Yazımın ondokuzuncu bölümünde sizlere teknoloji ve kültürün birbirlerini etkileyen iki önemli unsur olduğundan bahsetmiştim. Günümüzde, teknolojinin daha çok teknik ve maddiyat, kültürün ise felsefi, sosyolojik ve maneviyat yönü karşımıza çıkmaktadır. Kültür, toplum içerisinde bulunan ve insanların yaşamında yer alan hareket ve davranışlardaki alışkanlıklarıdır.  Teknolojideki teknik kişilerin çalışmaları sonucu ortaya çıkan ürünler insanlığa yöneliktir.  İçinde yaşam felsefesi barındırarak toplum içindeki yaşayış tarzını belirleyen ise, insanın özüyle bağlantılı olan kültürdür. Bir ülkede gelişmiş bir bilim ve teknoloji kültürü yoksa, o toplumda bilim ve teknoloji üretimi söz konusu olması çok zordur. Bilinçli kültür yaşamın temel noktasını oluşturduğu gibi, aynı zamanda da teknolojide üretilen ürünlerin de çeşidini belirlenmesinde büyük rol oynar. Kültür ve teknoloji birbirlerine bağıntılıdır. İnsanoğlu hayatı boyunca oluşan şartlara göre yaşam seviyesini düzenlemeye çalışmış ve hayat içerisindeki üretimini ona göre yapmıştır. Bizler hayatımız boyunca her ne olursa olsun, hayatımızı yönlendiren teknolojiyi doğru kullandığımızda, kültürümüzü ise doğru kavrayıp yaşadığımızda yaşam kalitesini yakalarız. İşte o zaman hayat standardımızın iyi bir noktaya geldiğini fakederiz.  Toplumsal yanlışlar bireylerin tavır ve hareketlerinin toplamından kaynaklandığını unutmamak gerekir. Sosyal yaşam hem kültürümüzü hem de teknolojimizi bir arada barındırır. Kültür, toplum bilinci yüksek, insanlığa faydalı fertlerin oluşmasını sağlar. Öncelikle bizler ne istediğimizi bilmeli ve hayatımızda hedef belirlemeliyiz. Hayatımızda, uzun yıllar süre gelen yanlışları silmeli ve bunun için de mücadele etmeliyiz. Yaşamımızın her alanında yer alan unsurların doğru yönünü kullanmalı ve doğru algılamalıyız. Unutmayalım ki teknoloji ile rahat bir şekilde dünyaya yeni yeni nesiller geldiği gibi, yine  üretilen teknolojiyle dünyada sayısız insanlar ölmektedir. Bizi neyi nasıl kullanacağımızı iyi tespit etmeli ve iyi karar vermeliyiz. Bizim kültürümüz vahşeti ve caniliği kabul etmez. Evet sevgili okurlarım, büyük bir sabır göstererek yazdığım yazı dizisini okuduğunuz için sizlere çok teşekkür ederim. Böylece yirmi bölümülük yazı dizimi burada sonlandırmış bulunuyorum. Başka köşe yazılarımda buluşmak dileğiyle hoşçakalın.
Editör: TE Bilisim