Diyarbakır’ın kadim surları, Huriler döneminde yapılsa da birçok egemenlik savaşına tanıklık etmesinden dolayı zaman zaman onarımdan geçirilerek yenilenmiştir. Tarihi kaynaklarda yer alan bilgilere göre en çok onarım gördüğü dönemin Mervaniler dönemi olduğu bildirilmektedir ki surların çeşitli yerlerinde yer alan kitabelerde de bu bilgi teyit edilmektedir. Dağ Kapısı’nın alt kısmında Mervani döneminde yapılan mescidin üzerinde “Allah’ın mescitlerini, ancak Allaha ve ahiret gününe inanan, namaz kılan, zekât veren ve Allah’tan başkasından korkmayanlar doldurur.” (Tevbe-18) ayeti kabartmalı bir şekilde yazılmıştır. Diyarbakır’ın gizemli burçları Surların birer parçaları olan burçlar, surlara renk katan ve tarihe meydan okuyan yönlere sahiptirler. Toplam 82 burca sahip olan surların en önemli burçları; Benu-Sen (Ulu Beden-Evli Beden) , Yedi Kardeş, Keçi Burcu, Fındık, Melikşah, Selçuklu, Leblebikıran ve Dağkapı burçlarıdır. Surların büyük burçları Evli Beden Burcu (Ulu Beden Burcu): Artuklu Melik Salih tarafından 1208 yılında Mimar İbrahim'e yaptırılmıştır. Yedi Kardeş Burcu: Artukoğlu Melik Salih adına 1208 yılında Mimar İbrahim'in oğlu mimar Yahya'ya yaptırılmıştır. Burcun üzerinde Selçukluların simgesi olan çift başlı kartal ile iki arslan kabartması, bunların altında da burcun yazıtı vardır. Keçi Burcu (Kiçi Burcu): Mardin Kapısının doğusundadır. Diyarbakır surlarının üzerindeki en eski, en büyük burçtur. Taş işçiliği Diyarbakır surları, taş'ın bir büyük sanat eseri haline getiriliği muhteşem bir abidedir. O, taş üzerindeki süsleme ve bezemelerle güzelliğin zirvesine çıkmış estetik bir abidedir. Taş işçiliğindeki sanatkarane ustalık, bugün tarih ve medeniyetinin önemi ile kültür ve sanatımızın sahip olduğu engin ve zengin değerlerimizi tartışmasız kabul edilir duruma getirmiştir. Bu duvar üstü taş işlemeciliğin bir büyük plastik sanat eseri haline getirmek ancak büyük bir sanat ruhuna sahip olmakla mümkündür. Bu Güzel sanat eserleri, bir kaç bin yıllık tarihimizin içinden süzülüp gelen ince işlenmiş " Altın taş " niteliği ile eşsiz birer güzel sanatlar abideleri olacaktır. Diyarbakır surlarının duvarlarını birer canlı sanat müzesi haline getirenler, acaba dünya sanat ve medeniyeti için başvurulacak birer kaynak eser niteliğini taşıyacaklarını, biliyorlar mıydı?
Editör: TE Bilisim