Karakoyunlu ordusunu Fırat kenarında karşılayan Uzun Hasan, 1457 yılında yapılan savaşta Rüstem Bey'i yenmiş ve öldürmüştü. Savaşın ardından Uzun Hasan Mardin'e gelerek Cihangir'i tekrar kuşatmış, fakat annelerinin araya girmesiyle sükunet sağlanmıştı. Yapılan anlaşma ile Cihangir Mirzâ, oğlu Ali Han'ı Hasan Bey'e rehin verdi. Bu şekilde bir daha Uzun Hasan aleyhine bir saldırıya girişmeyeceğini teyit etti. Diğer kardeşleri olan Üveys'e de Urfa'yı vermişlerdi. İç meselelerini bu şekilde sonuca bağlayan Hasan Bey, vakit geçirmeden Karakoyunluların elinde bulunan Erzincan üzerine sefer yaptı ve burayı zapt etti (1457). Yeğeni Hurşit Bey'i şehre vali olarak bırakarak geri döndü. Tüm bunlar olurken, Karakoyunlu topraklarından kovulan ve Anadolu'ya gelen Safevî Şeyhi Şeyh Cüneyd, Uzun Hasan tarafından iyi karşılanmış ve büyük saygı görmüştü. 1457 yılında Amid'e gelen Cüneyd, burada üç yıl boyunca kalmış, Akkoyunlu hükümdarıyla beraber, gelecekte kuracakları imparatorluğun stratejisini belirlemişlerdi. Akkoyunlu Uzun Hasan bu faaliyetleri yürütürken, Osmanlı Sultanı Fatih de Karadeniz bölgesini fetih siyaseti çerçevesinde Sinop'a kadar uzanan bir sefer yapmış ve Trabzon Rum İmparatorluğu'nu da haraca bağlamıştı. Bunun üzerine Trabzon Rum İmparatoru İoannes, Uzun Hasan Bey'e elçi göndererek yardım istemiştir. Uzun Hasan ise yapacağı yardıma karşılık imparatorun kızını ve bazı toprakları talep etmiştir. Kızının Hıristiyan olarak kalması koşuluyla şartları kabul eden İoannes'le Uzun Hasan arasında 1458 tarihinde bir antlaşma akitedilmiştir. Bu şekilde Uzun Hasan Trabzon Rum İmparatorluğu'nun hamisi olmuş, bu durum Batı'da hemen yankı bulmuştu. Fatih'e karşı Doğu'da kendilerine müttefik arayan Papalık ve Venedik Devleti Uzun Hasan'a ittifak teklif etmek için sıraya girdiler. Bu ittifak önerisine ilk başta temkinli yaklaşan Hasan, gerçekleştirmek istediği ideallere ulaşabilmek için bir araç olacağından teklifi kabul etti. Uzun Hasan Anadolu, Gürcistan, Suriye ve Horasan'ı içine alacak bir imparatorluk kurma amacındaydı. Bu ittifakın ardından İstanbul'a bir elçi gönderen Uzun Hasan, Fatih'e artık Trabzon Rumlarının kendi himayesinde olduğunu bildiriyor; bu devletin verdiği verginin de artık alınmamasını söylüyordu. Bu cevap Fatih'i Uzun Hasan üzerine sevk etmiş, Osmanlı sultanı büyük bir ordu ile 1460 yılında Erzincan önlerinde belirmişti. Uzun Hasan, Fatih'in bu hareketine hazırlıksız yakalanmış, ona karşı koyacak güçte bulunmadığından annesi Sara Hatun'u göndererek barış talebinde bulunmuştu. Bunun üzerine Fatih, Uzun Hasan üzerine gitmekten vazgeçerek Trabzon üzerine yönelmiş ve şehri uzunca bir kuşatmadan sonra ele geçirmiştir. Böylece Trabzon Rum İmparatorluğu da tarihe karışmış oluyordu (1461). Bu olay, Uzun Hasan'la Fatih arasındaki rekabeti ve askeri çatışmayı başlatan kıvılcım niteliğindedir.
Editör: TE Bilisim