Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Meclis kürsüsünden yaptıkları kışkırtmalarda da ülkeyi kendi seviyelerine doğru çekmeye çalışıyorlar. Bu topraklardan darbe çıkmaz, bu topraklardan bereket çıkar, bereket. Biz bu kifayetsizlerin sığ dünyalarına hapsolmayacağız” dedi. 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nde çiftçilerle Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde iftarda bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, çiftçilere destek ödemesi müjdesi verdi. 15 Temmuz’un tarihimizde ak koyun ile kara koyunun belli olduğu, safların netleştiği bir gün olduğunu söyleyen Erdoğan, “15 Temmuz bu ülkede gerçek demokratlar ile demokrasiden geçinenler arasındaki farkın ortaya çıktığı bir test günüdür. Milletimiz bu sınavdan da alnının akıyla çıkmıştır. Çiftçilerimiz demokrasinin varlık yokluk mücadelesi verdiği o gece cesaretleri ile mücadeleleri ile asil bir duruş sergilediler. Birileri tankları alkışlarken, darbecilerle anlaşıp tankların arasından kaçarken, biçim çiftçimiz nasırlı elleri ile o gece tanklara meydan okudu. Birileri 3 kuruşluk menfaatleri için ATM’lere koşarken, bizim çiftçimiz darbeyi engellemek için meydanlara kışlalara koştu. Birileri hainleri meşrulaştırma yarışına girerken, bizim çiftçimiz tıpkı Kurtuluş Savaşında olduğu gibi istiklal ve istikbaline sahip çıktı. Darbe gecesini duyunca kendi deyimleri ile ‘Ankara’ya saldıran gavura karşı savaşmak’, bunun için Toroslar’ın zirvesindeki köyünden kalkıp yola düşen çiftçimizin hakkını ödeyemeyiz. Rabbim o gece iradesini Pennsylvania’nın gözü dönmüş militanlarına çiğnetmeyen, özellikle de çiftçilerimizden razı olsun” diye konuştu. Milletiyle yürüyen, halkıyla sırt sırta veren bir siyasetçiyi Allah'ın izniyle esir alabilecek hiçbir vesayet odağının olmadığını söyleyen Erdoğan, ”İşte bu salonda olduğu gibi cumhur ile başkanının aynı yöne baktığı, aynı hedefe kilitlendiği bir devletin evelallah üstesinden gelemeyeceği zorluk, atlatamayacağı hiçbir sıkıntı yoktur. Sizler dik durduğunuz, sağlam durduğunuz sürece bir daha asla bu ülkenin ufku darbelerle karartılamayacaktır. Sizler birlik ve beraberliğinizi yücelttiğiniz müddetçe Türkiye büyümeye, güçlenmeye, bölgesinde ve dünyada itibarını artırmaya devam edecektir. İşte bunun için biz her fırsatta kardeşliğe dayanışmaya çağırıyoruz. Bunun için 82 milyonun her bir ferdini kucaklaştırmanın, Türkiye ortak paydasında buluşturmanın mücadelesini veriyoruz. Hırsları için Türkiye gemisinin altını oyanlara inat, hangi siyasi görüşe mensup olursa olsun teröre ve şiddete tavır alan vatandaşlarımızı asgari müştereklerde bir araya getirmeye çalışıyoruz. Ataların dediği gibi 'aynı gökte uçarlar ama karganın dünyası başkadır, şahinin dünyası başkadır.' Bizim dünyamızda kardeşlik var, muhabbet var, insanımızın gönül sarayını mamur etmek var" şeklinde konuştu. Türkiye ittifakı söylemine dikkat çeken Erdoğan, şöyle konuştu: “Biz şuna inanacağız, 'Türkiye İttifakı' diyorum, neden? Çünkü yaratılanı yaratandan ötürü seviyoruz da onun için. Biz de Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Gürcü, Abaza, Arnavut, Boşnak, Roman ayrımı olabilir mi? Hayır, bizim dinimizde böyle bir şey yok, bizim inancımızda böyle bir şey yok çünkü biz ezelden ebede yaratılanı yaratandan ötürü sevdik, onun için bizde ayrım asla olamaz. Ülkemizi bölmeye çalışıyorlar ama biz bunu böldürtmeyeceğiz. Ben Kürt'ü de seviyorum, Türk'ü de seviyorum, Laz'ı da seviyorum, Çerkez'i de, Gürcü'yü de, Abaza'yı da, Roman'ı da, Arnavut'u da 32 değil dikkat edin 82 milyonu aynı şekilde seviyorum. Karşımızdakilerin dünyası ise sadece gerilimden, kavgadan, işte geçenlerde bir tane milletvekili çıkmış, kazanı kaynatarak darbelere ortam hazırlamaktan bahsediyor. Meclis kürsüsünden yaptıkları kışkırtmalarda da ülkeyi kendi seviyelerine doğru çekmeye çalışıyorlar. Bu topraklardan darbe çıkmaz, bu topraklardan bereket çıkar, bereket. Biz bu kifayetsizlerin sığ dünyalarına hapsolmayacağız. Milli irade düşmanları istemese de demokrasimizin kalitesini, kalibresini yükseltmeyi sürdüreceğiz." “Mesele çok basit, çaldılar” Demokrasiyi darbe tehditlerine rağmen güçlendirdiklerini, ekonomiyi 3 kattan fazla büyüttüklerini, diplomasiyi millileştirdiklerini, savunma sanayini ilerlettiklerini, üretimi milletin sırtından geçinmiş tufeylilere rağmen artırdıklarını belirten Erdoğan, “Bugün birileri içeriden, birileri dışarıdan Türkiye’ye diz çöktürmek, kazanımlarını heba etmek için çalışırken, milletimiz her zamanki feraseti ile bu oyunu bozacak iradeyi ortaya koyuyor. Milletimizin söz söylediği en büyük arena sandıklardır. Sandık demokrasinin namusu, milletin onurudur” dedi. Salonda bulunan çiftçilerden birinin “Çaldılar Reis, çaldılar” diye bağırması üzerine “Mesele çok basit, çaldılar” ifadelerini kullanan Erdoğan, hiç kimsenin sandığın mahremiyetine el uzatmasına, sandık sonucu kendi keyfine göre dizayn etmesine izin vermeyeceklerini söyledi. Sandığa gölge düşmesi durumunda en doğru yolun yeniden milletin hekimliğine başvurmak olduğunu belirten Erdoğan, “Hiç kimsenin milletin hakemliğinden kaçmaya, sabah akşam mızıkçılık yapmaya, bu yol açıldığı için karısındakileri ve yargıyı suçlamaya hakkı yoktur. Hukuka uygun karar aldıkları için YSK üyelerine ‘çete’ demek demokrasiden nasibini almamaktır” diye konuştu. Büyükbaş hayvan sayısını 2019 yılında 17,5 milyon başa, 2023 yılında ise 19 milyon başa çıkartmayı hedeflediklerini, 2002 yılında 32 milyon baş olan küçükbaş hayvan sayısını 2019 yılında 53 milyon başa, 2023 yılında ise 100 milyon başa yükseltmeyi planladıklarını belirten Erdoğan, “Süt üretimini ise 2023 yılında 24 milyon tona, kırmızı et üretimini ise 1,7 milyon tona taşıyacağız. Üretimdeki artışlar sayesinde ülkemizde kişi başı süt tüketimi 122 litreden 258 litreye yükseldi. Kırmızı et tüketimi 6,1 kilodan 15 kiloya çıktı. Halen et fiyatlarının arzu ettiğimiz seviyelerde olmadığını biliyorum. İnsanımıza eti uygun fiyattan yedirmekte kararlıyız. Bununla ilgili üreticilerimizin taleplerine dikkate alarak maliyetleri düşürecek, üretimi teşvik edecek politikalara ağırlık vereceğiz” şeklinde konuştu.
Editör: TE Bilisim