Diyarbakır da iki belediye yer almakta ve her başkanın 7 alt kademe azaları (üye) bulunmaktadır. Bu durum, 1301-1302 yıllarında da devam eder. Müslüman olan başkanın azalarından 5'i Müslüman, ikisi gayrimüslim iken, gayrimüslim başkanın azalarından 5'i gayrimüslim, ikisi Müslüman'dır. Buna göre, temsili demokrasi ve büyük şehir anlayışında bir uygulamanın var olduğu söylenebilir. Şehirdeki sağlık alanında, tek söz sahibi gayrimüslimlerdir. 1869/1903 tarihleri arasında yayınlanan salnamelerde, eczacı ve doktorların tümü gayrimüslimdir. Dahası, 1894 tarihli salnamede, "Diyarbekir'de icrayı sanat eden diplomalı etıbba" başlığı altında verilen bilgilerde, 4 doktor ve 4 eczacının da gayrimüslim olduğu kayıtlıdır. Bunların, şehirde mevcut askeri garnizonlardaki sağlık kadrolarında da görev aldıkları görülür. Kısacası ele aldığımız bu zaman dilimlerindeki toplumsal fotoğrafta, tüm renkler kendilerini ifade edebilmişlerdir. Resmi organizasyonların sahip olduğu bu çeşitlilik, Anadolu'nun geleneksel hoşgörüsünün bir ifadesidir. Bürokratik yapılanmadaki bu çeşitlilik, toplumsal yaşamda daha çok anlam kazanmaktaydı. Cami-Kilise-Sinagog, Türkçe-Arapça-Ermenice-Kürtçe-Süryanice-Keldanice-Rumca renklerine sahip iletişim araçları, şehir yaşamının ayrılmaz parçaları olmuşlardır. Geçmişten dayanak noktalarına sahip olduğumuz hoşgörüye dayalı toplumsal yaşam uygulamalarını, günümüzde de olması diliyoruz. Seyahlar ve Diyarbakır Şehrin XVI. yüzyılda doğuda Van-İran, güneydoğuda Mardin-Musul-Bağdat, güneybatıda Siverek-Urfa-Halep, kuzeybatıda Malatya-Sivas karayollarının merkezi durumundaki konumu, buraya ticarî bir önem ve iktisadî bir güç kazandırmıştır. Buradan geçen transit mallar arasında siyah ve beyaz esirler, İran (Yezd), Avrupa (Frengî), Rum (Anadolu) kumaşları, ipekliler, demir ve benzeri madenî eşyalar, baharat, sabun, çeşitli yiyecek maddeleri önemli bir yer tutuyordu. Bunların her birinden alınacak vergiler kanunnâmelerde belirtilmiştir. Transit mallardan bazan Van’da bâc (gümrük) alınması Âmid hazinesinin zararına olduğundan şikâyetlere yol açmış, önlenmesi istenmiştir Aynı yüzyılda Âmid şehrinde bir de güherçile imalâthanesi bulunmakta, buradan Halep ve Trablus’a, Şam’a işlenmiş güherçile gönderilmekteydi. Erciş Kalesi’nin yeniden yapılışında kullanılmak üzere gereken toplar (50 adet darpzen) Diyarbekir’de döktürülmüş, bu iş için Hısnıkeyfâ’dan toprak, Kiğı’dan demir getirtilmiş, şehrin kalesinin mahzenlerindeki kalay da kullanılmıştır
Editör: TE Bilisim