Bu manilerden başka Diyarbakırlı ünlü folklorcu araştırmacı yazar, Şevket Beysanoğlu Diyarbakır karpuzlarını yedi bölüm halinde inceler: 1-Pembe karpuz 2-Sürmeli karpuzu 3- Ferik Paşa Karpuzu 4-Yafa karpuzu 5-Kara karpuz 6- Alaca Karpuz 7- Mehmet Emin Karpuzu. Böyle halkımız arasında maniler sürüp gidiyor. Elbette daha başka maniler de vardır. Halkımızın ağzında türkü gibi söylenen bu manilerden sonra birde Diyarbakır Karpuzu ile bir efsane vardır. Onu da buraya almakta yarar görüyorum. Halk hekimliği folklorunun kollarından biridir. Diyarbakır’ın halk hekimliğinde karpuzun ayrı bir yeri vardır. Karpuzun idrar söktürücü, böbrek taşlarını döktürücü olduğuna inancı vardır. Günümüzde bile doktorların bu konuda tavsiyeleri vardır. Halkımız arasında karpuzla ilgili şu ünlü sözleri vardır: Kavun ye bilegen bak, Üzüm ye rengine bak Karpuz ye işegen bak Gibi sözlerden başka birde halk arasında söylenen bir Efsane şöyledir: Lokman Hekim hazretleri peygamberlik mertebesine erişmiş bir niteliğe sahipti. Her derdin dermanı lokman Hekim’den sorulur. Bir hastalığın dermanını bilmezseniz başını alır kırlara, dağlara, çıkar ve her bitkiden her çiçekten, her ottan bir tutam alıp evlerine döner. Bunları yer ve faydasını bulur. Yine günün birinde Lokman Hekim ölümsüzlüğün dermanı bulma sevdasına düşerken yola Diyarbakır’dan geçer. Diyarbakır’da Urum ( Urfa ) Kapısından içeri girerken zerzevatçılar ( sebzeciler ) meydanına gelir. Orada yığın yığın duran koca patlıcanları görünce hayrete düşmüş. Bu patlıcanları yiyen halk nasıl olurda hasta olmuyor” diye düşünürken, biraz daha ilerde koca koca karpuzları görünce “ha “demiş yemekten sonra bu karpuzları bol bol yiyorlar, onun için hasta olmuyorlar, sebebi bu “diye söylenmiş. Karpuz birçok derde devadır. Deva olmakta devam ediyor. Kimi evlerde kışın son günlerine kadar saklanan karpuzlar hastalara ilaç diye ikram edilir. İşte Diyarbakır karpuzu bu yönüyle dillere destandır.... Renklerine, çizgilerine, kabuk kalınlıklarına göre beyaz kış, kara kış, sürme, pembe ve soyu tükenmiş ferik paşa isimli 5 farklı cinsi bulunan, çekirdekleri büyük, tadı diğer karpuzlardan biraz daha farklı, diğer karpuz cinslerine oranla ağır ve büyük olan, bu büyüklüğünden dolayı içinin oyulup, içerisine çocuk konulup fotoğraf çektirmek gibi bir yöresel ritüelin baş kahramanı olan, genellikle yaz sonu, sonbahar ortaları gibi çıkan karpuz çeşidi. bunun bir de Diyarbakır kavunu versiyonu vardır ki o başka bir efsanedir.
Editör: TE Bilisim