Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve İngiliz mevkidaşı Johnson, Ankara'daki Dışişleri Bakanlığı'nda gerçekleştirdikleri baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson'la düzenlediği ortak basın toplantısında, "Avrupa'daki bir anlayışın değişmesi gerekiyor. Türkiye'de PKK, Kürt vatandaşlarımızı temsil etmiyor. Suriye'de ve Irak'ta da PKK'nın uzantıları olan PYD ve YPG de oradaki Kürt kardeşlerimizi temsil etmiyor. Özellikle YPG ve PKK'nın Avrupa'daki faaliyetlerine izin veren başta Belçika olmak üzere bazı AB ülkelerini kınadığımızı bir kere daha vurgulamak isterim" dedi. ÇAVUŞOĞLU: İNGİLTERE'NİN AB'DEN AYRILMASI BİZİ ÜZDÜ Çavuşoğlu, İngiltere'nin AB'den ayrılmasının Türkiye'yi üzdüğünü belirterek, "Bundan sonraki süreçte İngiltere ile ikili ilişkilerimizi daha da güçlendirmek için ve iş birliği alanımızı genişletmek için çaba sarf edeceğiz. Bu ortak iradeyi hayata geçireceğiz. İngiltere'nin AB'den ayrılması elbette bize destek veren bir ülke olarak bizi üzmüştür ama Birleşik Krallık halkının demokratik iradesine herkesin saygı duyması gerekiyor. İngiltere'nin AB'den ayrılması, Avrupa'dan kopması anlamına gelmez. Türkiye ile İngiltere arasındaki ilişkilerin yeni bir boyut kazanması için de esasen bir fırsat olarak görülebilir. Özellikle ticari ilişkilerimizi, ekonomik iş birliğimizi güçlendirmek için irademizi bir kere bugünkü görüşmelerimizde ortaya koyduk" ifadelerini kullandı. "SURİYE'DE VE IRAK'TA DAEŞ'İN TEMİZLENMESİ KONUSUNDA ORTAK İRADEMİZ VAR" İngiliz Bakan Johnson'la yaptığı görüşmede Suriye ve IŞİD'le mücadele konularında aynı fikirlere sahip olduklarını gördüğünü vurgulayan Çavuşoğlu, "Biz özellikle Suriye ve bölgesel konularda aynı düşünüyoruz. Suriye'de ve Irak'ta DAEŞ'in temizlenmesi konusunda ortak irademiz var. Suriye'de ateşkesin sağlanması, siyasi dönüşüm ve istikrarın tesis edilmesi konusunda İngiltere ile Türkiye arasında tam bir görüş birliği var. Bölgedeki gerçekleri, durumu, arazideki gerçekleri en iyi şekilde tespit eden, bilen iki ülkeyiz. Bu tecrübemizi tüm koalisyon içindeki ülkelerle de paylaşıyoruz. Bundan sonra daha etkili stratejiyle bir taraftan DAEŞ'i bu iki ülkeden temizleyebiliriz. Diğer taraftan Suriye'nin istikrarı ve geleceği için ortak adımları atabiliriz. Ama her şey bizim elimizde, dersek bu iyimser bir yaklaşım olur" diye konuştu. "HALEP'İ ATEŞKES ANLAŞMALARINA RAĞMEN BOMBALAMAYA DEVAM EDEN ZALİM ESAD REJİMİ VAR" Suriye'nin Esad rejiminden bir an önce kurtulması gerektiğine dikkat çeken Bakan Çavuşoğlu, "Maalesef bugün Suriye'de ateşkesi ihlal eden bir rejim ve rejimin destekçileri var. Bugün Halep'i tüm ateşkes anlaşmalarına rağmen bombalamaya devam eden, sivilleri öldüren, varil bombaları kullanan zalim bir Esad rejimi var. Bu rejim konusundaki tutumuz da İngiltere ile aynı çizgide. Bir an evvel Suriye'nin bunlardan kurtulması gerekiyor" dedi. "PYD VE YPG ORADAKİ KÜRT KARDEŞLERİMİZİ TEMSİL ETMİYOR" İngiltere'nin PKK'ya