CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa'da Cumhurbaşkanlığı yemini bölümünün "Üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk milleti ve tarih huzurunda namusum ve şerefim üzerine ant içerimö yazılı kısmını okuyarak “Tarafsızlık gidip bir partiye üye olduğunuz andan, genel başkan olduğunuz anda biter. Şunu sormadan edemiyorum: Arkadaşlar bu namus ve şerefi nerede bıraktınız? Nerede bu namus, nerede bu şeref?" dedi. "SAVCI KARDEŞ, SEN FETÖ'CÜ ARIYORSAN BAKANLAR KURULUNA, AKP GRUBUNA BAKACAKSIN" CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu. Kemal KIlıçdaroğlu, Sözcü Gazetesine yapılan operasyonu eleştirerek şöyle konuştu: "Ne Cumhuriyet Gazetesini ne Sözcü Gazetesini susturabilirsiniz. Sözcü Gazetesi hakkında soruşturma başlatan savcıya sesleniyorum: Savcı kardeşim sen sarayın savcısısın, sen cumhuriyet savcısı değilsin. Cumhuriyet Savcısı saraydan talimat almaz. Savcı iktidarın maşası olmaz. Saraydan gelen talimata göre fezleke düzenlemez, iddianame hazırlamaz. Cumhuriyetin savcısı dik durur, onurludur. FETÖ'cü arıyorlar. Cumhuriyette bulamadılar acaba Sözcü'de bulabilir miyiz diyorlar. Sen FETÖ'cü arıyorsan bakanlar kuruluna, saraya, ak parti grubuna bakacaksın. Bu savcı kardeşime küçük ipucu da vereyim. Sen Cumhuriyetin değil sarayın savcısı olduğun için görmüyorsun. Dürüst yürekli bir cumhuriyet savcısı arıyorum. 15 Temmuz kontrollü darbe girişiminden sonra -bunun da ipliğini çıkaracağız yakında, herkes tanık olacak- binlerce mağdur yarattılar bir milyon üzerinde mağdur aile var. Gariban aileler var. FETÖ'cü diye baklavacı buldular, çikolatacı buldular, esnaf, sanatçı , hakim, savcı, kaymakam buldular. Ama ne hikmetse siyasetçiyi bulamıyorlar. Darbeyi memleketi yönetmek için yapıyorsun, e kim yönetecek, nerede bu darbenin siyasi ayağı? Gizliyorlar. Hani komisyon kurulmuştu TBMM'de. Neden gelip ifade, bilgi vermiyorlar komisyona? Kontrollü darbe açığa çıkmasın diye. Kimin ne yaptığını gayet iyi biliyorum. Bugün Türkiye Cumhuriyeti bir karşı darbe girişimiyle karşı karşıyadır." "FETÖ'CÜNÜN EN BÜYÜĞÜ SENSİN" KIlıçdaroğlu, Başbakan Binali Yıldırım'ın “FETÖ'nün siyasi ayağı yokö dediğini savunarak şöyle devam etti: "Binali Bey FETÖ'nün siyasi ayağı yok diyor. Bunu söylerken sanıyor bizde buna inanacağız. Siyasi ayağı var kardeşim. Saraydan başlayarak AKP gurubuna kadar gelirsin oradan göreceksin bütün siyasi ayak orada. FETÖ'yü beslediler, büyüttüler aynı menzile doğru yürüyoruz dediler ne istedin de vermedik dediler. Türkiye Cumhuriyetini teslim ettin. Şimdi soruyorlar, Cumhuriyet'te, Sözcü' de FETÖ'cü var mı? FETÖ'cünün en büyüğü zaten duruyor, sensin kardeşim FETÖ'cü sensin. Senden daha iyi bu işi bilen mi var. Kendi suçunu gizlemek için garibanların üzerine gidiyor." "5 GÜNLÜK ASKERİN NESİ DARBE YAPACAK?" Kemal Kılıçdaroğlu, 5 günlük er Ömer Kara'nın tatbikat olduğu söylenerek göreve gönderilen ve 15 Temmuz Darbe Girişimine katıldığı gerekçesiyle 290 gün cezaevinde tutuklu kaldıktan sonra yazdığı dilekçe sonrası serbest bırakıldığını bildirdi. Kılıçdaroğlu asker Kara'nın dilekçesini okuyarak şöyle dedi: "Bir örnek vereceğim size. Cezaevinden bir mektup. Şöyle söylüyor Ömer Kara: 28'nci Mekanize Piyade Tgayında er olarak vatani görevimi yapmaktayım. 10 Temmuz 2016 Ankara Mamak sevk tarihim ve daha 5 günlük erim. 15 Temmuz 2016'da tatbikat diye verilen alarma nedeniyle toplandık. Emri kimin verdiğini bilmiyorum. 5 günlük asker olduğum için komutanlarım dahil kimseyi tanımıyorum silah zimmetim de bulunmamaktadır. Olayın gerçekliğini halktan öğrendiğimiz zaman polise teslim olduk. Halka ve polise zorluk çıkarmadık. 20 Temmuz 2016'da 7'nci Sulh Ceza Mahkemesine verdiler ve tutukladılar. Sincan Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna gönderildim. Er olarak emir soğrulama yetkim yoktur. Akabinde bana kanunsuz emir verilmedi. Vatani görevimi yapan er olarak FETÖ ile ilgilim olmayıp bazı askeri unsurların darbe girişimine kesinlikle destek vermeyip zorluk çıkarmadığımı belirtmek isterim. 290 gündür tutukluyum suçum yokken. İçinde bulunduğum durum beni ve ailemi yıprattı. Ben ve benim durumumda olan mağduriyetimin giderilmesini istiyorum.' Bu dilekçe üzerine tahliye edilmiştir. 5 günlük askerin nesi darbe yapacak." "ARKADAŞLAR BU NAMUS VE ŞEREFİ NEREDE BIRAKTINIZ?" KIlıçaroğlu, Anayasa'da Cumhurbaşkanlığı yemini bölümünün son kısmını okuyarak şu ifadeleri kullandı: "OHAL uygulamalarıyla istediklerini gerçekleştirmeye çalışıyor. Bu süre içinde anayasayı değiştirdiler. Bu anayasa mühürsüz bir anayasadır. Mühürsüz bir seçimin ortaya çıkardığı mühürsüz bir anayasadır. Bu anayasanın cumhurbaşkanlığı yemini bölümünü bir daha okumak isteri: Üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk milleti ve tarih huzurunda namusum ve şerefim üzerine ant içerim. Tarafsızlık gidip bir partiye üye olduğunuz andan, genel başkan olduğunuz anda biter. Şunu sormadan edemiyorum: Arkadaşlar bu namus ve şerefi nerede bıraktınız? Nerede bu namus, nerede bu şeref?"
Editör: TE Bilisim