Uzun yıllardır Diyarbakır’da çeşitli sektörlerde çalışan Özlem Külahci, kendi imkanlarını kullanıp 500 bin lira harcayarak organik ürün üretim merkezi açtı. Birlikte çalıştığı 20 kadınla çalışan kadınların yükünü almak için yola çıkan Külahci’nin en büyük hayali, üretim merkezini genişletip daha fazla kadına iş imkanı sağlamak. Tuncelili Özlem Külahci, Türkiye’nin farklı illerinde çalıştıktan sonra son 20 yıldır Diyarbakır’da çalışmaya başladı. Farklı sektörlerde çalıştıktan sonra kendi işini kurmak için kolları sıvayan Külahci, çalışan kadınların sıkıntılarına kulak vererek organik ürün üretim merkezi açmaya karar verdi. 6 ay önce sadece bir plan olarak ortaya çıkan fikrini hayata geçirmek için çalışmalara başlayan Külahci, hiçbir yardım almadan kendi kaynaklarını kullanarak 500 bin lira harcayıp bir merkez açtı. Kurutma makineleri, ambalaj bölümü ve deposuyla tam bir üretim merkezi haline gelen iş yeri, 20 gün önce tam kapasiteyle üretime başladı. El yordamıyla yapılan reçel, sos, turşu ve konserveler el yordamıyla doldurulduktan sonra yine tamamen kendi emeklerini kullanarak ambalajlanıp paketlenerek satışa hazır hale getiriliyor. İlk başlarda yıllık ortalama 6 ton ürünün elde edilmesi planlanan merkezde hedef önce iş yerini büyütmek ardından da kadın istihdam sayısını arttırmak. Diyarbakır’da bir ilki başardı Özlem Külahci, yaklaşık 6 aydır Güleç Köy olarak piyasaya çıktıklarını söyledi. 20 gün önce ürünlerini piyasaya çıkardıklarını kaydeden Külahci, her mevsimde, mevsim meyvelerini toparlayarak vişne, çilek, ceviz reçeli yaptıklarını ifade etti. Külahci, özellikle çalışan kadınlara yönelik, sos, konserve, zeytin, zeytin yağı imalatı yaparak piyasa çıktıklarını dile getirdi. Destek almadan 500 bin lira harcadı Masraflarının hala olmasıyla birlikte şu ana kadar merkez için 500 bin lira harcadığını vurgulayan Külahci, “İlk çıkış noktamız reçellerdi, katkı maddesi kullanmadan tamamen doğal, annelerimizin kendi evlerinde yaparak güneşi kullanarak reçel üretimi ile başladık. Daha sonra ürün çeşitlerimizin içerisine soslarımızı koyduk. Konservelerimizi koyduk, şimdi de mevsim gereği turşu yapımına başladık. Ev yapımı turşu yapıyoruz, bu şekilde vatandaşların beğenisine sunuyoruz. Kesinlikle tamamen doğal bir ortam, evde reçeli yaparken ki aşama ile buradaki aşama aynı. Ürünlerimize hiçbir şekilde herhangi bir katkı maddesi söz konusu değil” diye konuştu. Şimdilik 20 kadın istihdam ediliyor Üretimden üretime değişmekle birlikte şimdilik 20 kadına istihdam olanağı sağladıklarının altını çizen Külahci, şöyle devam etti: “Bizim için önemli olan Pazar payını oluşturarak bu insanları daha kalıcı bir şekilde bizimle çalışmalarını sağlamaktır. Piyasada aslında bunun bir eksikliğini hissettik. Bundan sonraki hedefimiz üretim kapasitemizi arttırmak. Pazarda bazı sıkıntılarla karşı karşıyayız, ama hedefimiz yıllık 6 ton olan üretimimizi iki üç katına çıkarmaktır. Hiçbir şekilde herhangi bir kurum ve kuruluştan destek almadım. Tamamıyla kendi kaynaklarımızı kullandık ve merkezimizi açtık. Kadın olarak piyasada çok sıkıntı yaşamadık. Birçok insan bize kadın olduğumuz için daha fazla ılımlı yaklaştı. Üretim yerimizi arttırılması konusunda destek olunursa, biz de istihdamı arttırıcı çalışmalara girebiliriz. Bugün 250 çalışan kadınımız önümüzdeki süreçte 100’leri bulabilir." Evini geçindirmek için merkezde çalışıyor Organik ürün üretim merkezinde çalışan 3 çocuk annesi Canan Yalınkaya da merkezlerinde turşu, reçel, sos yatıklarını söyledi. Yalınkaya, “Evde yaptığım her şeyi burada aynı ev ortamındaki gibi organik bir şekilde yapıyoruz. 3 çocuğum var, oğlum çalışmıyor bu nedenle ben çalışarak evin geçimine katkıda bulunmak istiyordum ve burada başladım. Kadınlar evde oturacaklarına çalışsınlar, hem stres atarlar hem de ev ekonomisine katkıda bulunurlar. Vatandaşlarımızın katkılı ürünler alacağına bu tür organik ürünleri alıp tüketmelerini tavsiye ederim” şeklinde konuştu.
Editör: TE Bilisim