bakışını değerlendiren Çavuşoğlu, Birleşik Krallık'ın PKK'ya yönelik politikasından duyulan memnuniyeti şu sözlerle anlattı: "Birleşik Krallık'ın özellikle İngiltere'deki PKK yapılanmasına yönelik bugüne kadar ki politikasından memnunuz. PKK terör örgütüne karşı yürüttüğümüz mücadelede de desteğini net bir şekilde görüyoruz. Bundan sonraki süreçte de bu desteğin artarak devam etmesi bizim en büyük arzumuz. Özellikle Türkiye'de ve Suriye'de Avrupa'daki bir anlayışın değişmesi gerekiyor. Türkiye'de PKK, Kürt vatandaşlarımızı temsil etmiyor. Suriye'de ve Irak'ta da PKK'nın uzantıları olan PYD ve YPG de oradaki Kürt kardeşlerimizi temsil etmiyor. Bunu iyi bir şekilde gördüğümüz zaman terör örgütlerini net bir şekilde ayırabiliriz. Özellikle YPG ve PKK'nın Avrupa'daki faaliyetlerine izin veren başta Belçika olmak üzere bazı AB ülkelerini kınadığımızı bir kere daha vurgulamak isterim" JOHNSON: BİRLEŞİK KRALLIK, TÜRKİYE HÜKÜMETİNİN ARKASINDA İngiltere Dışişleri Bakanı Johnson, ise Suriye ve diğer bölgesel meseleler konusunda Türkiye'nin İngiltere ile benzer pozisyonlara sahip olduğunu belirterek, "Birleşik Krallık, kesinlikle Türkiye'nin, Türkiye halkının, Türkiye hükümetinin arkasında. Bu kalkışmayla mücadelede, demokrasiyi korumada tamamen arkanızda ve Türk halkının böylesi bir soruna nasıl karşılık verdiğini görmek çok güzel. Biz şu anda verilen mücadelenin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Suriye ve diğer bölgesel meselelerle ilgili olarak benzer pozisyonlara sahibiz" açıklamasında bulundu. "SURİYE'DEKİ ÇATIŞMANIN SONUÇLARI DÜN BENİM İÇİN ÇOK BELİRGİN HALE GELDİ" Gaziantep ziyaretinden sonra Suriye'deki çatışmanın sonuçlarının kendisi için belirgin bir hale geldiğini vurgulayan Johnson, "Suriye'deki çatışmanın sonuçları özellikle dün benim için çok belirgin bir hale geldi. Gaziantep'e gittim. Türkiye hükümetinin ne kadar kahramanca çaba gösterdiğini orada gördüm. Şu anda 3 milyon kişi Türkiye'de bulunmakta. Mülteci kamplarına çok büyük yatırım yapıyorsunuz. Şunu gururla söylüyorum. Birleşik Krallık destek verme konusunda çok da yavaş davranmadı" dedi. "DAEŞ VE PKK İLE OLAN MÜCADELE ORTAK POZİSYONA SAHİBİZ" Terörle mücadele konusunda Türkiye ile görüş birliğine sahip olduklarını dile getiren İngiltere Dışişleri Bakanı Johnson, sözlerini şöyle sürdürdü: "Terörizmle olan mücadele bizi birleştiren unsurlardan bir tanesi. DAEŞ ile PKK ile olan mücadele bu konuda ortak bir pozisyona sahibiz. Ben anlıyorum, dünya da anlıyor bence. Türkiye, gerçekten bizim dünyamızın güvenliği açısından çok merkezi öneme sahip. Kıbrıs'taki çözüm sürecinden bahsettik. Şu anda her iki taraf da liderlik gösteriyor. Çok dikkatli, iyimser şekilde bu yolda ilerlemeye devam ediyorlar. Birlikte çalışacağız dediğimiz konulardan bir tanesi" "YPG'LİLERLE İŞ BİRLİĞİ YAPMAK, SURİYE'NİN GELECEĞİNİ RİSKE ATMAKTIR" DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rakka operasyonuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Rakka