Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gelin şu anda dolarınızı, avronuzu TL'ye çevirin. Bizi yıkmak, bizi mahkum etmek isteyenlere karşı yastığımın altında varsa bu para hemen bunu TL'ye çevirmeliyim." dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Biz Cevahir Haliç Alışveriş Merkezinin açılış törenindeki konuşmasına 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nü hatırlatarak başladı. Engelliler gününün Türkiye'deki ve dünyadaki tüm engelliler için hayırlara, onların sağlığına vesile olmasını dileyen Erdoğan, "Şu anda Suriye'de, Irak'ta, Myanmar'da adeta engelli olmaya namzet yavrularımızın bu süren savaşlardan kurtulmak suretiyle inşallah onların bu çektiği çilelerin de son bulması Rabbimden niyazımdır." dedi. "Ekonomik sabotajlarla diz çöktürmeye çalışıyorlar" "Birileri 15 Temmuz'da tankla, topla, F-16'larla teslim alamadıkları bu ülkeye, ekonomik sabotajlarla diz çöktürmeye çalışıyor." diyen Erdoğan şöyle konuştu: "Bu oyun da yeni değil, buna alışığız. Özellikle son 3 yıldır, ekonomik kriz kozunu farklı kılıflar altında sürekli tedavüle sokmaya çalışıyorlar. Bunun için her yolu denediler. Her aracı kullandılar. Eli kanlı çetelere insan kılığındaki katil sürülerine bile umut bağladılar. Yıllardır koyunlarında besledikleri FETÖ gibi, PKK, YPG gibi, DEAŞ gibi terör örgütlerini, kendilerini ifşa pahasına üzerimize salmaktan çekinmediler. 6-7 Ekim olaylarında olduğu gibi siyasetçi görünümlü piyonlarını kullanarak, etnik milliyetçilik üzerinden sokakları terörize etmeye, insanları birbirine düşürmeye çalıştılar ama muvaffak olamadılar. 30 yıldır sırtını sıvazladıkları terör örgütü bizzat kendi açtığı çukurlara gömüldü. DEAŞ ise bugün Suriye'de kaçacak delik arıyor. Allah'ın izniyle onların da işini orada bitireceğiz. FETÖ'nün tüm inlerine girildi. Bu sinsi örgütün 40 yıldır özenle gizlediği o kirli, karanlık yüzü sadece Türkiye'de değil tüm dünyada ifşa oldu. Bakın şu anda ABD'de TUSKON kapanmayla karşı karşıya. Niye? Çünkü bunlar gidecek yer bulamayacaklar. Gittikleri yol, yol değil. Tuttukları yol, yol değil. Onun için gidecekler, tükenecekler. İnsanımızın kanını dökerek yapamadıklarını, onun bedelini ödemekle, inşallah bu bedelle karşı karşıya kalarak ödeyecekler. " "Dolarınızı, avronuzu TL'ye çevirin" Erdoğan, geçen hafta işadamlarına, halka yastık altındaki dövizi TL ve altına yatırma çağrısı yaptığını anımsatarak, altının değişmez bir ölçü, para ölçüsü olduğunu anlattı. Erdoğan, şöyle devam etti: "Niçin yastığının altında bu karşılığı olmayan parayı saklayacaksın. Gelin bu parayı milli paramıza çevirelim. Milli değerlerimize sahip çıkacağız ya dem bu dem, zaman bu zaman. Gelin şu anda dolarınızı, avronuzu TL’ye çevirin. Bizi yıkmak, bizi mahkum etmek isteyenlere karşı yastığımın altında bu para varsa, ben bunu TL’ye çevirmeliyim. 'Efendim zarar edersek ne olur?' Bu millidir, bunda bereket vardır. Bundan zarar etmezsin merak etme. Asıl zarar ettiren öbürüdür, çünkü öbürü emperyal bir mantığın temsilcisidir. Sen yerli, milli olmak suretiyle parana sahip çıkarak bu para burada kalacaktır." Birçok adım attıklarını, Rusya ziyaretinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e alışverişi yerli parayla yapmayı teklif ettiğini belirten Erdoğan, "Sayın Putin’e dedim ki; 'Artık alışverişimizi biz yerli parayla yapalım. Ben sizden ne alıyorsam sana Rus rublesiyle ödemesini yapayım. Sen de benden ne alıyorsan Türk Lirası ile bana ödemini yap." dedi. Aynı şeyi Çin'e, İran'a da teklif ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Makul karşılandı. Merkez bankalarımıza da talimatları verdik, bundan sonra aramızdaki bu münasebetleri, bu yollarla inşallah yürütmeye çalışacağız. Dolayısıyla tekrar tüm milletime sesleniyorum. 