Fatih SURUÇ

MÜCADELE HABER- HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Osman Aktaş, Sur’un geleceğiyle ilgili çok büyük endişelerinin olduğunu söyledi.  Devletin Sur mağdurlarına verdiği vaatleri yerine getirmediğini öne süren Aktaş, “Sur’da yapılmış yerlerin art niyetli insanlara peşkeş çekilmek için verilirse ve oralarda fuhuş, kumar ve uyuşturucu gibi pis şeylere mekân sahipliği yaparsa, bu bütün Türkiye’nin sorunu olacak” dedi.

 

Kentteki sorunları dile getiren Başkan Aktaş, en büyük sorunun işsizlik olduğunu söyledi. Bu işsizliğin temelden çözülmesi için devlete çağrıda bulunan Başkan Aktaş,  “Özellikle de Diyarbakır’da geçmiş süreçlerde bölgesel meselelerden doğan sorunlardan dolayı birçok insanın yatırım yapmaması ya da devlet mekanizmasının buraya herhangi bir yatırım yapmaması. Devletin biran önce girişimlerde bulunup bu bölgeye işsizliği acilen giderebilecek projeler üreterek, burada üretime yönelik çalışmalar yapıp buraya katkı sunması lazım” dedi.

 

Diyarbakır’da insanların artık uyuşturucu bulmasının çok kolay olduğunu savunan Aktaş, “Maalesef Diyarbakır eski Diyarbakır değildir. Artık insanların uyuşturucu bulması bir baklada bir çocuğun sigara alması kadar kolaylaşmış. Bununla alakalı devletin acilen tedbir alması lazım. Geleceğimiz olan gençlerimize büyük bir saldırı, tehdit ve tehlike olarak görüyorum” dedi. Başkan Aktaş kendisine yönelttiğimiz sorulara şöyle yanıt verdi:

 

 

1) Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Osman Aktaş: Diyarbakır Sur ilçesinde doğup büyüdüm. Evli ve 5 çocuğum var. Asıl mesleğim terziliktir. Bu konuda bir müddet esnaflık da yaptım. Şimdide siyasetle ilgileniyorum.

 

“ANA HEDEFİMİZ İNSAN VE ADALET EKSENİ ÇALIŞMADIR”

2) Hüda Par Diyarbakır İl Başkanlığının çalışmaları nelerdir?

Osman Aktaş: Siyasi partilerin ana görevlerinden birisi kendi bölgesinde toplumun ana merkezi olan ihtiyaçlarına bir nebze yardımcı olabilmek için çalışmalar yapmaktadır. Biz her ne kadar iktidar değilsek de toplumla birlikte hemhal olduğumuzdan dolayı toplumun ana kademesine indiğimiz zaman halkın genel sorunlarını dinleyerek ilgili mevki, makam ve kişilerle görüşerek sorunların giderilmesi konusunda yardımcı olmaya çalışıyoruz.

 

Örneğin Silvan’da pandemiden dolayı pazar kapısı kapatılmış ve Pazar esnafı perişan olmuş birçok ilgili makamlarla görüşüp çözüm bulamayan esnaf,  sağ olsun ilçe başkanımızın yapmış olduğu çalışma neticesinde en azından bu sorun giderilerek kapının açılması sağlandı. Bunun gibi yani sağlık sektöründe sorun varsa, yerel yönetimde sorun varsa bunları kendimize görev olarak bildiğimiz için memleketin, halkın sorunlarını birebir inerek onların sorunlarına yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ana hedefimiz insan ve adalet ekseni çalışmadır.   

 

“DİYARBAKIR PANDEMİDE TÜRKİYE’DE ZİRVE DURUMUNA GELMİŞ DURUMDADIR”

3) Diyarbakır’ın pandemi sürecini değerlendirir misiniz?

Osman Aktaş: Diyarbakır son günlerde Türkiye’de zirve durumuna gelmiş durumdadır. Bizde bununla alakalı İl Sağlık Müdürlüğüne gittik. Diyarbakır’ın sorun ve sıkıntıları hakkında konuştuk. Şuanda bizim yapabileceğimiz bütün teşkilatlarımıza üzerinde dura dura anlatıyoruz. Sağlıkla alakalı kısmı özellikle mesafe, hijyen ve maskenin hakkında üzerinde duruyoruz. Maalesef bu konuda “Bana bir şey olmaz” gibi bir gaflet içerisindedir ve bu gafletinde getirebileceği faturalar kanaatimce memlekete ağır olacak. Çünkü artık ölümlerin başlandığı ve hastanelerinde dolduğu ya da dolma aşamasında olduğunu diyebiliriz.

