Maraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yüzlerce binanın ağır hasarlı olduğu ve kontrollü bir şekilde yıkıldığı Diyarbakır’da enkaz molozlarının Kayapınar merkezde yaşam alanına dökülmesi bölgede tepkilere neden oluyor.

Diyarbakır’da yıkımı gerçekleştirilen binaların molozlarının taşındığı Kayapınar Belediyesi Makine İkmal Şefliği yanında bulunan boş arazinin karşısında bulunan site sakinleri asbest tehlikesi olduğunu gerekçe göstererek bu duruma tepki gösteriyor.

Deprem yıkıntılarının bulunduğu onlarca kamyon moloz harfiyat dökümüne karşı mahalle sakinleri olarak ivedi bir şekilde çözüme kavuşturulması konusunda yetkililere seslenen Mezopotamya Mahallesi sakinleri bu durumun bir an önce çözüme kavuşturulması konusunda destek istedi.

Moloz yığınlarının bulunduğu alanın hemen karşısında oturan site sakinleri olarak asbest tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını belirten vatandaşlar, “Herkesin bildiği üzere sağlığı tehdit eden asbest içerikli enkaz molozları, tehlike saçıyor. Asbest tehlikesinden korunmanın en kolay yolu moloz yığınlarına, yıkım ve atık alanlarına erişim kısıtlanmalıdır. Ancak bunlar getirip hemen karşımızdaki araziye yığıyorlar. Bu tehlikeli bir durumdur, yetkililerden bu duruma bir el atmasını talep ediyoruz ve bir an önce bu yığınların yaşam alanı olmayan başka bir alana taşınmasını istiyoruz” diye konuştu.

ASBEST NEDİR?

Asbest yani beyaz toprak: ısıya, aşınmaya, kimyasal maddelere oldukça dayanıklı, esnek, lifli yapıda bir mineraldir. Bu yapısı nedeniyle asbest, endüstriyel kullanımına yasak getirilene kadar; gemi, otomobil, inşaat gibi birçok sanayi alanında yalıtım ve sızdırmazlık amaçlı kullanılmıştır.

ASBESTE BAĞLI HASTALIKLAR

Havaya saçılan liflerin solunmasıyla solunum yollarına ulaşan liflerin çoğu bedenimizin savunma mekanizmaları ile uzaklaştırılabilir. Bazı lifler ise maruziyet yoğunluğuna, maruziyet süresine, asbest lifinin yapısına ve bireysel faktörlere bağlı olarak akciğer dokusunda birikir. Kısa süreli asbest maruziyetine bağlı hastalık bildirilmiş ise de asbeste bağlı hastalıkların ortaya çıkması genellikle uzun yıllar alır. Bu süre, maruz kaldıktan sonra 10 ile 50 arasında değişir. Asbestle ilişkili hastalık riski, ömür boyu solunan asbest liflerinin sayısı ile orantılı olarak artar.

Asbeste bağlı hastalıklar; akciğer zarında sıvı birikmesi, akciğeri saran zarın kalınlaşması ve kireçlenmesi, akciğer dokusu içerisinde asbest liflerinin birikmesi (asbestozis), akciğerleri ve karın boşluğunu saran zarın kanseri (mezotelyoma) ve akciğer kanseridir.

Asbest tek başına akciğer kanseri gelişimi için 5 kat risk oluşturmakta iken, sigaranın tek başına oluşturduğu risk 10 kattır. Sigara ve asbest birlikteliği ise akciğer kanseri gelişimi riskini 50-90 kat artırmaktadır. Bununla birlikte, sigara veya diğer nedenlerle oluşan akciğer kanserlerinden ayırt edilemez.

Günümüzde maruziyet riskinin en fazla olduğu iki alan, gemi sökümü ve kentsel dönüşüm kapsamında eski binaların tadilatı ve yıkımıdır. Asbeste bağlı akciğer kanserinin, pazarın büyük kısmını karşılayan ülkelerde üretiminin halen devam ediyor olması, dolayısıyla endüstride kullanılıyor olması ve kentsel dönüşüm sürecindeki eski binaların yıkımı nedeniyle önümüzdeki yıllarda artış gösterebileceği ön görülmektedir.

Asbest ile ilişkili hastalıklarda kür sağlayan bir tedavi yaklaşımı yoktur. Bu nedenle çevresel ve mesleksel maruziyetlerin azaltılması birincil yaklaşım olmalıdır. (Haber Merkezi)

Editör: Mücadele Gazetesi