide ses çıkartmak gerekiyor. Ama iktidar zor kuvvetini elinde tutuğu için, polisiye tedbirler yargıyı da yanına alarak toplumu cendere içine sıkıştırmış. Sürekli bir kutuplaşma içerisindeyiz. İktidar ya onlardansınız ya bunlardansınız diyerek bir kutuplaşma getirmeye çalışıyor. Toplumu sürekli geriyor. Aslında HDP olarak tek değil herkesin de kendini istediği yerde ifade edebileceği ve birazda tıkanmış siyasete nefes aldırabilmedir.

 

“ŞEHİRLERARASI YÜRÜME YOK”

Pandemi sürecinde olduğumuz içinde özellikle mesafe konusunda dikkat ediliyor. Maskesiz zaten olmayacak. El hijyeni, teması engellemeye çalışacağız. Zaten yürüyüş düşünüldüğü gibi şehirlerarası yürüme yok arkadaşlarımız arabayla gelecekler.  

 

‘BAĞIMLI OLMA’ KAMPANYASI

6) HDP Diyarbakır İl Başkanlığının çalışmaları nelerdir?

Hülya Alökmen Uyanık: Hem siyaseten hem de hareket alanımız kısıtlanırken il ilçe örgütlerimiz yine eskisi gibi mahalle temsilcilerimizle son bir yılımızı geçirdik. Bunu yanda gençliğin kendi içinde meclisleşmesi ve kendi çalışması, yazın başlatılan bir kampanya var. ‘Bağımlı olma’ diye. Diyarbakır’daki gerçekliği biliyoruz. Geçlerin siyasete bulaşmasında neye bulaşsınlar siyasetinde kaynaklı artan bir madde kullanımı var. Kadın meclisimizin özellikle artan kadın cinayetlere, taciz ve tecavüzlere ilişkin Diyarbakır’da bulunan tüm kadın örgütleriyle dönem dönem eylem ve etkinlik oldu olmaya da devam edecektir. Bunun yanında da diğer sivil toplum örgütleri ve diğer partilerle de ilişkimizi sürekli sıcak tutarak Diyarbakır’ın kendine has gündemiyle ilgili açıklamalar olsun ziyaretler olsun çalışmalarımız devam ediyor.

 

‘KARDEŞ AİLE’ KAMPANYASI

Bu dönem genel merkezimiz ‘Kardeş Aile’ kampanyası başlattı. Yasal anlamda bizim siyasi parti olarak yardım yapma durumuzu yok. Yardım etmek isteyen biri bize başvuru yaptığı zaman bizde yardıma ihtiyacı olanlarla onları buluşturduk. Biz aradan çekildik sadece köprü görevi gördük. Yaklaşık 11 bin başvuru oldu. Bunu ancak 8-9 binine ancak aracı olabildik.

 

HDP EŞ BAŞKANLIKLA İLGİLİ BİR UYGULAMAYA GEÇTİ

7) Siyasette kadın sayısı sizce neden azdır?

Hülya Alökmen Uyanık: Ne yazık ki parlamentoda olsun yerel yönetimde olsun kadınların kendilerini ifade etmesinde büyük engeller var. Bizim partide kadınlara önce komisyonlar şeklinde sonra kadın kolları ve sonra kadın meclisleri, en sonra eş başkanlıkla ilgili bir uygulamaya geçti. Şunu görmek gerekiyor. Biz eş başkanlık sistemini koltuğa bir kadın bir erkek otursun, kadın orada görünür olsun mevzusu değildi. Kadınlara sürekli “Siyasete katılsınlar ama çiçekle böcekle uğraşsın, pasta kek yapsınlar, kadın günleri yapsınlar” diniliyor. Kadınların siyasete girmesini bile böyle bir tabloyla önümüze sarmışlardı. Biz özellikle yerel yönetimlerde ya da siyasette kadınların siyasete çözüm önerisi getireceğini bununla ilgili kabiliyetinin olduğunu bunun aslında bugüne kadar şekillenmiş erkek bakış açısını değiştirme anlamında daha faydalı olduğunu da gördük, görüyoruz da ve öyle olması gerekiyor.

 

Kadının özgürlük mücadelesinin belki dünyada 200 yıllık bir tarihi vardır ama binlerce yıla varan kendi iç damarı var. Türkiye’de de uzun yıllardır özgür kadın hareketi var. Bunun yanında da Kürt kadınların da 20-30 yıldır verdikleri bir mücadele, birikimi var.   

 

“BU ÜLKENİN YAŞANILABİLİR BİR ÜLKE OLABİLMESİ İÇİN”

8) Son olarak eklemek istediğiniz?

Hülya Alökmen Uyanık: HDP il Eş Başkanlığı olarak şu çağrımızı yapmak istiyoruz. Özellikle Kürtlere ve tüm muhalif kesimlere demokratik mücadelenin yolunu tıkayıp sürekli bir sözle, siyasetle haklarımızı istiyoruz baskı altında tutup farklı farklı yollara yöntemlere göstermek isteyen bir uygulamanın da farkındayız. Biz ilk günden beri de söylediğimiz gibi bu ülkenin yaşanılabilir bir ülke olabilmesi için her kişinin kendi rengiyle, kendi dünyaya bakış açısıyla yaşayabileceği bir ülke olma inancımızla mücadelemize devam edeceğiz. Bunun yanında da artan kadın taciz, tecavüz ve yok saymaya karşı da kadınların daha fazla haklarına sahip çıkması sadece bu işin kadınlarla ilgili olmadığını kadın erkek beraber bu toplumu değiştirmemiz gerektiğini ve daha fazla yan yana gelip kadın örgütleriyle yani bu illa HDP olmaz zorunda değil. Her hangi bir yerdeki kadın örgütlenmelerinde yüksek olduğunu ifade etmek istiyorum.

Editör: TE Bilisim