TBMM Başkanı ve AKP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, "Hukukun olduğu yerde etik konuşulmaz. TBMM Başkanlığı'ndan istifa etmeme konusundaki kararımda bir değişiklik yok" dedi. AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Binali Yıldırım İstanbul'da medya temsilcileri ile kahvaltıda buluştu. İstanbul’da yarışacak iki aday gözüktüğünü hatırlatan Yıldırım, “Bunlardan bir tanesi CHP ve millet ittifakı adına Ekrem İmamoğlu, birisi de cumhur ittifakı adına benim. Arkadaşımıza da telefon ettim başarılar diledim, tebrik ettim. Benim arzum 31 Mart yerel seçimlerinin İstanbul ölçeğinde, İstanbul merkezli İstanbulluların sorunları beklentilerini geleceğini konuşacağımız bir seçim olması. Bu seçimlerin bir genel seçim havasına dönüştürülmesi, bir referanduma dönüştürülmesi bana göre İstanbul’a yapılabilecek bir iyilik değildir. İstanbul’un konularının güme gitmesi beni çok üzer. Bu bakımdan kampanya boyunca bu alanda kalmaya devam edeceğim. Mecbur kalmadıkça bu alan dışındaki konularda çok fazla mesai harcamayacağım. Ümit ederim ki diğer partiler de bu hassasiyeti gösterir. Bunun şüphesiz en büyük faydası bu güzel şehre olacaktır” şeklinde konuştu. Dünyanın hızla değiştiğini anlatan Yıldırım, eski seçim dönemlerini hatırlatarak şunları söyledi: "1994 kampanyası öncesi olsaydı. Orada ne konuşuluyordu. Çöp, susuzluk, hava kirliliği konuşuluyordu. Biz buna İstanbul 1-0 hizmet versiyonu diyoruz. Bu geride kaldı. Bilgisayarlarda işletim sistemleri versiyonları var. 1.0 versiyon sorunlar dönemi geride kaldı. Bazı ilçelerde hala bunlar var ama genel anlamda böyle bir sorunumuz yok. Şimdi İstanbul’da İstanbul 4.0 dönemi başladı. Hani endüstri 4.0 diye bir şey var ya. Her şeyin bilgi iletişim teknolojileri ile desteklendiği, yaşamın adeta elektronik araçlarla yönetilir hale geldiği bir dönemden bahsediyoruz. İstanbul’un yeni hizmet dönemini de bir şeklide endüstri 4.0’a benzer İstanbul 4.0 olarak kabul edebiliriz" Toplantıda İstanbul'un trafik sorunu ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Yıldırım, "Biz trafiği çekilebilir bir seviyeye getireceğiz. Trafik durmayacak, yürüyecek. Sürekli 80 kilometre olmayacak ama mutlaka akacak. Durma zamanını azaltacağız. Bekleme süresini 45 dakikadan 25 dakikaya indireceğiz. Yolları araçlara tahsis ediyoruz. Yolların yüzde 40'ı otopark olarak kullanılıyor. Otopark olmayınca yollar otopark olarak kullanılıyor. Damarın çapı daralıyor. Çapı daralınca akış zorlanıyor. Yolların araçlar tarafından işgal edilmesi trafiğin en büyük sorunu" diye konuştu. Dünyadan çeşitli şehirlerde trafik sorunu için kısıtlama uygulamalarının hayata geçirildiğine dikkat çeken Yıldırım, "Bunu tercih etmiyorum. Ben özgürlükçü bir adamım. Buna müracaat etmek mecburiyetinde inşallah kalmayız. Şunları yaparsak ona ihtiyaç kalmaz. Ancak birçok şehir bunu uyguluyor. Biz uygulamadan çözeceğimizi düşünüyorum" dedi. Binali Yıldırım İstanbul'da yaşayan Suriyeliler ile ilgili açıklamalarda da bulunarak şunları söyledi: "İstanbul'da 563 bin 15 Suriyeli var. Bunlarla ilgili ne yapacağız. Yanlış bilinen doğrular var. Biz Suriye ile yatıp kalkıyoruz. Derdimi Suriyeyi işgal etmek mi? Derdimiz Suriyeli insanların ölmemesini sağlamak. Suriye'nin yeniden huzura kavuşmasını sağlamak. Misafir ettiğimiz bu insanların evlerine yurtlarına dönmesine imkan sağlamak. Bunu Afrin'de yaptık, Cerablus'ta yaptık. 295 bin Suriyeli döndü. Suriye'nin toprak bütünlüğünü önemsiyoruz. Suriye'de eline silah almamış, insanları öldürmemiş, teröre bulaşmamış, PKK, YGP, DEAŞ gibi unsurlar dışında bütün Suriyelilerin Suriye'nin kaderini belirlemesini istiyoruz. Rusya ve İran ile çalışıyoruz. Koalisyon ile ve ABD ile çalışma içindeyiz. İstanbullular şunu bilmeli; Suriyeli mülteciler burada kalıcı değildir. Burada kaldıkları süre içerisinde suç teşkil edecek faaliyetlerin içerisine girmelerine, İstanbulluların can ve mal güvenliğini tehdit etmelerine, bağımlılık, dilencilik veya yasa dışı faaliyetler içinde bulunmalarına müsamaha göstermemiz söz konusu değildir." Yıldırım istifa edip etmeyeceği sorusuna 'Hukukun olduğu yerde etik konuşulmaz. TBMM Başkanlığı'ndan istifa etmeme konusundaki kararımda bir değişiklik yok' yanıtını verdi.
Editör: TE Bilisim