DİYARBAKIR Büyükşehir Belediyesi'ne ait Din Kültür Merkezi'nin temel atma törenine katılan HDP Diyarbakır Milletvekili adayı eski İl Müftüsü Nimetullah Erdoğmuş, "Diyanet İşleri Başkanı'nın koltuğu Başbakan'ın koltuğuna vidalanmış durumda. Başbakan hangi tarafa koltuğunu çevirirse Diyanet İşleri Başkanı'nın koltuğu da o tarafa dönecek" dedi. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin merkez Bağlar İlçesi'nde yaptırdığı Din Kültür Merkezi'nin temel atma törenine Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, Vekili Fırat Anlı, HDP Diyarbakır Milletvekili adayı Nimetullah Erdoğmuş, din alimleri ve çok sayıda kişi katıldı. Temel atma töreni nedeniyle hazırlanan platforma Türkçe ve Kürtçe, "Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz" hadisinin yazıldığı pankart asıldı. Kuran-ı Kerim okunmasından sonra konuşan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Abdullah Sevinç, 1860 metrekare alan üzerine yapılacak din kültür merkezinin 1 milyon 213 bin liraya mal olacağını, buradaki kadın ve erkek taziye evi, yemekhane, misafirhane, mescit ve idari tesislerin halka açık olacağını söyledi. "MEDRESELERİ TARİHİMİZLE BAĞIMIZI KOPARMAK İÇİN KAPATTILAR" Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, Kürt halkının tarihte her şeye rağmen değerlerini ayakta tutmayı başardığını ve bu günlere getirdiğini belirterek, şunları söyledi: "Tarihi mirasımızda medreselerimizin yeri son derece önemlidir. Ben buradan değerli din alimlerimize bugüne kadar bütün güçlüklere rağmen bu değerlerimizi korumak için verdikleri mücadeleye ve halkımıza sundukları hizmetler nedeniyle teşekkür ediyor ve saygılarımı sunuyorum. Medreselerimizi kapatarak bizi tarihi kökenlerimizle bağımızı koparmak istediler. Medreseler ilim ve irfanın buluştuğu mekanlardı. Medreseler halkımızın maddi manevi güçlenmesi ve kendini hayata hazırlaması için ilim ve irfan üretilen insan yetiştiren mekanlardı. Aynı zamanda toplumsal değerlerimizi dilimizi, kültürümüzü yeniden öğrendiğimiz mekanlardı. Medreselerimizi kapatarak bizim tarihimizle, geçmişimizle, toplumsal değerlerimizle olan bağımızı koparmak istediler. Kurdukları merkezi hükümetin rapt-u zapt altında tekçi anlayışı bize dayatmak için bunu yaptılar. Ama çok şükür her şeye rağmen din alimlerimiz, büyüklerimiz, imkansızlıklara rağmen bu değerelerimizi koruyup bugüne kadar getirdiler. Şimdi bize düşen görev de büyükşehir belediyesi olarak halkın öz yönetimi olarak yeniden bu değerlerimizi üretilebileceği mekanları imkanları sunmaktır. Temelini attığımız bu külliye bir nevi mederese gibi halkımıza hizmet edebilecek, halkımıza ilmi irfanı öğretebilecek bir mekan olacaktır. Amed (Diyarbakır) hepimiz için tarihi ve kültürel misyonuyla özel bir kenttir. Ama bizim bir iddiamız daha var; Amed özgürlüklerin, inanç özgünlüğünün de başkenti olacak. Bu kentte hiç kimse inancından dolayı zerre kadar olsun incinmeyecek, ötekileştirilmeyecek. Her bir insanımızın taşıdığı inanç değerlerine karşı biz yerel yönetim olarak saygılı