MEDENİYETLER BEŞİĞİ HASANKEYF Artukoğullarının Hasankeyf’teki hakimiyeti 130 yıl sürmüştür. 1101 -1232 yılları arasında kalan 130 yıllık zaman dilimi içinde Artukoğulları Hasankeyf'i imar etmiş, burada sikke bastırmış ve müstesna eserler meydana getirmişlerdir. Artuk'un torunlarından biri olan Fahrettin Karaaslan'ın 1146- 1156 yılları arasında yapımına başlayıp bitirdiği Ortaçağ'ın en meşhur ve görkemli Dicle Köprüsü’nün heybeti günümüzde de göz kamaştırmaktadır. Ortaçağ batılı seyyahlarının tümü, eserlerinde Hasankeyf'teki bu Artuklu Köprüsü'nden sıkça bahsetmektedir. Artukoğulları'nın bu köprüden başka Hasankeyf'te daha birçok eser meydana getirdikleri bilinmektedir. Hasankeyf surları ( bugün sadece izleri kalmış) kale kapıları büyük saray , küçük saray bunardan sadece bir kaçıdır. Ancak küçük bir devlet konumunda olan Artuklu Türkmen beyliğinin batılılar nezdindeki önemi çok büyüktür. Ortak Urtuk, veya Artak olarak bilinen Artukoğulları sülalesinin önemli isimleri olan Sökmen kardeşlerin birbirinden ayrılarak yerleştikleri Hasankeyf Mardin, Diyarbakır, ve Harput’ ta kaleler , surlar ,kervansaraylar , hanlar, hamamlar, köprüler, medreseler, camiler ve imaretler gibi önemli sanat eserleri meydana gelmiştir. Ve bu eserlerin çoğu günümüze kadar gelmiştir. İnsanlığa emanet edilen bu eserlerin ihtişamı karşısında dünyadaki bütün sanat çevreleri hayretlerini gizleyememişlerdir. Hasankeyf'te Eyyubiler dönemi Kudüs’ü ele geçirmek gayesiyle Orta Avrupa’dan başlayan kilise önderliğindeki Haçlı seferlerinin en yoğun bir biçimde devam ettiği  bir dönemde kurulu bulunan Artukoğulları Beyliği bir yandan da Haçlı seferlerine engel olmak için uğramış, bir yandan da ilmi ve kültürel alandaki çalışmalarını sürdürmüştür. Ancak 130 yıllık saltanat 1322 yılında yıkılmış ve hakimiyet Eyyubi sülalesinin eline geçmek suretiyle sona ermiştir. Hasankeyf hakimiyetini ele geçiren Eyyubi Hanedanının kökeni Azerbaycan’a dayanmaktadır. Moğolların Orta Asya’ dan başladığı istila hareketinden sonra Azerbaycan’ın Devin şehrinde bulunan Şazi B. Mervan isimli Kürt Aşiretinin reisi kardeşi ile birlikte yerlerini terk ederek Bağdat’a giderler. Daha sonra Musul Atabeyi Nurettin Zengi ile birlikte seferlere çıkarlar. Haçlı ordularının Kudüs’e girmemesi için büyük kahramanlıklar gösterirler. Eyyubileri şaşırtan kent Mısır, Suriye, Yemen, ve Kuzey Mezopotamya'nın ele geçirilmesi sonrasında ölen Nurettin Zengi’nin yerine hakimiyeti ele geçirerek 1232 yılında Eyyubiler ismi ile bağımsız bir beylik olarak ortaya çıkarlar. Mısır’dan İran’a Suriye ‘den Azerbeycan’a kadar çok geniş ancak dağınık bir alana yayılmış olan Eyyubiler, Hasankeyf'i ele geçirip şehre girdikleri zaman gördükleri manzara karşısında adeta dondular. Karşılarında son derece mamur, planlı yapılarda donatılmış, önünde mükemmel bir köprü ve şehri çevreleyen muhteşem bir sur ile yekpare taştan yapılmış bir kale ve her biri birer zarafet timsali saraylar gördüler. Çünkü Artukoğulları Hasankeyf’i Ortaçağ'ın en önemli ticaret merkezi yapmış ve her açıdan kalkınmış medeni bir şehir bırakmışlardı. Hasankeyf Eyyubileri, Eyyubi hanedanının en uzun ömürlü olanıdır. Selahattin Eyyubi'nin 1232-1260 yılları arasında 28 yıl ikamet ettiği Hasankeyf’te Artukoğulları eserlerine ilaveten birkaç cami ve külliye yapmışlardır. Hasankeyf’teki 28 yıllık bağımsız hakimiyetleri döneminde maruz kaldıkları siyasi çalkantılar, yıllarca süren veba hastalığının menfi yöndeki etkileri ve feodal yapı içindeki mücadele nedeniyle Hasankeyf Eyyubileri bu güzel kenti daha fazla koruyamamışlardır. Bu ara bütün dünyayı kasıp kavuran Moğol istilası Hasankeyf Eyyubileri için bir handikap olmuş ve 1260 yılında bu güzelim kent, Hülagü'nün orduları tarafından istila edilmiştir. GELECEK BÖLÜM: HASANKEYF'TE MOĞOL TAHRİBATI
Editör: TE Bilisim