Diyarbakır Amed Kitap Fuar'ında yapılan söyleşide konuşan gazeteci Sibel Oral, Türkiye devleti ve medyasının 12 saat boyunca sessiz kalıp saklamaya çalıştığı Roboski katliamının ardından olayın peşine düşerek, Roboskili ailelerin adalet arayışını yazdığı “Toprağın Öptüğü Çocuklar: Adaleti Beklerken Roboski” kitabının yazma sürecini anlattı. Amed Kitap Fuarı’nda gazeteci Sibel Oral, moderatörlüğünü Yavuz Ekinci’nin yaptığı söyleşide okurlarıyla buluştu. Kültür-sanat sayfası editörlüğünü yaptığı Taraf gazetesinde çalışırken katliamın yaşandığını ve o günü mesleğinin en zor günü olarak tanımlayan Oral, ertesi gün belirli gazetelerin dışında devleti destekleyen ve ‘operasyon hatası’ olarak gören medyadaki yazıları arşivlediğini ve bir anlamda medyanın da devletin suçuna ortak olduğunu gördüğünü söyledi. Oral, “Ne kadar korkunç bir sektörde çalıştığımı fark ettim. Oralara hiç gitmemiştim ve ezberden yazmak istemiyordum. Biraz araştırıldığında bir katliamın yaşandığı apaçık ortadaydı. Bu yüzden oraya giderek yazmak istedim.” dedi. Roboski’ye giderken sadece gazeteci olarak değil, vicdanında duyduğu acıyı, Türkiye medyasından ve kendinden intikam almak isteyerek gittiğini belirten Oral, “Oradaki karşılaşmada tek başıma olmak istedim. Kendimle ve mesleğimle yüzleşmek istedim. İnsan olarak bir sınav verecektim.” dedi. Orada kaldığı süre boyunca profesyonel gazetecilik yapamadığını, dizlerinde çocuğunun fotoğrafıyla olayı detaylarıyla anlatan annelerle birlikte ağladığını ve soru soramadığını söyleyen Oral, şunları söyledi: “Çocuğunun kolunu, bacağını topladığını anlatan bir anneye soğukkanlılıkla soru sormak anlamsız geliyordu. O yüzden sadece hissettiklerini anlatmalarını istedim.” ‘Benim kitabım değil’ “Bu kitap bana ait değil” diyen Oral, şunları söyledi: “Bu kitap benim bu olayı dert edinmem, bir acının peşine düşüp anlamaya, aktarmaya çalışmamla ortaya çıktı. Mahcubiyet ve utanç duydum ve bir gazeteci olarak dert edindim. Yazdığım için övünmüyorum. Ortada bir katliam var. Bu kadar zulmün ve adaletsizliğin olduğu bir yerde, bizim gibi düşünmeyen, olaya insani olarak bakamayan insanların okuması için, İzmir’de, Antalya’da, İstanbul’da yaşayanların okuması için sadece aracılık ettim. Bu yüzden benim kitabım değil.” Yavuz Ekinci de sürdürülebilir kötülüğün kendisi olan devletin adaleti sağlamaya yanaşmadığını, son olarak yayınlanan videolarda katırların öldürüldüğünün gösterildiğini anımsattı. Ekinci, “Devlet, yaşanan acıya rağmen Roboski’den, Roboskili ailelerin dik duruşundan ve kararlılığından korkuyor. Bu aileler için çok önemli olan katırları bu yüzden öldürüyor” dedi.
Editör: TE Bilisim