veya diğer operasyonlarda YPG'lilerle iş birliği yapmak Suriye'nin geleceğini riske atmaktır. Münbiç'te bile söz geçiremediğin YPG'yi Rakka'ya götürmek çok yanlış bir adım. Teröriste karşı başka teröristle iş birliği yapmak, Suriye'nin ve Irak'ın geleceğine de ihanettir" dedi. JOHNSON: ŞAŞIRDIĞIMI İFADE ETMEM GEREKİYOR, KİMSE BUNU DİLE GETİRMEDİ Bakan Çavuşoğlu ve İngiltere Dışişleri Bakanı Johnson, Dışişleri Bakanlığı'nda düzenledikleri ortak basın toplantısında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı. Johnson, 4 ay önce Türkiye'ye yönelik söylediği bir sözle ilgili özür dileyip dilemeyeceği sorusu üzerine, bu sözlerinin Türkiye'deki temaslarında gündeme gelmediğini belirterek, "Bu hiçbir şekilde, çok detaylı konuşmalarımızda dile getirilmedi. Son 2 gündür Türkiye'de son derece detaylı görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Çok faydalı görüşmeler yaptık. Bir araya geldiğim kişiler, Birleşik Krallık'ın buraya gelmesinin Türkiye'ye, Türkiye'nin demokrasisine olan taahhütümüzün bir göstergesi olduğunun farkında. Bu bence son derece önemli. Bununla ilgili olarak şaşırdığımı ifade etmem gerekiyor ama kimse bunu dile getirmedi, ta ki sen bunu dile getirene kadar" ifadelerini kullandı. "GÜLENİZM YENİ KARŞILAŞTIĞIMIZ ŞEYLERDEN BİR TANESİ" Birleşik Krallık'ın Gülen grubuna karşı somutlar adımlar atıp atmadığı sorulan İngiliz Bakan Johnson, "Gülenizm ve onların davranış şekli aslında Birleşik Krallık'ta bizim yeni karşılaştığımız şeylerden bir tanesi. Biz Türkiye'deki meslektaşlarımızdan bu örgütün ne olduğuyla ilgili bilgiler alıyoruz. Böyle bir cemaatin unsurlarıyla ve detaylarıyla ilgili olarak bilgi alıyoruz. Temmuz'da olanlar gerçekten çok şiddet içerikliydi. Son derece gizlice yapılmış bir şeydi. Bunun sonuçlarına çok ciddi şekilde bakmamız gerekiyor. Gülen örgütünün ülkemizde yaratabileceği sonuçlarla ilgili olarak çok ciddi davranmamız gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye'deki otoriteler de desteğimizi istediler. Bu hareketle bağlantılı olan unsurları tespit etmemizi ve onlardan kurtulmamız istediler. Biz de bunun için elimizden geleni yapacağız" diye konuştu. ÇAVUŞOĞLU: AB ÜYESİ ÜLKELERİN TERÖR KONUSUNDA ÇİFTE STANDARTINI ORTAYA KOYUYOR Bakan Çavuşoğlu, PYD'nin Brüksel'de düzenlediği kongreyi nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Belçika'ya yönelik eleştirilerde bulunarak, şu açıklamalarda bulundu: "PYD/YPG 8'inci kongresini Brüksel'de yaptı. Belçika ve bazı AB üyesi ülkelerin PKK ve PYD'nin faaliyetlerine izin vermesi, terör konusunda bunların çifte standartını açıkça ortaya koyuyor. Bu bahsettiğiniz sözde kongre PYD'nin, YPG'nin ve PKK'nın gerçek yüzünü bir kere daha ortaya koymuştur. PKK, YPG ve PYD'nin hiçbir farkının olmadığını biz zaten söylüyorduk. Görmek isteyen herkes bu kongrede PKK ve PYD'nin farklı olmadığını görebilir. Özellikle bölücü başı Öcalan'ın posterlerinin kullanılması ve