Bilindiği gibi evlilik, insan neslinin devamı için bir erkekle bir kadının, farklı toplulukların gelenek ve göreneklerine uygun olarak,adına nikah dediğimiz sosyal bir akitle, iyi ve kötü günlerinde hep bir arada olmak amacını güden,cinsel arzu ve isteklerini birlikte paylaşma esasına dayalı, kimi ülkelerde medeni kanunların belirlediği şekilde, kimi ülkelerde dini kuralların çerçevelediği biçimde ve kimi ülkelerde ise hem medeni kanunlara göre hem de dini akidelere göre resmiyet kazanan, bir ömür boyu sürmesi dileği ile oluşan ortak bir yaşam tarzıdır. Genelde evlilik akdi aleniyet içerdiğinden eğlence ve şenliklerle noktalanır. Bu amaçla yapılan şenliklere düğün eğlencesi veya toy gibi isimler  verilir. (Diyarbakır’da ağırlıklı olarak toy denir). Bu kısa girişten sonra gelelim esas konumuz olan eski Diyarbakır düğünlerine. Bundan yaklaşık 50-60 yıl öncesine kadar evlenme çağına gelmiş erkek evladı olan aileler oğullarını baş göz etmek, yani evermek için çevrelerinde kendilerine yani sosyal ve kültürel seviyelerine uygun kız aramaya başlarlardı. Ailenin bu kararı ile birlikte evin bütün hanımları uygun gelin adaylarını aramak üzere yoğun bir çaba içine girerlerdi. Tanıdıklara haber salınır, böylece arama alanı genişletilirdi Bu arama süresi uzun sürmezdi. Kısa zamanda adaylar belirlenmeye başlardı. Kendilerine uygun olan aday her yönü ile titizlikle araştırılır, aday olarak öngörülen kişi üzerinde ailece karar verilirdi. Erkek tarafında gelin adayında kendilerince bir takım hususlar aranırdı. Önce kızın ailesinin kendilerine uygun bir aile olması gerekirdi.Sonra kızın vasıfları sorgulanırdı. Kızın namuslu olması, iyi yetiştirilip bir evi çekip çevirecek kadar eğitilmiş olması gerekirdi. Aile büyüklerine karşı son derece saygılı olmalı, ailevi görüşmelerde kendilerini mahcup etmeyecek şekilde görgülü, kültürlü ve sosyal olması gerekirdi. Tabi en önemli hususta damat adayının kızı(gelin adayını)beğenecek güzellikte bulmasıydı. Kız istenmeden önce kız ile oğlanın görüşmeleri ve konuşmaları mümkün değildi. Eğer birbirlerini görmek isteseler o zaman herhangi bir şekilde birbirlerini görmeleri sağlanırdı. O da ya kapı aralığında veya gezmeye gidiş yolları üzerinde veya damda çamaşır sererken damdan dama birbirlerini görmeleri sağlanırdı. Ailenin üzerinde durduğu gelin adayı konusunda verdiği. Karara damat adayı aynen uymak zorundaydı. Oğlana kız aranırken kız evlerine bu amaçla yapılan ziyaretlere ‘dünür gezmesi’ bu ziyareti yapanlara da ‘görücü’ denirdi.
Editör: TE Bilisim