'Yastığının altında ne varsa para olarak söylüyorum, gel bunu altına yatır, gel bunu TL’ye yatır ve bununla beraber piyasayı düzenleyelim. Piyasayı bununla düzenlediğimiz zaman işte o çıkar şebekeleri değil o zaman ülkemiz kazanacak. O zaman millet kazanacak." dedi. "IMF’ye borcumuz yok" Türkiye ekonomisinin sağlam temeller üzerinde inşa edildiğini kaydeden Erdoğan, şunları söyledi: "Hiç kimsenin hele hele iş dünyasını temsil iddiasındaki derneklerin bu millete karamsarlık pompalamaya hakkı yoktur. Bu ülke 2001 krizinde gecelik faizlerin yüzde 7 bin 500’lere çıktığı günleri yaşadı. Bunu Osmanlı’da da yaptılar. Osmanlı’da yüzde 900’lere kadar faizi çıkarttılar. Osmanlıyı çünkü o şekilde çökertmek istiyorlardı. Şimdi de işte burada 7 binin üzerine faizi çıkarttılar. Bu millet bunu da aştı. Vergi gelirlerinin faiz borçlarını dahi karşılayamadığı dönemleri gördü. Göreve geldiğimizde durum buydu. Türkiye memur maaşlarını ödeyememe tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Bu ülke IMF kapılarında birkaç milyon dolar için boyun büktüğü acı dolu günleri yaşadı. Ama şimdi bizim IMF’ye borcumuz yok. Elhamdülillah şu anda merkez bankamızın döviz rezervi işlerimizi görüyor ama dikkatliyiz." Felaket senaryolarından bahsedenlerin, o dönem paralarına para katmanın, krizi fırsata çevirmenin mutluluğunu yaşadığını ifade eden Erdoğan, "Burası çok önemli. Millet gelecek kaygısıyla kıvranırken, bunlar sırça köşklerinde saltanat sürüyordu. Rabbim bir daha bizlere o günleri göstermesin. Ülkemizde artık bu dönemler bir daha geri gelmemek üzere kapanmıştır. 14 yıldır hayata geçirdiğimiz reformlar ekonomimizi krizlere, sarsıntılara hatta 15 Temmuz’da olduğu gibi büyük fırtınalara karşı dirençli hale getirmiştir. Bu millet güçlü bir millet, bu millet büyük bir millet. Bakın 15 Temmuz’un ertesinde 16 Temmuz’da benim milletim yastığının altından 2,5 milyar doları piyasaya sürdü ve TL almak suretiyle hesapları altüst etti. İşte şimdi ben milletimden bunun devamını bekliyorum. Dünyada birçok lider ülkesinde bu tür çağrıları yapıyor. Ben de milletime bu çağrıları yapıyorum." diye konuştu. "Dalgalanmaların ülkemizdeki etkisi geçici" Erdoğan, "Küresel piyasalarda son birkaç aydır yaşanan dalgalanmaların ülkemizdeki etkisi geçicidir. Dünyanın en büyük ekonomileri dahi bu sürecin yansımalarını hissediyor, yaşıyor. ABD yaşamadı mı? Lehman Brothers olayını biliyorsunuz. ABD, orada neler yaşadı, neler? Bunlar olmuyor diye bir şey yok. Her yerde oluyor. Mesele bunu çok kısa sürede atlatmak, çok kısa sürede kurtulmak. Türkiye nasıl 2008 krizini diğer ülkelere göre çok rahat atlatmışsa, inşallah çok daha kısa sürecek bu çalkantılı dönemi de geride bırakacaktır. Madem kriz operasyonu döviz üzerinden yapılıyor. Öyleyse biz de kullanabileceğimiz her yerde kendi paramızı kullanıp dövize bağımlılığımızı düşürmeliyiz." diye konuştu. "Faizi önemli bir sömürü aracı olarak görüyorum" Faiz meselesinin çözülmesi gerektiğini belirten Erdoğan, "Yalnızlığımı biliyorum ama mücadelemi sürdüreceğim, kararlıyım. Çünkü faizi önemli bir sömürü aracı olarak görüyorum. Faizi emperyalist mantığın en önemli sömürü araçlarından biri olarak görüyorum ve faizi yatırımcıyı köşeye sıkıştırma aracı olarak görüyorum" dedi.
Editör: TE Bilisim