PKK'lılarla birlikte bu kongreyi organize etmelerine baktığımız zaman hiçbir farklarının olmadığını açıkça görüyoruz" "PYD/YPG GİBİ TERÖR ÖRGÜTLERİNE BEL BAĞLADILAR" ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Tony Blinken'la gerçekleştireceği görüşme hatırlatılarak, Türkiye'nin Rakka operasyonunda PYD'nin yer almaması gerektiği talebiyle ilgili bir soru üzerine Bakan Çavuşoğlu, şöyle konuştu: "Rakka, Musul; DEAŞ'ın sözde başkentleri olan, önem verdiği büyük şehirlerde de mutlaka DEAŞ'ın yenilgiye uğratılması gerekiyor. Bu şehirlerden de DEAŞ'ın temizlenmesi gerekiyor. İki ülkede istikrar ve güveni geri getirmek istiyorsak ve bu ülkenin geleceğini inşa etmek istiyorsak DEAŞ'ın ve diğer terör örgütlerinin bir an evvel yok edilmesi gerekir. Maalesef çok sayıda ülke olmamıza rağmen, 65 ülkenin DEAŞ'a karşı koalisyonun içinde olmasına rağmen bugüne kadar sonuç odaklı, kararlı bir stratejimiz olmadı. Hep yanlış adımlar attı. Strateji olmadığı için de PYD/YPG gibi diğer terör örgütlerine bel bağladılar. Bunun ne kadar tehlikeli olduğunu söyledik. Brüksel'deki kongre bunu da ortaya çıkardı. Gerçek gündemlerinin ne olduğunu itiraf ettiler. Suriye'nin geleceği için değil, kendi kurmak istedikleri kanton ve ayrı devlet için mücadele ettiklerini itiraf ettiler. Terör örgütleriyle başka bir terör örgütüne karşı iş birliği yapmak çok yanlış bir stratejidir. Biz bunları kontrol ediyoruz, diyenler de ya kendilerini kandırıyorlar ya bizi kandırmaya çalışıyorlar. Ama bizi kandırdıklarını düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Biz gerçekleri görüyoruz" "YPG'Yİ RAKKA'YA GÖTÜRMEK ÇOK YANLIŞ BİR ADIM" Münbiç operasyonundan sonra YPG'nin Fırat'ın gerisine gitmesi konusunda ABD'yi eleştiren Bakan Çavuşoğlu, "Münbiç operasyonunda bazı YPG unsurlarının geriden lojistik amaçla katılması gerektiğini ortaya koyunca ABD, biz bunun yanlış bir politika olduğunu söyledik. Ama sonra bir şartla buna bir şekilde olur verdik. Münbiç operasyonu biter bitmez YPG'liler Fırat Nehri'nin gerisine gidecek. Fırat Nehri'nin gerisine gitmesi demek, oralarda bunların uyguladığı politikalara katılıyoruz anlamına gelmez. Şu anda YPG unsurları hala Münbiç'te. Obama, Biden, Kerry söz verdi. Ya geri gönderemiyorlar yani YPG'ye söz geçiremiyorsunuz ya da göndermek istemiyorsunuz. Bunun başka seçeneği yok. 200'den fazla YPG unsuru Münbiç'te. 200 YPG'liyi Fırat'ın ötesine gönderemiyorsanız o zaman diğer alanlarda YPG'ye nasıl güveneceksin? YPG'nin özellikle Arapların çoğunlukla yaşadığı yerlerde bulunması Suriye'nin geleceği için tehlikelidir. Etnik temizlik yapıyorlar. Rakka veya diğer operasyonlarda YPG'lilerle iş birliği yapmak Suriye'nin geleceğini riske atmaktır. Münbiç'te bile söz geçiremediğin YPG'yi Rakka'ya götürmek çok yanlış bir adım. Teröriste karşı başka teröristle iş birliği yapmak, her şeyden önce kendi değerlerimize ihanettir. Suriye'nin ve Irak'ın geleceğine de ihanettir" diye konuştu.
Editör: TE Bilisim