Prof. Dr. Figen Çulha Ateşçi, Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu tarafından 10 Ekim “Dünya Ruh Sağlığı Günü” olarak kabul edilirken aynı zamanda her yıl farklı bir tema ile etkinlikler düzenlendiğini kaydetti. Dünya Ruh Sağlığı Günü’nün bu yıl ki temasının “Değişen Dünyada Gençler ve Ruh Sağlığı” olarak ilan edildiğini aktaran Ateşçi, Genel olarak gençlik döneminin geniş bir yaşam dönemini kapsadığını aktardı. Ateşçi, “Gençlik, çocukluk ve erişkinlik arasında yer alan, gelişme, ruhsal olgunlaşma ve yaşama hazırlık dönemidir. Duygusal olarak iniş çıkışların yaşandığı, tutarsızlıkların, öfke, kaçış, saldırganlık gibi duyguların yoğun biçimde yaşandığı zor bir dönem olarak kabul edilmektedir. Bu dönemde ayrıca gencin kimliğini oluşturma gibi zor bir görevi de bulunmaktadır. Tüm bunların yanı sıra değişen dünyanın getirdiği farklılıklar da gençlerin gelişiminde önemli rol oynamaktadır. Özellikle teknolojinin gelişmesiyle birlikte sosyal medyanın varlığı önceki nesillere göre gençlerin daha farklı gelişmesine neden olmakta, bazen de aralarında ciddi çatışmalara yol açmaktadır. Gençlik yılları bazı ruhsal bozuklukların ortaya çıkması nedeniyle de özel öneme sahiptir. Bu dönemde en önemli sorumluluk ailelere düşmekte, ayrıca okul gibi eğitim kurumlarının da gençleri doğru yönlendirmeleri çok önemli olmaktadır. Gençlik döneminde değişim içindeki gençlere, var olan sorunlarıyla başa çıkabilmeleri, kendilerine ve çevrelerine zarar vermeden ilerleyebilmeleri için “anlayış” ve “hoşgörü” içinde yaklaşmanın önemi de akılda tutulmalıdır. Ayrıca onların doğru yönlendirilmeleri ve psikososyal yönden aradıkları destekleri nereden bulacakları konusunda bilgilendirilmeleri de çok önemli olmaktadır. Sonuç olarak gençlik döneminin özel önemi göz önüne alınarak, gençlerin ruh sağlığını korumak ve güçlendirmek üzere kurumlar arası işbirliğinin kurulması, hizmet ve olanakların sağlanması, işbirliği içerisinde gençlere yönelik programlar oluşturulmasının atılacak en önemli adımlar olacağını vurgulayarak ailelere de fazlasıyla sorumluluk düşmektedir” dedi.
Editör: TE Bilisim