Plantagolanceolata, sulak ve çayırlık alanlarda yaygın olarak bulunan bir türdür. Halk arasında yara iyileştirici, balgam ve idrar artırıcı olarak kullanılmaktadır. Yaprakları tanen, pektin ve organik asitler içermektedir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin bitkileri ile ilgili çalışmalar yok denecek kadar azdır. Bölgenin ova kesimleri benzer bir bitki örtüsüne sahip olmasına karşın, dağlık kesimleri bitki çeşitliliği yönünden oldukça zengindir. Karacadağ araştırmacıların sık sık uğrak yerlerinden biri olmuştur. Yaklaşık 150-160 yıl öncesinden yabancı araştırmacılar yöreden çeşitli bitki örnekleri toplamış ve birçok bitkiyi ilk defa bilim dünyasına tanıtmışlardır. Bunlara rağmen Karacadağ’ın bitki çeşitliliği ile ilgili tam bir çalışma yapılamamıştır. Bu çalışma bölgede yapılacak olan çalışmalara örnek olması açısından titizlikle hazırlanmış, fakat zaman kısıtlılığı, alanın geniş ve çoğu yerde ulaşımın güç olması nedeniyle bazı eksiklikleri bulunmaktadır. Güneydoğu Anadolu, Toros dağlarının önünde uzanan, vadilerle derin bir şekilde parçalanmış, 500-600 m yükseltideki geniş kalker platolardan oluşmuş zirai bir bölgeyi temsil eder. Volkanik Karacadağ kütlesi, biri doğuda Dicle Nehri ve diğeri batıda Fırat Nehri olmak üzere iki drenaj havzasını ayırır. Bölgenin batı ve doğu sınırlarını hemen hemen bu nehirler tayin etmektedir. Güneydoğu Toroslar yayının dış kenarlarıyla Suriye sınırı arasında yer alan ve bütünüyle bir geniş plato görünüşünde olan Güneydoğu Anadolu Bölgesi, yüzey şekillerinin sadeliği ve basitliği ile dikkat çeker. Bu plato çanaklaşmış havzalarla orta yükseltideki kubbeleşmiş dağlar ve tepelerden ibaret olup kuzeyden güneye tedrici bir azalma gösterir ve sonunda Mezopotamya düzlüklerine kavuşur. Güneydoğu Anadolu Bölgesi, hafifçe kıvrımlı ve kısmen de faylı bir jeolojik yapıya sahiptir. Bölgede geniş alanları içine alan kalker formasyonlar bazı kesimlerde ilgi çekici karst şekillerinin oluşumuna zemin hazırlamıştır. Çok geniş bir yayılma alanına sahip olan volkanik formasyonlar ise kenar kıvrımlarıyla Suriye-Arabistan bloku arasındaki büyük tektonik faylardan doğan bazalt akıntılarına tanıklık ederler. Güneydoğu Anadolu’da iklim şartları kıtasal bir step ikliminin özelliklerini yansıtır. En düşük sıcaklık derecelerinin ve yağışların kış mevsiminde toplanması, buna karşılık yaz mevsiminin çok sıcak ve kurak geçmesi -yağış konusunda bazı yerel farklılaşmalara rağmen-, ana çizgileriyle bölgede Akdeniz tipi bir yağış rejiminin varlığını ortaya koyar.
Editör: TE Bilisim