Ekrem Sunar Dilim döndükçe hep söz edeceğim: “Diyarbakır ve bölgedeki yoksulluktan, işsizlikten, bölgelerarası kalkınmışlık farkından..” Çünkü bölgesel kalkınma stratejisi konusunda sanırım hepimizin kafası karışık. Şöyle ki; Hiçbirimiz, yerel bürokrasinin de, siyaset kurumunun da, merkezi hükümetin de üzerinde ittifak ettikleri ‘sağlıklı envantere dayalı’ kalkınma önceliklerinden mahrum olduğumuzu düşünemiyoruz. Dolayısıyla Diyarbakır’ın sosyal, ekonomik ve kültürel kalkınmasını sağlayacak temel haritayı ortaya çıkaracak olan bir ‘Kongre’ye şiddetle ihtiyacımız vardır. Daha önceki bir yazımda da değindiğim gibi, bu çalıştayın adı da “Güneydoğu Ekonomi Kongresi” olmalıdır. Toplanacak geniş kapsamlı böylesi bir kongrede ‘Ulusal düzeyde bölgesel gelişme stratejisinin hazırlanacağına’ inanıyorum. Bu nedenle, diyorum ki, şiddetle ihtiyaç duyduğumuz “Güneydoğu Ekonomi Kongresi” önerisi dikkate alınmalıdır. Böyle bir kongreden; Yoğun göç baskısı altında olan bölgedeki kentlerin göçten kaynaklanan temel sorunları tespit edilerek en çok etkilenen alanlarda sosyal uyuma yönelik çalışmalarla birlikte fiziki ve sosyal alt yapının iyileştirilmesine, Merkezi düzeydeki politikaların daha uyumlu ve etkin hale getirilmesine, Yerel dinamiklere ve içsel potansiyele dayalı gelişme ortamının oluşturulmasına, Yerel düzeyde kurumsal kapasitenin artırılmasına ve kırsal kalkınmanın hızlandırılmasına yönelik çalışmalara ağırlık verilmesine ilişkin bir dizi kararlar çıkacaktır. Bu kongrede ayrıca, Ortaya çıkacak isabetli hedeflerin nasıl uygulanacağı konusunda yerel ve genel siyasilerden öneriler, reçeteler yazılacak. Hedeflenen kararlar plana dönüştürülecek. Sonra da bu hedeflerin siyasi parti seçim beyannamelerine girmesi, hükümet programında yer alması, Acil eylem planlarına aktarılması gerektiği hususları benimsenecek. Bunlar için de siyasi kararlılığa ihtiyaç duyulacak. Tüm bunlar, merkezi düzeydeki politikaların daha uyumlu ve etkin hale getirilmesini, merkezi hükümetin işe ciddiyetle eğilmesini sağlayacak zorunluluğu da beraberinde getirecektir. Bunlar zor olmasa gerek. Böyle bir kongrenin bir diğer önemli katkısı da; Yerel düzeyde kurumsal kapasiteyi artıracak olmasıdır. Yani, oluşturulan politikalara uygun kaynak tahsisi ve uygulama aşamalarında merkezi kuruluşlar arasında eşgüdüm ve işbirliğini güçlendirmiş olacağıdır. Böylece kurumların ve aktörlerin programlama, proje hazırlama, uygulama, izleme ve değerlendirme kapasiteleri artırılacaktır. Planlama hiyerarşisinin ulusal, bölgesel ve yerel düzeylerindeki planlama araçları ve standartları belirlenerek, planların birbirleriyle uyumu sağlamış olacak. Fiziksel planlar da dahil olmak üzere, planların yönetimi ve denetimi için bütüncül bir sistem oluşturulacaktır. Ben iş olsun diye öylesine ‘Güneydoğu Ekonomi Kongresi’ önerisinde bulundum. Gerisi yerel siyasi aktörlerle bürokrasiye düşüyor.
Editör: TE Bilisim