DİYARBAKIR GELENEKSEL EVLERİ: Sur içindeki Diyarbakır, ilk elden yoğun ve sıkışık yapısıyla dikkat çeker. Bu yoğunluk bir yönüyle Doğu Karekterli organik yapılaşmayı, bir yönüyle de Roma döneminden bu yana Sur içinde sıkışmış bir kenti ifade eder. Roma döneminde kalan ve günümüzde de yer yer hala kullanılan kanalizasyon ağı, mimarisi dokunun eskiden de sıkışık olduğunu gösterir. Sokaklar ve evler kaçınılmaz olarak bu sıkışık dokudan payını alır. Evler genel olarak düzensiz bir geometri ile birbirinden ayrılır yada birbirine yaklaşır. Ancak parseller ne kadar düzenli olursa olsun, evleri çevreleyen avlu duvarları, birbirleriyle olabildiğince dik açıyla buluşur. Diyarbakır’da köklü bir mimari gelişiminin varlığını ortaya koyan eski yapıların başında evler gelmektedir. En az 5 bin yıllık bir geçmişe sahip Diyarbakır’ın evleri de; yüzyılların verdiği tecrübe neticesi gelişerek, kentin tarihi kimliğine ve iklim şartlarına uygun durumuna getirilmiştir. Evlerin itinayla inşa edilmesi kendine özgü karekteristik özellikler taşıyan bir mimari yapının oluşmasını beraberinde getirmiştir. Diyarbakır evleri genellikle kara bazalt taşından inşa edilmiştir. Evler çoğu zaman bodrum kısmı bazalt taşından, üst kat ise arası tuğla dolgu ahşap karkas olarak inşaa edilmiştir. Bazalt taşı Diyarbakır yapılarının esas malzemesidir. Bölge halkı bazaltın renginden ve çok kullanılmış olmasından dolayı Diyarbakır’a “KARA AMİD” ismi vermişlerdi. Diyarbakır’da ayrıca duvarların çoğunda bir sıra siyah, bir sıra beyaz; kemer taşları ve sütun gövdeleri de siyah, beyaz münavebeli olarak kullanılmıştır. Diyarbakır evlerinin yapımında Anadolu’nun köklü geleneğini Doğu’dan ve Mezopotamya’dan gelen etkilerle beslenmiş ve yörede var olan her kültürün katkısıyla yeni sentezlere ulaşmıştır. Diyarbakır evlerinin biçimlenişinde “Yazları çok sıcak, kışları çok soğuk” geçen yöre ikliminin etkisi de büyüktür. Bu yüzden, eski Diyarbakır evleri; “yazlık”, “kışlık”, ve “mevsimlik” bölümler halinde yapılırdı. Yazlık bölüm, en özenli ve en süslü odaların yer aldığı kısımdır. Daima kuzeye bakan, kuzey rüzgarlarına açık eyvanların altında, “soğukluk” denilen ve bazen içerisinde küçük bir taş havuz da bulunan odalar yer alır. Yazları, dışarıda gölgede 45-50 dereceyi bulan sıcaklık, yöreye özgü bir odada 20-25 dereceye düşer. Avlularla çevrelenmiş evlerin sokaklarla buluşma noktası, kuşkusuz kapılardır. Kapılar, hem sokakla buluşma, dışa açılma hem de ev içi hayatı koruma, sakınma işlevini üstlenir. Eyvan ise Diyarbakır evlerinin en göze çarpan mimari unsurudur. Evin bütün zenginliğini kendinde toplar. Genellikle kırık kemerlidirler. Evlerin bol güneş alması için genellikle çok sayıda pencereleri mevcuttur.
Editör: TE Bilisim