Osmanlılar döneminde Diyarbakır, ipekçiliğin çok geliştiği, Ortadoğu’nun büyük ticaret kentlerinden biri olması nedeniyle kente çok sayıda ziyaretçi gelmektedir. Bu ziyaretler kentte ticaretin canlı olmasına ve bunlara hizmet verecek yapıların yapılmasını sağlarken, dışarıdan gelen yabancıların salgın hastalık tehlikesinin oluşmasına da neden olmuştur. Kente gelen yabancılar salgın hastalık getirmemesi için kent giriş kapılarının yakınında hamamlar yapılmıştır. Hamam sayısının fazla olması yakıt sorununu da beraberinde getirmiştir. Ancak, 16. YY’da Diyarbakır kentini ziyaret eden Evliya Çelebi, seyahatnamesinde şehirde var olan 13 hamamın adını vererek hepsinin şehrin çöpleriyle ısıtıldığını belirtmektedir. Hamamların mekanlarında taşlık (giriş), soğukluk (soyunma, giyinme mekanı), ılıklık (vücudun sıcaklığa ve soğukluğa alıştırıldığı mekan), sıcaklık (yıkanma mekanı), aralık, su deposu, külhan ve cehennemlik her hamamda görülmemekle beraber, havlu kurutma, kahve ocağı, kadı locası, odun deposu ve avlu ise servis mekanları olarak tanımlanmıştır. Araştırmacılardan bazıları hamamlardaki bölümleri şöyle anlatmaktadırlar: Glück H. mekanlara; camekan, soğukluk, harara ve eyvan, Klinkhard ; giriş mekanı, geçiş mekanı, ana terleme mekanı, nişler. M. Sözen: Camekan, ılıklık, sıcaklık, terleme hücreleri; Y. Önge; soyunmalık, aralık, soğukluk, sıcaklık, halvet olarak isimlendirmiştir. Diyarbakır kenti sadece sur içinde bir şehirken yapılan hamamlar, Sur içinde kentin birçok mahalle arasında ve özellikle de kent giriş kapılarında yapılmıştır. Diyarbakır’da kent içindeki mahalle hamamları yani mahalleler içerisinde yapılan hamamlar çardaklı, Cıncıklı, Kadı ve Çarşı hamamlarını sayabiliriz. Kente giriş kapılarına yakın olarak yapılan hamamlar ise, Mardinkapı’da Deva Hamamı, Urfakapı’da Maristan, Küçük Hamam ve Melek Ahmet Paşa hamamları, Dağkapı’da Vahap Ağa Hamamı, Yenikapı tarafında ise Kürt Hamamı ve Paşa Hamamını sayabiliriz. Bu saydığımız hamamlardan Küçük Hamam ve Kürt Hamamı dışındaki hamamlar günümüze ulaşabilen hamamlardır. Melek Ahmet Paşa ve Cıncıklı Hamamı sadece soğukluk bölümü ile diğer hamamlar ise soğukluk, ılıklık, sıcaklık, su deposu ve külhan bölümleri mevcuttur. Söz konusu hamamlar 16. ve 17.YY’da, inşa edilmiştir. Bu hamamlardan Çardaklı ve Paşa Hamamı Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kadı ve Cıncıklı Hamamı Vakıflar Genel Müdürlüğünün, diğerleri ise özel şahıs mülkiyetinde olan hamamlardır.
Editör: TE Bilisim