Tarihî kaynaklar İsa-Mesih’in Aramcanın bir diyalekti olan Süryanice konuştuğunu ve İncili bu dille vaaz ettiğini kaydederler. İsa-Mesih’in konuştuğu ve İncil’i vaaz ettiği dili, hâlen kiliselerinde ve dini eğitimlerinde kullanmakta olanlar Süryanilerdir. Süryaniler’e yaklaşık 5 bin yıldan beri ev sahipliği yapmasının öneminin vurgulandığı eserde, ayrıca Süryanilerin (Aramiler, Asurîler, Keldaniler) Hıristiyanlığın ortaya çıktığı (Kudüs coğrafyası dışında) dönem içerisinde bu inancı kabullenen ilk topluluk olarak da vurgulanması dikkate ayandır. İsa ve Havarileri Aramice Konuşuyorlardı. Tevrat'ın bazı yerleri bu dille yazılmıştı. Tevrat'taki bu Aramca kısımlar, Hıristiyanlıktan evvel bilinen Aramcadır. Bizzat İsa ve Havvarileri bu Aramcayı konuşuyorlarmış. Talmud'a ve Samaritenlere ait birçok vesikalar da bu dille yazılmıştır. Bunu bize ilk Hıristiyan cemaatlerin zamanından kalan ve bugün Vatikan'da muhafaza olunan İncil’e ait azı yazmalar ispat etmektedir. Suriye ve Filistin'de yazı dili Arami alfabesiyle, İsa'nın dünya görüşünü içeren ve Havarilerin mektuplarından oluşan İncil kaleme alındı. İncil'in el yazmalarının çoğalması Hıristiyanlığın yayılmasını hızlandırdı. Bölgede konuşulan Batı Arami lehçesi bu yıllarda Hıristiyanlığın kültür diline dönüştü. Aramice yazıtların büyük çoğunluğu Güneydoğu Anadolu ve Suriye’de bulunmuş olmakla beraber bu dille yazılmış belgelerin Yunanistan, Mısır, Anadolu, Suriye, Kuzey Mezopotamya, İran, Afganistan ve hatta Pakistan’a kadar genişleyen bir bölgeye yayıldığı görülmektedir. Filvaki, Ahamenit İmparatorluğu zamanında Aramca büyük bir himayeye mazhar olarak imparatorluk içindeki bölgelere yayılmış, hatta ana vatan topraklar üzerinde konuşulan lehçelere bile tesir etmiştir. İşte bundan dolayıdır ki bu devir Aramcasına "İmparatorluk Aramcası" denilmiştir. VIII. yüzyılın son çeyreğinde Samal’dan Damas’a kadar bütün Arami merkezlerinde aynı dil ve aynı lehçe kullanıldığı için buna "Müterek Aramca" denilmektedir. Müellife göre MÖ. IX. yüzyıl, Arami dilinin altın çağıdır ve bu devir annaller, kasideler, ritüeller, efsane ve destanlar gibi çeşitli ve zengin bir edebiyatla tev'em olmalıdır, fakat bu edebiyat kaybolmuş ve bize kadar intikal edememiştir. Günümüzün Asurları, kökü Aramca iveli diller konuşmaktadırlar. Asurlular konuşulan Arami dilini yazıya döktüler. Sanat eserlerinde, özellikle de heykel ve kabartmalar üzerinde, Kuzey Suriye'de Geç Hitit, Doğu Akdeniz kıyılarında Fenike, Asur kentlerinde de Asur üsluplarıyla iç içe geçmiş, bazı yönleriyle de onlardan ayrılan bir Arami üslubu veya Arami tipi ayırt edilebilmektedir.
Editör: TE Bilisim