Türk Tabipleri Birliği, Türk Dişhekimleri Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Devrimci Sağlık İş Sendikası gibi sağlık örgütününde bulunduğu 9 sağlık örgütü hazırladıkları 'Sağlıkçılardan savaşa karşı barış' beyannamesini açıkladı. TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhan, güvenlik sorunu yaşayan sağlık çalışanlarının bölgeyi terk etmek istediğini belirterek, "Pek çok sağlık çalışanı can güvenliği olmadığı gerekçesiyle bölgeyi terk etmeye çalışıyor" dedi. Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesi önünde bir araya gelen aralarında Türk Tabipleri Birliği, Türk Dişhekimleri Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Devrimci Sağlık İş Sendikası gibi sağlık örgütününde bulunduğu 9 sağlık örgütü hazırladıkları 'Sağlıkçılardan savaşa karşı barış' beyannamesini açıkladı. 'Savaşa karşı barışı ölüme karşı yaşamı savunuyoruz', Sağlıklı olma hali özgür olma halidir' yazılı pankartları taşıyan ve bir dakikalık saygı duruşunda bulunan sağlıkçılar adına hazırlanan beyannameyi SES Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Selma Atabey okudu. Gündemlerinin savaş değil barış olduğunu belirten Atabey, "Bizim gündemimizde savaş değil barış olacak. Yaşatmaya ant içmiş bir mesleğin mensupları olarak, yaşamı savunmanın ve barış iklimine sahip çıkmanın birincil görevimiz olduğunu, ağlık ortamında şiddeti yok etmeye çabalarken, ülkemizin bir savaş ve şiddet sarmalına girmesine seyirci kalmayacağız. Toplumsal barışı ince seçim hesaplarına, saray entrikalarına alet etmeye kalkışanlara karşı barış talebinde ısrarcı olacağız. Hedefimizin savaş olmayan bir ülkede kızamıktan, diyabetten, astımdan, hipertansiyondan, kanserden yakınan hastalara şifa bulmak, halkımıza psikososyal hizmetleri sağlamak olacak. Aldığımız eğitimi, akıttığımız teri sizlerin politik hesaplarınıza alet etmemeye yeminli ve hastalarımız için kullanmaya kararlı olduğumuzu, buradan herkese açıklıkla ve kararlılıkla beyan ediyoruz" dedi. 'SAĞLIK ÇALIŞANLARI BÖLGEYİ TERK ETMEYE ÇALIŞIYOR' TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhan ise, sağlıkçılar açısından savaşın ve çatışmanın net olduğunu belirterek, "Savaş, çatışma demek ölüm demektir. İnsanların yüreklerinden derin açıların oluşması demektir. Biz sağlıkçılar olarak savaşa, çatışmaya karşıyız. Böylesi bir ortamda ellerin tetikten çekilmesi gerekirken bakıyoruz çatışma artık sağlık tesislerine kadar ulaşmış durumda. Aile sağlığı merkezlerinden, hastanelerden saldırı haberleri gelmesin. Sağlık çalışanları tehdit edilmesin. Tatvan'da, Silvan'da, Şemdili'de, Yüksekova'da, Cizre'de ve sayamadığım pek çok yerde hastanelere, sağlık tesislerine saldırılar oldu. Pek çok sağlık çalışanı can güvenliği olmadığı gerekçesiyle bölgeyi terk etmeye çalışıyor. Böylesi bir durumu kabul etmemize imkan yok. Bu çatışmalar, savaş bir an durmalıdır. Sorunların demokratik yollarla çözümü için siyasiler sorumluluk almaldır. Bir an evvel çözüm yoluna gitmelidirler. Kardeş kanın dökülmesinden vazgeçilmelidir" diye konuştu. 'BU SAVAŞIN İKİ TARAFI VAR' DİSK Genel Sekreteri ve Dev Sağlık İş Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise, "Bu ülkede yürütülen bu savaşın iki tarafı var. Bu savaşın bir tarafında diktatör heveslisi, her türlü baskı, yağma, talan politikalarının uygulayıcısı IŞİD başta olmak üzere tüm cihatcı çetelerin baş destekcisi savaş çığırganı Tayyip Erdoğan ve onun çetesi, iktidarı var. Bu savaşın bir tarafında ise bizler varız. Bizler bu savaşta tarafız. Bizler bu savaşta barıştan, demokrasiden yana tarafız" dedi. Açıklama sonrası sağlık emekçileri Silvan İlçesi'ne gitti.
Editör: TE Bilisim