M. Sıddık Algül ŞAİR SIRRI HANIM: Türk divan edebiyatı şairidir. Diyarbakır eşraf ailelerinden birinin kızıdır. Babası Ahmet Bey ve annesi Fatma Hanım, Diyarbakır’ın Şeyhzadeler olarak bildiği bir ailedendir. Şair Sırrı Hanım’ın asıl adı Rahile’dir. 1814 yılında Diyarbakır’da doğdu ve ikiz kardeşi vardır. İkiz kardeşi İffet Hatice’dir. İkiz kardeşi de şairdir. Sırrı Rahile ve kardeşi; Kürtçe, Arapça, Farsça ve Türkçe dersler almışlardır. İki kardeş daha sonra şiire merak salmışlardır. Yetişkin çağa geldiğinde ise Diyarbakırlı Tahir Ağazade Bekir Bey ile evlenmiştir. Muhamed Emin, Rifat ve Nihal adlarında çocukları olmuştur. Rifat, sekiz yaşında vefat eder. Rifat’ın vefatı Sırrı Hanım’ı son derece üzüntüye sevk eder. Bu üzüntü ona sonradan çok meşhur olacak bir mersiye yazdırır. Sırrı Hanım, evliya ziyaretleri için Bağdat’ta gitti. Bir süre Bağdat’ta yaşadı. Oğlu Mehmet Emin, İstanbul’da bir sancakta göreve başladığı için İstanbul’a döner. Mithat Paşa aracılığı ile dönemin Padişahı Abdülaziz’in Sadrazamı Yusuf Kamil Paşa ile irtibatı olur. Yusuf Kâmil Paşa bir şiirini okur ve beğenir. Onu sarayına davet eder. Sarayda eşi Zeynep hanım ile tanışır ve dost olur. Sarayda şiir ve edebiyat sohbetlerine katıldı, Kâmil Paşa ile evlendiği söylentisi de vardır. Uzun süre İstanbul da divanlarda şiirleri okunur ve konuşulur. Şiirlerini bir divanda toplar. Kızının ölümü üzerine yazdığı içli bir mersiye ile tanınır. Bir divan oluşturacak kadar şiiri vardır. Ölümünden sonra divanı Şevket Beysanoğlu tarafından 1969 da basılmıştır. 2005 yılında ise günümüz Türkçesine çevrilmiştir. Şair Sırrı Hanım, 1877’de İstanbul da vefat etti. Edirnekapı Otakçılar Mahallesi’nde Kadiri Dergâhı kabristanına defnedildi. Sırrı Hanım’ın şiirlerinden kısa örnekler: “Ferağet gelmişem fani cihanden hasmım canandır Ne bilsün Mihribanlık resmin ol kim aslı nadandır Felek dil-hahım üzre dönmedi ber geşte devrandır Nihal-i nazeninimden cüda, halim perişandır Benim gönlüm kızıl gül-ğoncesi veş dopdolu kandır Açılmak ihtiyar etmez eger yüz bin bahar olsa…” GAZEL Şahbazı kuds olan mesture şeklin göstürür Mahremi sultan ekser dûr şeklin göstürür Saykal ol mir’atı kalbe masiva fikrin bırak Jenk olunca ayine meksur şeklin göstürür Şer çekerse tâ semaye suzi dilden dûdi âh Mahitab olur felekde nur şeklin göstürür Dehri duni bisebate dil viren divaneye Mesti bibaki elest mahmur şeklin göstürür Ayni ibretle alan her bir varakdan bir sebak Nevbehar eyyamıdır zünbur şeklin göstürür Tâ ezelden Sırrî hakikatden dili, agâh olan Başü can terkin kılub Mansur şeklin göstürür.
Editör: TE Bilisim