olacağız, elimizdeki imkanları sunacağız. Amed'i inanç özgürlüğünün de başkenti yapacağız." HDP Diyarbakır 3'üncü sıra Milletvekili adayı eski İl Müftüsü Nimettullah Erdoğmuş, konuşmasında Diyanet İşleri Başkanlığı ve Başkanı eleştirdi. Medreselerin kapatılmasına rağmen Kürt coğrafyasının Kürt ulemalarına sahip çıktığını belirten Erdoğmuş, "Medreseleri baskına uğradı, dağıtıldı, fakileri kaçak bir şekilde tedrisat gördü. Ama Kürt halkı lokmasını onlarla bölüşerek adeta bugün geliştirdikleri bu canlı kalkan savunmasını o gün onlar içinde sergileyerek ulemalarını onların fakilerini de bu şekilde hem himaye ettiler hemde yetişmelerine yardımcı oldular" dedi. "DİYANET İŞLERİ BAŞKANI'NIN KOLTUĞU BAŞBAKAN'IN KOLTUĞUYLA VİDALI" Diyanet tartışması üzerinden Kürt halkının, Kürt ulemasının hassasiyetlerinin incitilmekte ve değerlerine saldırılar tertiplenmekte olduğunu söyleyen Erdoğmuş, şöyle ded: "Bugün Diyanet tartışması üzerinden Kürt halkı, Kürt ulemasının hassasiyeti incitilmekte ve onların en nazik olarak sürekli muhafaza ettikleri değerlerine saldırılar tertiplenmektedir. HDP olarak Diyanet İşleri Başkanlığı'nı tartışırken isimler, şahıslar üzerinden bir tartışma yürütmüyoruz. Bir başkasının mezhep, görüş, inancını da sorgulamıyoruz. Biz bugün din hizmetinin, dini hayata yön vermenin bir devlet dairesi marifetiyle yürütülmesini istemediğimiz için bu tartışmaları söylüyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bir mensubuyum, emekli oldum. Ama halen kendimi onun mensubu olarak görüyorum. Diyanet İşleri Başkanı'nın koltuğu Başbakan'ın koltuğuna vidalanmış durumda. Başbakan hangi tarafa koltuğunu çevirirse Diyanet İşleri Başkan'ın koltuğu da o tarafa dönecek. Biz bunu tartışırken, görüşürken, inançlardaki özgürlük eşitliğini savunmak için tartışıyoruz. Yıllarca Şafii mezhebine mensup ulema ve cemaat Diyanet tarafından görmezlikten gelindi. Sadece Hanefi mezhebi üzerinden Diyanet hizmetleri yürütüldü. Bu da bir ayrımcılık değil miydi? Yine Alevi kardeşlerimizin mahrum bırakılması ayrı bir ayrımcılık değil miydi? Biz, din, inanç, mezhep hizmetlerinin tarafsız eşit bir şekilde ama layıkıyla hakkıyla o hizmetlerini yürütebilecek alanların açılması için bu tartışmaları yapıyoruz. HDP'nin bütün tartışmaları gibi bu da sarsıcı oldu. Ciddi olduğu, bu ciddiyete karşı ciddi projeler sunamadıkları için Diyanet tartışmalarını din ve inanç tartışmasına dönüştürdüler. Artık gün pasif kalma günü değil. Kürtler, Kürt uleması, Kürt siyasetçisi, Kürt halkı topyekün olarak pisiflik devresinden artık hep beraber aktiflik merhalesine geçtiler. Bu aşamadan sonra bunu engellemek durdurmak mümkün değil. Şu anda önderliğin geliştirdiği ve Kürt hareketinin şu anda mücadele verdiği sistemde biz topyekün olarak kendi ulemamızın hizmetlerinde emrinde olacağız. Çünkü biliyoruz ki, ulemamız Şii, Sünni, Alevi ayrımı ypmayacak. İnançlar arasında da ayrım yapmayacak. Büyükşehirimizin attığı bu temel aslında sadece bir İslam Kültür Merkezi temeli değil, burda fidanlar yetişecek."
Editör: TE Bilisim