Diyarbakır’da bir araya gelen kamu ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri tarafından Türkiye’de ilk kez mülteci ve sığınmacı topluluklar için yapılan mesleki anket raporu çalışması açıklandı. Mülteci ve sığınmacı topluluklar için kamu ve sivil toplum işbirliği ağı projesi kapsamında, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, MEKSA Vakfı ve Beraberce Derneği tarafından mülteci ve sığınmacılar ile ilgili yapılan mesleki durum raporu açıklandı. Bir otelde düzenlenen programa Vali Vekili Ahmet Naci Helvacı, AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Ebubekir Bal, Oya Eronat, DTSO Başkanı Mehmet Kaya, TESK Başkanı Bendevi Palandöken, MEKSA Vakfı Genel Başkanı Burhan Aksakın, Beraberce Derneği Başkanı Ayşe Öktem, DESOB Başkanı Alican Ebedinoğlu ve SGK İl Müdürü Reşat Merttir katıldı. MEKSA Vakfı Diyarbakır İl Başkanı Sertaç Işık, bu güne kadar Diyarbakır, İstanbul ve Ankara illerinde mesleki eğitime yönelik mültecilerle ile ilgili çok kapsamlı bir araştırma yaptıklarını açıkladı. Araştırmanın özellikle uluslararası kuruluşlara, bakanlıklara ve ilgili genel müdürlüklere iletilmesini sağlayacaklarını belirten Işık, “Bununla ilgili de bir strateji plan uygulanmasını sağlayacağız. Zaten ülkemizin mülteciler ile ilgili bir strateji planı bulunuyor. Ama biz mesleki eğitimler ile ilgili ekstra bir çalışma yapmaya çalıştık” dedi. “Ülkemize geldikleri zaman gönül dolusu 'Türküm' diyebiliyorlar” Türkiye’deki 4 milyon mülteci ve misafir edilen diğer yabancılarla birlikte önemli bir çalışmayı gerçekleştirdiklerini ifade eden TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken ise, “Ülkemizde biliyorsunuz coğrafi konum itibariyle bu kadim şehrin dört bir yanında ve ülkemizin dört bir yanında gerçekten de neredeyse 4 milyona yakın mülteci sığınmacılarla ile birlikte yapılan çalışmalarda, Türkiye’nin en büyük şehri olan İstanbul, Ankara, Diyarbakır gibi kadim bir şehri, üçünün birleştiği, üç kurumunda güzel hazırladığı bir rapor. Ama ülkemize gelen sığınmacıların ülkemiz açısından ne kadar güvenilir bir ülke olduğunun bir göstergesi. Dünyanın hiçbir milleti veya Avrupa topluluğu, sayıları binlerle ifade edilen rakamlara bile ev sahipliği yapamazken, Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle ülkemizdeki bu misafirlerimizi 4 milyon değil, 400 milyon da olsa ülkemizde şefkatle, merhametle onların gelecekleri açısından önemli çalışmalar yapılacağını ve onların ülkemizde sağlıklı bir biçimde icra edecekleri meslek dallarıyla ilgili önemli direktifleriyle bu sığınmacı yurttaşlarımız, ülkemize geldikleri zaman gönül dolusu 'Türküm' diyebiliyorlar. Gerçekten de en önemli olan o. Dil, ırk, renk, cinsiyet çok farklı bir şey değil. İnsan olarak gerçekten bu önemli yaraya parmak basmak her ülkeye de nasip olmaz. Sorunların neticesinde acaba kendi yaşadıkları ülkelerinde, şehirlerinde hangi konularda nasıl kendilerini yetiştirdikleri ifadesiyle birlikte, ülkemizde nasıl istihdama katkı sağlanabilir. Sadece sokakta o çocukların cam silerken vicdani duygularımızın neler hissettirdiğini fark edip onlara yardım etmek değil, onları bir zanaat erbabı veya bir akademisyen yetiştirmenin yollarının araştırıp dünyaya yararlı insanlar olarak olarak, onların tekrar geldikleri ülkeye veya farklı şehirlere gitmesinin sağlanması da çok önemlidir” diye konuştu.
Editör: TE Bilisim