Evet sevgili okurlarım. Yavaş yavaş yazımın sonlarına doğru geliyorum. Teknoloji ve kültür aslında birbirlerine uzak değil içiçedir. Kültür teknolojiden, teknoloji ise kültürden etkilenir.  Yüz yıllar boyu birbirleri ile sürekli etkileşim içinde olmuşlardır ve birbirlerini yakından takip ederler. Peki teknoloji ve kültür arasında nasıl bir ilşki vardır? Teknoloji mühendislik yani tekniktir.  Teknolojik ürünü yapabilmek için teknik bilgiye ihtiyaç vardır. Bununla ilgili eğitimi iyi almak gerekir. Gerekli olan donanıma sahip olunmalıdır. Aksi taktirde sonucu çok da iyi bir yere varmaz. Ürün yarım kalır ya da kalitesiz olur. İyi bir araştırma ekibine ihtiyaç vardır. Toplumun şartlarını, yaşam koşullarını ve toplum felsefesini yakından takip eden iyi bir ekip gereklidir. Toplumun arz ve talebini doğru ölçen kişilerin yetiştirilmesi gerekir. Toplum bilimcilerin burada çalışmaları çok önemlidir. Aynı zamanda teknoloji reklam piyasasını da canlı tutar ve geliştirir. Reklam alanlarında grafikerler gibi  önemli kalifiye elemanların yetişmesini sağlar. Çizim yapan ve endüstriyel alanlarda çalışmalarını sürdüren mühendisler burada önemli bir rol oynayarak, mühendislik alanlarının açılmasında, teknolojinin önemli bir yeri vardır. Bütün bu gelişmeler insan hayatının gelişmesine, ilerlemesine imkan sağlar. İnsanlar daha rahat ve daha konforlu bir şekilde yaşamalarına devam eder. Teknoloji mekanik yapılıdır. Yani daha çok maddiyata dayanır. Ancak maddiyat kullanılarak satın alınan bir malzeme, başka bir insana hediye verildiğinde ya da hibe edildiğinde, oradaki duygu maneviyata dönüşür ve ya bir ürünü başarıyla tamamlayan kişilerin emeğinin karşılığını alması işin maneviyat yönüdür. Tam burada kültür yapımız devreye girer. Biz pek çok gelenekte olduğu gibi, kültürümüz gereği  de, hediye vermesini ve almasını, gelenekler dahilinde daha çok seven ve bu alışkanlıkları kültürümüze yerleştiren bir toplumuz. İmkanlar dahilinde evlenen çiftlerin çeyizinde, çamaşır makinesi, buzdolabı, fırın, bulaşık makinesi gibi teknoloji ürünlerinin eksik olmasının kültürümüz gereği büyük eksiklik olarak kabul edildiğini hepimiz biliyoruz. Bu eksikleri tamamlamak için evlenmeden çok önce hazırlığa başlanır ve evlilik tarihine kadar bir çoğu tamamlanarak gelin ile damadın yuvası hazırlanmış olur. Yazımın yirminci ve son bölümünde buluşmak üzere hoşça ve dostça kalın.
Editör: TE Bilisim