Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Emel Peru, bademcik enfeksiyonları daha çok çocukluk çağında görüldüğünü ifade ederek,"Boğazdaki tonsil denilen lenfoid dokunun iltihabıdır. Bademcik enfeksiyonlarında en çok görülen şikayetler; boğaz ağrısı,yutma güçlüğü, ses kısıklığı, küçük çocuklarda karın ağrısı, kusma ve baş ağrısı olarak görülebilir. En sık görülen sebebi virüslere bağlı enfeksiyonlardır, ayrıca bakteriyel sebeplere de bağlı olabilir. Üst solunum yolu enfeksiyonlarının yaygın olduğu kış ve ilkbahar aylarında hastalığın görülme sıklığı artar. Sıklıkla hava yolu ve yakın temasla bulaşır. Aile içi bulaşma yanında ,özellikle kışla,kreş gibi toplu yaşam yerlerinde bulaşma yaygındır. En sık 5-15 yaş grubunda görülür. Üç yaşından küçük 15 yaşından büyük kişilerde daha az rastlanır. Erkek ve kızlarda görülme sıklığı farklı değildir. Beta ya bağlı bademcik enfeksiyonu ani başlayan ateş, baş ağrısı, karın ağrısı, yutma zorluğu, bademcikler üzerinde sarı beyaz lekeler oluşur. Beta enfeksiyonu zamanında teşhis ve tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Tedavi edilmeyen beta enfeksiyonu romatizmal ateş, glomerülonefrit gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir" ifadelerini kullandı. 'Kalp büyümesi ve kalp yetmezliği çıkabilir' Op. Dr. Peru, kalp kapakçıklarında tahribat başlarsa; çarpıntı, göğüs ağrısı, nefes darlığı, kalp büyümesi ve kalp yetmezliği ortaya çıkabileceğini belirterek, "Belirtileri ise boğaz enfeksiyonundan 2 ile 4 hafta sonra başlar. El-ayak bilekleri, diz ve dirseklerde şişme, kızarıklık ve ağrı olur. Bu tür ağrılar bir eklemde başlar, 2 ile 4 gün sonra o eklemdeki şişlik inip bir başka eklemde ortaya çıkar. Cilt altında özellikle alt bacak ön yüzünde sert ağrılı kırmızı şişlikler de tipiktir. Kalp kapakçıklarında tahribat başlarsa çarpıntı, göğüs ağrısı, nefes darlığı, kalp büyümesi ve kalp yetmezliği ortaya çıkabilir. Klinik şikayetlerin kısa sürede düzeltilmesi, okul,kreş veya işe kısa sürede dönüşün sağlanması ,yakın temasta bulunan kişilere hastalığın bulaşmasının önlenmesidir.Tedavinin başarısını garantileyen ilk şart erken teşhistir. Kalp romatizmasının en önemli tedavisi istirahat ve vücudu yeni mikrobik enfeksiyonlardan korumaktır. Bu arada vücuttaki streptokokların neden olduğu enfeksiyon iyileştirmek için antibiyotik tedavisi de uygulanmalıdır" diye konuştu. Op. Dr. Peru, hastalığın bulaşmaması için eşyaların temizliğine dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Bulaşma, direkt temas, damlacık yolu, saflığı kalmamış yiyecekler ve süt ile olur. Hastaların izalasyonu gerekmez. Eşyaların temizliğine dikkat edilmeli, kalabalık yaşanan yerlerde havalandırmanın iyi olması sağlanmalıdır. Antibiyotik tedavisi bakteriyel enfeksiyon düşünüp, gerekli görüldüğünde uygulanmalıdır. Ayrıca viral enfeksiyonlar da kullanılan antibiyotikler, virüslere hiç etki etmedikleri gibi bir de bağışıklık sistemimizin önemli bir parçası olan normal flora dediğimiz yararlı olan bakterileri ortadan kaldırırlar. Bu da vücudumuzun savunma sistemine zarar vermektedir. Antibiyotiklerin az dozda veya kısa süreli kullanımı, hastaların tekrar tekrar boğaz enfeksiyonu geçirmelerine neden olabilmektedir. Bakteriyel tonsillofarenjit de tedavi süresi kullanılan antibiyotik tipine göre 5 veya 10 gündür. Hastalar 4 ve 5. günden sonra düzeldikleri için tedaviyi bırakmaktadırlar. Tedavi 3. gün kesilirse hastalığın tekrarlama oranı yüzde 50, 10 günlük antibiyotik kullanıyorsa 7. günde kesilir ise yüzde 34 civarındadır. Bu nedenle mutlaka 10 günlük süreye uyulmalıdır. Viral olduğu düşünülen bademcik enfeksiyonlarında semptomatik tedavi yeterlidir. Sık bademcik enfeksiyonu geçirilmesi, enfeksiyonun kronikleşip bademciklerde kalıcı hale gelmesi, bademciklerin çok büyüyerek yemek yemeyi zorlaştırıp solunum yolunu tıkayıcı hale gelmesi, bademcik çevresi apse gelişmesi durumlarında hastaların bademciklerinin ameliyatla çıkarılması gerekebilir" dedi.
Editör: TE Bilisim