Hayatıni önemsemeyip kendine dikkat etmeyen insanların yakalandığı hastalıklardan biri ve sağlığı için en tehlikeli hastalıklardan olan verem hastalığına halk arasında ince hastalık, tıp dilinde tüberküloz denir. Bulaşıcı bir hastalık olan verem mikrobunu Robert Koch adında bir Alman doktoru bulmuştur. Onun için verem mikrobuna Koch Basili denir. Robert Koch 1843 Aralığında Orta Almanya’nın bir köyünde doğdu. Bu dağ köyünde çocuklar oyun oynamak için kalabalık gruplar meydana getirirlerdi. Bir madencinin oğlu olan Koch da bunlarda biriydi, fakat bu çocuk bütün arkadaşları gibi gruplar içinde oynamanın yanı sıra sık sık yalnız başına kalıp çevresini incelemekten çok hoşlanırdı. Robert Koch çiçeklerin, böceklerin adlarını öğreniyor, kelebekleri inceliyor ve bu hayvanları hareket ettiren gücü araştırıyordu. Bir hamam böceği nefes alıp verebiliyor muydu ? Yüreği var mıydı ? Küçük Koch gelecekte bunları öğrenmeyi kafasına koymuştu. 1882 yılında bir gece hasta bir akciğer parçacığının dokuları içinde boyama usulüyle kahverengine boyanmış bir çok canlının kıpırdadığını gördü. İşte bunlar insanların bela olan verem hastalığının mikrobuydu.         Bu önemli buluş bütün dünya bilim alanında büyük bir ilgiyle karşılandı ve büyük yankılar uyandırdı. Bu arada bir çok bilgin ve doktorla birlikte Hindistan, Afrika ve Japonya’ya geziye çıkan Koch, uyku hastalığı, malarya, tifüs gibi hastalıklar üzerinde incelemeler yaptı. Kolera hastalığını meydana getiren vibrion basilini buldu. Bütün bu keşiflerinden ötürü de 1905 Nobel ödülünü kazandı. Yaşadığı sürece tıp konusundaki araştırmalarıyla insanlığa hizmet eden, bir çok eser yayımlayan Dr. Koch, 67 yaşındayken 1910 yılında kalp yetersizliğinden öldü.      Bu mikrop insan vücuduna solunum ve sindirim yoluyla girer.     Çabuk fark edilip önlem alınmazsa vücudu kemirir, zayıflatır. Ölüme neden olur. Mikroplar hangi organa yerleşirse hastalık o organın adı ile anılır. Akciğer veremi, kemik veremi, gırtlak veremi, deri veremi, ilik veremi.. gibi. Verem, insandan insana, hayvandan insana geçer. En yaygın olanı akciğer veremidir. Tıp bilimi ilerledikçe verem mikrobunu yok edici ilaçlar yapıldı. İnsanları bu hastalıktan korumak için aşılar bulundu. Verem aşısına B.C.G. aşısı denir. Verem aşısı ülkemizde ilk kez 22 Aralık 1952 tarihinde yapılmaya başlanmıştır. Bu aşıyı sağlık kuruluşlarında bütün insanlar ücretsiz olarak yaptırabilir. Zaman zaman kent, kasaba ve köylerde B.C.G. aşı kampanyaları açılır, aşı yapılır. Bu aşı okullarda öğrencilere de uygulanır. B.C.G. aşısı yapıldığında verem mikropları vücudumuza girse de bizi hasta etmezler. Veremli hastaların sanatoryum denilen verem hastanelerinde iyileştirilmelerini sağlar. Ayrıca zayıf yapılı, kolaylıkla vereme yakalanabilir kişilerin prevantoryum denilen dinlenme yerlerinde bakımlarına yardımcı olur.  Veremle ilgili alınacak önlemlerin başında vücudumuza yani kendimize iyi bakmak gelir. Yediğimize içtiğimize soluduğumuz havanın temiz olmasına B.C.G aşımızın yapılmasına, hasta olan insanlardan uzak durmaya dikkat etmeye çalışmalıyız. Dikkat etmediğimizde ise verem belirtileri olan geceleri terleme ve hafif ateşlenme, kesik kesik öksürükler,  halsizlik ve devamlı yorgunluk hali, İsteksizlik  İnsan vücudunda zayıflama belirir. Zayıflama ilk iki ay içerisinde yavaş, sonraki aylarda daha hızlı görülür.          Her yıl 6-12 Ocak tarihleri arasındaki hafta Bakanlar Kurulu kararıyla 1947 yılından bu yana “Verem Eğitim ve Propaganda Haftası” olarak kabul edilmektedir. Ancak hastalığın yaygınlığı ve kurulan derneklerin “veremle savaş” adını taşıması, daha çok “Veremle Savaş Haftası” olarak anılmasına yol açmıştır. Bu hafta içinde toplum sağlığını tehdit eden bu hastalıkla ilgili çeşitli bilgilendirme ve duyarlılaştırma etkinlikleri yapılmaktadır. İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle verem, tüm dünyayı tehdit eden bir hastalık olarak ele alındı. İstanbul’da bir konferans düzenlenerek veremin önemli bir toplumsal sorun olduğu anlatıl­dı. 1948 yılında “Türkiye Ulusal Verem Savaş Derneği” kuruldu. Derneğin başkanlığına Dr. Tevfik Sağlam seçildi. Dr. Tevfik Sağ­lam, bu dernekte 15 yıl çalıştı. Çok önemli işler başardı.
Editör: TE Bilisim