Gözün ön kısmındaki kornea tabakasının incelmesi ve sivrilmesiyle seyreden, düzensiz astigmatizma ve miyopa yol açarak görmede azalmaya neden olan keratokonus hakkında değerlendirmelerde bulunan Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Hanefi Çakır, “Sık gözlük değiştirme gereksinimi keratokonusa işarettir” dedi. Keratokonusun en sık rastlanan belirtilerini; kısa sürelerle artan miyop ve astigmatizma ve buna bağlı olarak sık sık gözlük değişmesi, gözlüğe rağmen iyi görememe, gece görüşünde azalma, ışık hassasiyetinde artış olarak tanımlayan Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Hanefi Çakır, hastalığa etki eden faktörlerin neler olduğu ve yeni teknolojik gelişmeler ile birlikte hastalığın teşhis ve tedavisi konusunda önemli noktalara değindi. Baş ağrısının en belirgin şikayetlerden biri olduğunu da kaydeden Uzman Doç. Dr. Çakır, “Bu hastalar bulanık görürler. Bu tür hastalarda çok sık gözlük değiştirme gereksinimi oluyor. Sık gözlük değiştirmek en büyük işaretlerden biridir” dedi. 'Gözü kaşımak en büyük faktörlerden biri' Hastalığa neden olan birçok faktörün olduğunu belirten Uzman Doç. Dr. Çakır, "Hastalığın en büyük faktörlerinden biri olarak göz kaşımaya bağlı tekrarlayan travma diyebiliriz. Bununla birlikte sıklıkla gözlerde aşırı kaşınmaya yol açan alerjik göz hastalığı olan kişilerde görülür. Ayrıca retinis pigmentosa (tavuk karası hastalığı), down sendromu, bazı bağ dokusu hastalıkları gibi genetik geçişli hastalıklarla da birliktelik gösterebilir. Günümüzde, keratokonusun çok faktörlü bir hastalık olduğu, genetik yatkınlığı olan kişilerde göz kaşımaya bağlı travma gibi çevresel etkenlerin devreye girmesiyle ortaya çıktığı bilinmektedir" diye konuştu. Kimlerde görülür? Küçük yaşlardan itibaren bahar nezlesi olan kişilerin bu hastalığa aday olabileceğini de dile getiren Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Hanefi Çakır, "Cinsiyet farkı göstermeksizin hem kadın hem erkeklerde görülür. Keratokonus genellikle ergenlik döneminde 15-20’li yaşlarda başlar ve kişiden kişiye değişen bir hızda ilerler. Bu ilerleme 35-40 yaşlar civarında durur ve hastalık stabil hale gelir. Nitekim 40 yaşında arttığı gözlenen hastalar da vardır. Bazı durumlarda 5 yaşında bile bu hastalık görülebilir. Hastalık her iki gözü etkilemekle birlikte oldukça asimetriktir ve sıklıkla bir gözde daha belirgin olarak bozulma gösterir. Eğer hastada küçük yaştan itibaren bahar nezlesi varsa bu hastalığa adayadır diyebiliriz” şeklinde konuştu. Nasıl tedavi edilir? Hastalığın tedavisinde kullanılan yöntemlere de değinen Uzman Doç. Dr. Çakır, kollajen çapraz bağlama (crosslinking) tedavisinin kullanılan en sık yöntem olduğunu belirtti. İhtiyaç dahilinde kontakt lensler, kornea içi halka yöntemi, göz içi lensi uygulaması ve kornea naklinin de yapıldığını vurgulayan Uzman Doç. Dr. Çakır, 'crosslinking' (CCL) tedavisinin hastalığın ilerlemesini durdurmak için kanıtlanmış tek yöntem olduğunu söyledi.
Editör: TE Bilisim