YENİ YIL HANDİKABI

    Türkiye'de ve dünyada her yıl kutlanan yeni yıl, bir yılın bitmi, diğer bir yılın başlangıcının kutlandığı kültürel bir olaydır. 31 Aralık'tan 1 Ocak'a geçişte kutlanır. Yani, her yıl 31 Aralık akşamında, Türkiye'de ve dünyanın pek çok ülkesinde yılbaşı eğlenceleri düzenlenir. 1 Ocak olan yılın ilk günü, tatil olarak kabul edilir. Gregoryen takvimine göre Türkiye dahil  birçok ülkede yılın ilk günü resmi gündür. 

     Aslında yeni bir yıla girmek, bir yerde de acısıyla tatlısıyla geçen zamanların, güzel yada kötü anılarla belleğimizde saklanıp depolanmasıdır. Yani bilinçaltına itilmesidir. Şimdi yazımıza kaldığımız yerden devam edelim.
      Eskiden günümüze gelene kadar, pek çok takvim çeşitleri kullanılmıştır. insanların buluşları ve  yaşamlarındaki gelişmelerine göre, araştırmalar sonucunda takvimler oluşturmuştur. Miladi takvim ile Hicri takvim bunlardan iki tanesidir.
      Miladi takvim ya da Gregoryen takvimi, Jülyen takviminin yerine Papa XIII. Gregorius tarafından yaptırılan takvimdir. Milat'ı tarih başlangıcı ve Dünya'nın Güneş etrafındaki dönüş süresi olan 365 gün 6 saatlik zamanı "1 yıl" olarak kabul eder.
     Hicri Takvime göre ise, yılbaşı Muharrem ayının 1’inde gerçekleşir. Hicri Takvim 12 kameri aya göre düzenlendiğinden 354 güne denk gelir, dolayısıyla Miladi takvime göre yılbaşı her yıl 11 gün önce gerçekleşir.  
    Ülkemizdeki pek çok kişi yeni yılı noelle karıştırır. Noel hıristiyan bayramıdır. Hıristiyanlar Noel'de İsa’nın doğuşunu kutlarlar. Sanılanın aksine ağaç süsleme ve hediyeleşme gibi aktiviteler yılbaşında değil, Noel’de gerçekleştirilir. Bizim için ise yılbaşı sadece bir takvim olayıdır, hiçbir dini özelliği yoktur. Noel, her yıl 25 Aralık tarihinde kutlanır. Ayrıca Doğuş Bayramı, Kutsal Doğuş veya Milât Yortusu olarak da bilinir.
   Yeni yıl insanların yaşamında yeni bir sayfanın açılması olarak da kabul edilir. Yeni umutların yeşermeye başlamasıdır. Kimi insanlara göre de eski yılları geride bırakıp yeni bir yıla girmek, sonbaharda dökülen yaprak gibidir. Zamanın çok çabuk geçmesidir. Takvimden düşen her yaprak, bizim hayatımızdan giden zamandır.
      Hiç ölmeyecek gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışmalı insan. 
     Evet...
     Hiç ölmeyecekmişiz gibi yaşamak. Ne de güzel bir cümle. Ama maalesef her kutladığımız yeni yıl, ömrümüzden giden zaman olduğunu unutmamalıyız. Şu kısacık ömrü dolu dolu yaşamalıyız. İnsanlığa faydalı olabilecek şekilde çalışmalıyız. Hem kendimize, hem de insanlara güzel hizmetlerde bulunmalıyız. Buradan herkesin yeni yılını kutlar, sağlıklı, mutlu ve huzurlu geçmesini dilerim.