 

Bizim çalıştığımız bazı sivil tolum kuruluşları var. Özellikle ihtiyaç sahibi yada ihtiyacının olduğunu bildiğimiz, o sivil toplum kuruluşlarına yönlendirerek birlikte çalışma alanı sağladık. Birçok insanın bu süreç içerinde çalışmayan, işten çıkartılan ve mağdur olan insanların maddi manada bir destek olabilmek için bize talepte bulunanları yönlendirerek ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştık. 

 

BAŞKAN AKTAŞ, KENT SORUNLARINI TEK TEK SIRALADI

4) Sizce Diyarbakır’ın sorunları nelerdir?

Osman Aktaş: Diyarbakır, Güneydoğu’da merkezi bir ildir. Bu ilin en büyük sorunlarında biri herkesin de bildiği gibi işsizliktir. Bu işsizliğin ana temelde giderilebilmesi için özellikle de Diyarbakır’da geçmiş süreçlerde bölgesel meselelerden doğan sorunlardan dolayı birçok insanın yatırım yapmaması ya da devlet mekanizmasının buraya herhangi bir yatırım yapmaması. Alakalı sorunlar ortadayken ama yaklaşık 3-4 yıldır bu tarz problemler yoktur. Devletin biran önce girişimlerde bulunup bu bölgeye işsizliği acilen giderebilecek projeler üreterek burada üretime yönelik çalışmalar yapıp buraya katkı sunması lazım.

 

Mevsimlik işçilik, gidip bakın o tarla ve çadırlarda insanlar aylarca hayat sürüyorlar. Bu insanların kendi memleketlerinde temiz, helal bir lokma yiyebilmesi için bunlara iş imkanları sağlanması gerekiyor.

 

En önemli konulardan biriside kanaatimce Diyarbakır’ın uyuşturucu hastalığı diye bir kavram vardır. Maalesef Diyarbakır eski Diyarbakır değildir. Artık insanların uyuşturucu bulması bir baklada bir çocuğun sigara alması kadar kolaylaşmış. Bununla alakalı devletin acilen tedbir alması lazım. Geleceğimiz olan gençlerimize büyük bir saldırı, tehdit ve tehlike olarak görüyorum.

Yine sağlık altyapısını daha iyi bir şeklide oluşturulabilmesi için Diyarbakır’da büyük bir şehirdir ve Diyarbakır’a da bir şehir hastanesine ihtiyacı vardır.

 

Sur mağdurlarının da sorunları vardır ve henüz giderilmedi. Kendilerine verilen vaatler yerine getirilmedi. Aynı zamanda şöyle bir sorun var. Buranın geleceğiyle alakalı ben bir Diyarbakırlı olarak çok büyük endişelerim var. Yani bu yapılmış olan yerlerin yarın öbür gün ehil olmayan ya da art niyetli insanlara peşkeş çekilmek için verilirse ve oralarda fuhuş, kumar ve uyuşturucu gibi pis şeylere mekan sahipliği yaparsa bence bir Müslüman olarak Bütün Türkiye’nin sorunu sonra da Diyarbakır’ın vicdanları sızlar. Düşünün sahabelerin yalın ayak gezdikleri yerlerde, kanlarının döküldüğü yerlerde insanlar turistik mekanlar açıp orada eğlence yapacaklar buda bizi incitir. Bunun mutlaka kale alınıp bu tür şeylere dikkat edilmesi lazım. 

 

Diyarbakır büyüdüğü içinde altyapı özellikle ulaşım sorununu çoğu yerde yaşıyoruz. Mutlaka giderilmesi lazım. Özellikle ana arterlerin sürekli açık tutula bilmesi için bazı projelerin geliştirilmesi lazım.

 

Bağlar gibi çarpık kentleşmeyle alakalı bir yapımız var. Bunun biran önce giderilip yeniden yıkılıp yapılabilmesi için projelerin üretilmesi lazım.

Editör: TE Bilisim